Ya Camii Duvarını pislerlerse!
Hayretler içerisinde kaldıkları kesin, nasıl olur da
binlerce mülteci Bolu gibi küçük şehre gelirde olaysız
yaşarlar? Oysa siyasi iktidar ve yerel yönetim risk almıştı,
aleyhte hava yaratabilme ihtimali kuvvetliydi.
Şöyle birkaç hırsızlık yapsalar, adam vursalar, toplumsal
huzura zarar verseler kavga çıkarsalar fena olmazdı.
Efendi gibi İzzet Baysal caddesinde gezip, alış veriş
yapıp evlerine çekiliyorlar. Binlerce mültecinin, bu kadar sorunsuz
kaynaşması ve yaşaması haliyle takdir edilmiyor.
Neymiş,
toplu halde yürüyorlarmış.
anlamadığımız dilde konuşuyorlarmış.
Ak partiye oy vermeleri için getirilmişler,
arkasından da 5 bin Kobanili gelecekmiş.
Rüyalar falan görülüyor, her yeri sarmışlarmış,
biz azınlık kalmışız, ülke tamamen Araplaşmış.
Nüfusunun yüzde 85'i kadın olan Ukrayna'nın Lviv şehri haber sitelerini ve
sosyal medyayı baya meşgul etmişti, hatta devlet başkanları Yanukoviç;
“Ukrayna'da bahar aylarında kentlerimizde kadınlar soyunmaya başlayacak.
Bu güzelliği görmek, mükemmel bir şey” demiş, haberi mizaha
çeviren biri, Ukraynalı 3 güzel bayanın fotoğrafının altına ‘burada da iç
savaş var birazda bunlardan getirin' esprisi beğenme rekorları
kırmıştı. Her şakanın yüzde elli gerçeklik payı olduğunu düşünürsek
o güzel bayanlar ile gelecek erkekleri de hesaba katmak gerekiyor,
kahvaltıda votka içen bu arkadaşların alkolün etkisiyle cami duvarını
pislemeye kalkabilecekleri de unutulmamalı.
Neyse biz Suriye, Iraklı mültecilerimize dönelim, daha öncede
söylemiştik, ülke içerilerine geçebilenler paralı, maddi durumu iyi
olanlar, cebi delik gariban mülteci ise sınır boylarında kurulan
çadır kentlerde yaşam mücadelesi veriyor. Neden sevilmediklerine
bakacak olursak, olayın temelinde batı hayranlığının yarattığı
bir Arap, ve maalesef İslam düşmanlığı
yatmaktadır. Ukraynalı Hıristiyan gelse sorun etmeyecekler.
Peygamber efendimiz de Arap olduğundan, ulema
‘Arap'ı sevmeye bilsiniz fakat Peygamberimizin hatırına nefrette
etmeyiniz' der.
Nasıl ki zamanında Osmanlı Çerkes, Abaza, Gürcü'lere kucak
açıp yerleştirdiyse, bunlarda o şekilde kalacak. İster kabullenin ister
kabullenmeyin artık bizim vatandaşlarımız oldular.