Zaman su gibi akıp geçiyor;

11.10.2007... Hayatımın önemli dönüm noktalarından biri oldu. ESKOP A.Ş. Bolu yerel basına güçlü bir gazete kazandırmak istemiş, bu gazetenin de başına beni uygun görmüşlerdi. Ahmet Yoltaş ve Orhan Fırat'la yaptığım görüşme sonrası, artık haftalık gazetenin bana katacağı yeni bir kazanımının olmadığını düşünerek, hayatımda yeni bir sayfa açmıştım. Evet; Bu gün Bolu yerel basınında önemli bir noktaya getirmeyi başardığımız Bolu Takip Gazetesi yayın hayatına bu şekilde girmişti.

Sonra ki süreçte şartlar değişti ve ESKOP A.Ş. çatısı altında yayın hayatına başlayan Bolu Takip Gazetesi'ni devraldık. Çok zorlu bir süreçten sonra vasıflı gazeteler arasına girmeyi başardık.

Tabi bu süreç öyle yazıldığı gibi çok kolay olmadı. Budamaya kalkanlar oldu. Ancak biz her budanışımızda sakal misali daha gür çıktık. Bu günkü gibi bizi zayıf görenler, kafamızın cinliklere çalışmadığını ama dostlarımızın iki günlük olmadığını her fırsatta gördüler. Çünkü biz kimsenin ekmeğine göz koymadık. Derdimizin, halkın haber alma özgürlüğünün yanında sadece gazetemizin ve kendimizin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu gösterdik.

İmzalı veya imzasız(Gerçi karakterimiz imzasız dilekçe yazmaya elverişli değil) dilekçelerle Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne yalan yanlış beyanlarda bulunmadık. Biz sadece ekmeğimizin ve haberimizin peşinde koştuk.

Bu günlere gelmemizde emeği olan başta S.S. Bolu Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Ahmet Yoltaş ve yönetim kurulu üyelerine, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'a, Valimiz İbrahim Özçimen'e, Köroğlu Televizyonu sahibi Ercan Gülen'e, Ağabeyim Gökhan Aydın'a, Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Nurhan Yılmaz ve ekibine, gerçek gazeteci dostlarımıza, 5 yıllık süreçte bizimle birlikte bu mücadelemize katkı sağlayan personelimize, Köroğlu TV ve gazete Ailesine, bu güne kadar reklam ve abonelikleriyle bizleri ayakta tutan okurlarımıza teşekkür etmeyi bir ‘BORÇ' biliriz…