Ülkemizin kanayan yarası; Gelir adaletsizliği!
Bir tarafta asgari ücret. Çalışan tek kişi. Aldığı maaşın 400 lirası ev kirası, bunun yanında su-elektrik-pazar masrafı-tüp-yakacak masrafı-çamaşır ve giyim ihtiyaçları… Birde çocuk varsa, ayvayı yedi garibim. Okul masrafları. Öbür tarafta ise diyelim kıldır kaçlar... Cami hocası, imam. 2500 'e yakın maaş. 5 vakit namazı. Toplasan 1 saat eder. Sonrası yok. Cami bomboş. Halbuki buraların yaşayan dinin sokaktaki insana bile aşılanması gereken ilim, irfan ahlak yuvası olması gerekir. Yaşanarak öğrenen yerler olmalı, olmuyor ne yazık ki. Diğer tarafta diyelim ki 1 rektör. Döner sermayeden 20.000 lira alıyor ve gerekçe de diyelim ki YÖK belirliyor ve tüm rektörler gibi bende alıyorum neden almayayım ki der. En alttakinden tepedekine kadar bin bir bahane ve gerekçeler… Sorarım size kul hakkı değil mi? Bu kadar yüksek maaş, döner sermaye, yolluk, toplantı adı ne olursa olsun, ben şahsım adına emek sarfedilmeyen, sadece sistematik olarak nemalanan herkesten alacaklıyım. Hakkımı helal etmiyorum… İsterdim ki efor harcansın, emek verilsin. Çalışılıp didinilsin, üretilsin, kolaylaştırılsın, halkımızın hizmetine sunulsun her güzel olgu. Zira bu halk çok çekti halende ekonomik anlamda inim inim inlemekte kötü yönetilmeye layık olmadıkları halde. Bir gün gelir bu yazgılarda tersine döner, tarih boyunca(ya da insanlık )… Hiç bir şey ne çok kötüye ne de çok iyiye gitmiştir. Su akıp yolunu hep bir şekilde bulmuştur...
Bu gidişte erdemli insanda kalmazsa şaşmamak lazım
Bu gidişte esnaf kalmayacak ne yazık ki. İşyerleri kapanmakta ya da yerlerinden değişim yaparak daha ucuz kiralara doğru yönelmekte. Ev sahipleri de düzgün ödemeli kira alabildikleri sadece memur ya da çalışanın çok olduğu aileler, maaşlı işçilerin aldıkları karnını doyurmaya zor yetmekte. Sektörel anlamda da, zor durumda olmayan yok. Birde idarecilerin baskıları, yıldırma politikaları eklenince, ülke yaşanırlılıktan çıkıyor ne yazık ki. Falanca ülkeye yerleşeceğim diyenleri bile dinliyor ve üzülüyorum. Dinimiz kolaylaştırıcı, insancıl bir yapıya sahipken, kendi egolarını tatmin eden, normal yaşamda 1 davarı bile güdemeyen beceriksiz insanlarla doldu. Ne diyelim Yunus'un dediği gibi isteyene ver onları, bana seni gerek seni... Allah korkusu olmayan insanlara ithaftır…