‘Kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgilendirmesini ilke edinmiş…'

Eeeee!

‘Tarafsız ve özgür…'

Eeeeee!

‘Şeffaf ve gelişmiş devletlerin en önemli gücü…'

Kutlamayı yapan bal damlayan o dudaklar ile ‘Meslek ahlakı, tarafsızlık ilkesi' deyiverince,

Hele hele arkasından bir de

‘Başkalarının hak ve özgürlüklerinde saygıyı esas alan...' Geliverince,

Tutamam kendimi, acı acı gülerim.

***

Nasıl gülmeyeyim.

Yandaşlığın, arkadaşlığın, iş ahlakının önüne geçtiği günümüzde,' ‘meslek ahlakı, tarafsızlık ilkesi' kaldı mı?

‘Başkalarının hak ve özgürlüklerini saygıya esas alan' bir medyamız var mı?

Her yanımızı gazcılar, sazcılar, atıcılar, yancılar, yağcılar, avcılar,

Ya da

Eyyamcılar, iftiracılar, yangıncılar sarmadı mı?

O zaman sormazlar mı, meslek ahlakı buysa, tarafsızlık nerede

Tarafsızlık buysa, meslek ahlakı nerede? Diye

***

‘Ey inananlar! Kendiniz, ananız, babanız ve yakınlarınız aleyhinde bile olsa, Allah için tanıklık ederken adaleti gözetin. Şahitlik yaptığınız kimseler, ister varlıklı olsun, ister yoksul olsun, Allah her iki tarafa da sizden daha yakındır. Öyleyse, kişisel çıkar ve duygularınıza uyarak, taraflı davranmayın. Gerçeği çarpıtırsanız veya tanıklık etmekten çekinirseniz, bilesiniz ki Allah yaptıklarınızı haber alır.' (NİSA,135)

Ayetlerinden haberdar olup ta,

Ya da olmayıp ta…

Ama insan olmanın ve meslek ahlakının gereği tarafsızlık ilkesi ile olayları dosdoğru yazmaya çalışanlar, eğri oturup doğru konuşanlar yok mu?

Varlar…

Ama gördüğümüz kadar azlar.

***

Üzgünüm ama

Bir ülkede gazete ve gazeteciler DOĞRULARI YAZ diyerek değil, YANLIŞLARIMI KAPAT diyerek destekleniyor,

Yansız ve bağımsız olması gereken gazetecilerin pek çoğu ise neyin ne olduğunu biliyor.

Ama

Sevdiklerini ve nihayetinde kendilerini yaşatmak için gerçeklere göz kapatıyor.

Çünkü

Mevki makam ve para gücünü elinde tutanlar gazete ve gazetecileri ne kadar isterlerse o kadar yaşatıyor.

Ve ne yazıktır ki;

İstediği gibi yazdırıyor ya da yazdırmıyor, istediği gibi konuşturuyor ya da konuşturmuyor.

***

İyi de algı operasyonları ile veziri rezil, rezili vezir, cüceyi dev, devi cüce, akı kara, karayı ak yapanları,

Vatandaşı ahmak yerine koyanları, bu bilgi kirliliğinde nasıl ayıracağız.

Doğru bilgiye nasıl ulaşacağız, okumayacak mıyız, televizyon kanallarına bakmayacak mıyız?

Okuyacağız, bakacağız.

Ama

Sadece kafamıza uyanlara değil, uymayanlara da bakacağız.

Sonra?

Sonrası aklımıza kalmış…

***

Yazımıza‘Kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgilendirmesini ilke edinmiş…' diyerek başladık,

‘Tarafsız ve özgür…' ‘Şeffaf ve gelişmiş devletlerin önemli gücü…' ‘Meslek ahlakı, tarafsızlık ilkesi…' Cümleleri ile yarıladık.

‘Başkalarının hak ve özgürlüklerinde saygıyı esas alan…' filan derken başka konulara atladık ve mesajı tamamlayamadık.

Tamamlayalım o zaman

10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü kutlu olsun.

08.01.2018

Muharrem Demirel