Ülkenin en zengin iline hoş geldiniz...‏

Kişi başı gelir 88 bin 778 TL. Yanlış duymadınız. Sahip oldukları kişi başına gelirlerle, en zengin il Bolu... Vay beeee!!! Maliye Bakanlığı Gelir İdare Başkanlığı, TÜİK, Devlet Planlama Teşkilatı ve IMF verilerine göre yapılan bir tespit çalışması. Güncellenmiş. Dün bu yazıyı tekrar okuyunca çıldırdım… Ticaret Odası Genel Sekreteri Ekrem Kesmen ağabeyimiz, bizzat TÜİK'e bunu sormuş, almış olduğu cevap bu olmuştu. Gerekçesini de şahsıma anlatmıştı. Madem kişi başına gelir böyle, bu paralar nerede? Tavukçuluk sektörünü baz almak ne derece doğru bir tespit. Madem bu kadar zenginiz neden İcra Dairelerinde her geçen gün yeni dosyalar eklenmekte ve neden memleket duygu sömürüsü yapan esmer vatandaşlarımızda dahil dilenciden geçilmiyor ve neden insanlarımız batıyor, sermaye el değiştiriyor, işyerleri birer birer kapanıyor. Hangi akla hizmetse bu çelişki... Bu verilerde Allah'tan Boluluların güzellik uykusunda yatan paralarının bankalardaki tutarları yok… Herkes geçim derdine düşmüş, sosyal hayat neredeyse yok denecek kadar asgari seviyedeyken, bu aymazlık, bu densizlik, bu çelişkiler yumağı... Bence adil değil... Zengin il… Hım. Hırsızlar için hem de dış kökenli memleket ötesi bir eğlence, sonra emniyet için ‘lan bu zenginlik kaynağı ne olabilir. Uyuşturucumu desem, tarihi eser mi desem, kaçakçılık mı desem' Olmaz, olmaz bu elbise bedeni bize göre değil arkadaşlar. Sanayi odası başta olmak üzere, bu konu üzerinde hakkaniyetle çalışmalıyız. Bu saçmalık bize göre değil, veriler doğru gibi algılansa da...

Elinde ayna, umurunda mı dünya... Tak takıştır. Nasıl olsa su beleş, kömür beleş, kira beleş, yardım ya da, hayır çarşıları gıda yardımları. Ama nereye kadar? Bunun bir ölçüsü nizamı olmalı. Mahallelere giden listeli yardım paketleri. 1 mahalle sorumlusuna sormuştum. Dindar birisi. İnan 1 tane gerçek ihtiyaç sahibine gitmiyor bu paketler demişti. Birine balık verirseniz 1 gün karnı doyar ya sonrası. Ama ona balık tutmasını öğretseniz her gün karnı doyar. Öğretiniz dilenmesini veya bu tarz istismarları öğretmek olmamalı... Çalışmayanlar ne yazık ki bizden de rahat yaşamaktalar… Ne denli doğru tüketmek… Yazgı bu değil aslında. Model yanlış. İhtiyaç sahibi yalın olmalı. Ve gerçek adres hep bulunmalı... Muhtarlarda dahil o kadar vebal taşıyan insanlarımız var ki...

İşyerime bir iddianame geldi ki, evlere şenlik. Bir birim. Selahiyet odur ki erk makamı kendini mahkeme ve savcı yerine koymuş. Bir kanun açılımı yapmış küçük dilimi yutacaktım. şu aralar memlekette ne kadar işgüzar insan varmış dedim kendi kendime. İş yargıya intikalde. Yorum yapmak bize düşmez desek de... Böyle bir maddeler, müeyyideler, izinler... Ya kardeşim sizin hiç mi işiniz yok Allah aşkına… Kişiselleşmek. En yanlış olanı. Halbuki kişilerle işimiz olmaz. Aştık biz onları. Kurumunuza mülkiye müfettişleri gelmesi hoşunuza mı gidecek? Savcılarımıza ve hakimlerimize de büyük işler düşmekte. Her önüne gelen iddialarla zaman kaybedeceğinize, lütfen bu tür dosyaları ayırınız. Kendilerini savcı yerine koyanlara da lütfen riayet etmeyiniz… Evlere şenlik bu iddianameyi, ders çıkarılması anlamında bakanlığa ulaştıracağım… Birilerinin mağdur olmaması adına...