"Uslu dur, seni polise veririm ha!"
Çocukluğumuzda annelerimiz yaramazlık yaptığımızda bu cümleler ile korkuturlardı bizi.
Ama işe yarardı.
Polisin ne iş yaptığını bilir miydik?
Bilmezdik!
Ama yine de korkardık.
Bizi korkutan polise verilmek değildi ki.
Bizi korkutan, annemizden babamızdan ayrı düşmekti.
***
İşte o çocukluğumuzda annemizin bizi korkuttuğu o polis memurlarından biri de;
Fethi SEKİN!
Elindeki alelade tabancası ile ortalığı kan gölüne çevirmeye niyetli, kaleşnikofları, bombaları olan teröristleri önüne katıp kovalıyor.
Birini alnının çatından vuruyor.
Mermisi bitiyor…
Ve,
Oracıkta aguşunu açmış bekleyen Peygamberine kavuşuyor.
Ama büyük bir katliamı da önlüyor.
Sonra…
Şehit haberini vermek için polisler Fethi Sekin'in evine gidiyor ve kapı çalınıyor.
***
İşte o kapı!
Hani "Baba hoş geldin." diyerek kavuşmalara sahne olan kapı,
Bu defa;
"Babamız evde yok kapıyı açamayız" cümlesinin ardından gelen babadan ayrılığa şahitlik ediyor.
İşte o kapı;
Rabia Sekin'in evlatlarına;
“Evlatlarım babanız şehit oldu” derken, gözyaşlarına boğulan çocukların “Bu sabah babamla vedalaşamamıştık” sözlerini sessizce dinliyor.
***
"Kapı değil mi?" der geçeriz ya, işte öyle değil,
O kapılar ki;
Ardında yaşananların neler olduğunu bilirler.
Bir şeyler söylemek istemezler mi?
İsterler!
Hem de çok şey söylemek isterler ama söyleyemezler;
Sadece dinlerler.
Kavuşmalar ile sevinirler, ayrılıklar ile üzülürler.
***
Dedik ya, çocukluğumuzda polislerden korkardık.
O korkunun adı "Polis üniforması" değildi ki,
Ayrılıktı…
Ama şimdilerde onlardan yine korkuyoruz.
Ama bu defa farklı...
Bu defa onlara bir şey olacak, yine emniyet güçlerimiz şehit olacak,
Ve,
Bu ayrılık haberini vermeye gelen polislere, "Bu sabah babamla vedalaşmamıştık" diyen evlatlara, o kapılar yine şahitlik yapacak diye.
***
Rabia Hanım!
Sizin eşiniz var ya,
O FETHİ SEKİN ki; soy ismi gibi yavaş değil, ismi gibi 80 milyonun gönlünü FETH eden DEV gibi bir ADAMDI.
Tolunay!
Dila!
Nisa!
Sizin babanız;
Mangal gibi yüreği olan, gözü VATANI için kara gerçek bir KAHRAMANDI.
07.01.2017
Muharrem Demirel