Bütün kadınlar annedir!
Evet!
Çocukları olmayanlar da!!
Anneler; kimi sevseler, onları bir daha dünyaya getirirler.
Herkes kendi annesinden biliyordur!
Anneler dünyadaki en mühim varlıklardır ve Cennet onların ayakları altındadır.
Bugün!
Anneme dair, çok şeyler yazabilir, çok mühim cümleler kurabilirim.
Doksan altı yaşında, sağ tarafından felç geçirmiş anneme eşimle birlikte bakıyoruz.
Onu bakıcı eline bırakmak istemedik.
O da istemedi zaten.
Huzurevi ise hiç aklımızdan geçmedi.
Ve Fakat.!
Anneme özel bir yazıdan daha çok…
“Anneler Günü” ile ilgili genel bir yazı kaleme almak tüm annelere ve çocuklarına ve bana iyi gelecek.
XXX
Başımıza gelen dertler,
Bizi yolumuzdan alıkoymaya çalışan zorluklar,
Bu hayat,
Bu sıkıntılar!!!
Annemizin karnındaki saadet günlerine dönmeyi arzu eden çocuklar hiç de az değiliz.
XXX
Cahit Sıtkı Tarancı; “Anne Sen Ne Yaptın” şiirinde ne güzel anlatmış.
“Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyordum ne tacı, ne sarayı
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.
Bir kere doğurdunsa, sonra niçin büyüttün?
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?
Sütünden tatlı mıdır anne, sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?
Karnında yaşıyordum, kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı, ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?”
XXX
Sezai Karakoç anne ve çocuk ayrılmazını bakın nasıl işlemiş şiirinde
“Anne öldü mü çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde siyah bir çubuk
Ağzında küçük bir leke
Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünür gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne
Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne.”
XXXX
Nazım Hikmet; bir şiir bırakıyor analara dair.
“Analardır adam eden adamı aydınlıklardır önümüzde gider .
Sizi de bir ana doğurmadı mı?
Analara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.”
XXX
İsmet Özel; alışık olmadığımız yerden bir sızı bırakıyor
“1300 tarihli şehbender*lere dair talimata ve anamın kanserine alıştım”
XXX
Ahmet Hamdi Tanpınar, “Annem İçin” şiirinden şöyle seslenir annesine,
Seni gömdük anne yıllarca evvel
Gözyaşlarımızla bu ıssız yere
Kimsesiz bir akşam ziyaya bedel
Matem dağıtırken hasta kalplere.”
XXX
Necip Fazıl annesine olan derin sevgisini şu mısraları ile ölümsüzleştirir.
“Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!”
XXX
Cahit Zarifoğlu, eşsiz ve zarif bir vefa örneği sunar sadece dört satırla annesine.
“Anne
Ne olur
Eksilme hiç
Başımızdan”
XXX
Arif Damar “Analar” şiiri ile anne olmanın bir başka özelliğine güzelliğine dikkat çeker.
“Analar bu çocukları nasıl güldürüyorsunuz
Nasıl yaz gökleri gibi böyle
Durgun sular iyi çağlar gibi
Kulaklarına neler fısıldıyorsunuz
Ne öğütler veriyorsunuz
Analar bu çocukları nasıl güldürüyorsunuz”
XXX
Anneler günü ile ilgili satırlarımın sonuna geliyorum.
Can Yücel’in annesi için yazdığı meşhur “İtiraf” şiiri var sırada..
“Nahit Hanım söyledi yine
Neden babama yazmışım da anama şiir döktürmemişim
Kaç kere yazdım cebimden uçup gittiler
Ben on yedi yaşında, beni yıkayan
Anneme şiir yazacak kadar şair değilim”
XXX
Yazımı Cemal Süreya’nın “Beni Öp Sonra Doğur Beni” şiirinin son satırından bir pay çıkaralım.
Gözümüz bağlı bir ovadan bir leylak kokusu yükselirken şöyle mırıldanalım, onun gibi..
“Annem çok küçükken öldü.
Beni öp, sonra doğur beni.”
XXX
Annelerin ve onların çocuklarının “Anneler Günü” kutlu olsun.
*konsolos