Başlığa bakarak,
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve istifa süreci ile ilgili bir yazı kaleme alacağımı sanıyorsanız.
Fena şekilde yanılırsınız.
Başlık,
Yazımın geneliyle alakalı, kişilerle değil.
Yok!
Bir iki cümle diyorsanız; sosyal medya hesaplarıma göz atabilirsiniz.
Biz asıl konumuza, yazımıza dönelim.
XXX
Türkiye çok mühim bir korona belası sürecinden geçiyor.
Avrupa kırılmış, AB dağılmış vaziyette.
Dünyada durum hayli ciddi boyutlarda seyrediyor.
Covit-19, can almaya doymuyor.
Cuma günü, 10 Nisan akşamı; açıklanan sokağa çıkma yasağı ile ilgili ilginç bir süreç yaşandı.
Otuz büyükşehir ve Zonguldak ilinin dahil olduğu sokağa çıkma yasağında inanılmaz görüntülere şahit olduk.
Yasağa uyanları, yanlış anlayıp sosyal medya hesaplarını askıya alanları gördük.
Sokağa çıkma yasağının iletişimi,
İzolasyonun kırılması, sosyal medyada çok irdelendi, incelendi, yazıldı ve çizildi.
Haklı ve haksız eleştiriler yapıldı.
İzolasyonun kırılması noktasında vatandaşa dair sitemli paylaşımlar yaptım.
Sokağa çıkma yasağının televizyonlara bırakılmayacak kadar mühim olduğunu anlatmaya çalıştım.
XXX
Haidegger Dil düşüncenin evidir” der.
O akşam herkes düşüncesini dile getirdi.
Gazeteciler, siyasetçiler, akademisyenler farklı pencerelerinden değerlendirmeler yaptılar.
Yoğurdu üfleyenler de oldu, sütten ağzı yananlar da olacak.
Onca emek ve gayret, umarım heba olmaz.
Bana göre kıstas alacağımız, değerlendireceğimiz nokta.
Bilim kurulunun meseleye baktığı zaviyedir.
XXX
Sayın Bakanın dün akşam ayrılıyorum notunu okur okumaz
Bütün hissiyatımı da içine alan bir vay” nidası döküldü dilimden!
Cümle alem duysun, hissiyatımız belli olsun diye Facebook sayfamda paylaştım.
Vay!
Millet Evde Kal'sın
Süleyman Soylu görevinde!
Bu kısa paylaşımım itibar gördü.
Milletin bu hissiyatı sosyal paylaşım alanlarında hızla yayıldı.
Sayın Süleyman Soylu'nun istifasının kabul edilmemesi gerektiği, büyük bir halk kitlesi tarafından kabul gördü.
Nitekim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan istifayı kabul etmeyerek,
Asil devlet adamlığını gösterdi ve doğru olanı yerine getirmekte hiç tereddüt etmedi.
Cumhurbaşkanımız o soylu devlet adamlığında, siyasi sonucu ne olursa olsun diyerek, Soylu'yu yedirmedi.
XXX
Sayın Süleyman Soylu bugün twitter hesabından devlet diliyle mahcubiyet ve sorumluluk ağırlıklı bir paylaşımla istifa notunu kaldırdı.
“Sokağa çıkma yasağı ile ilgili sorumluluğumuzun gereği aldığım karar üzerine Milletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın tutumu, beni mahcup etmiştir.
Devlet ve milletin emanetine atılan adımlarda eksikliğimizin bu iki irade tarafından insani bir durum olarak kabul edilip onarma hakkı verilmesi, sorumluluğumuzu artırmıştır.
Allah mahcup etmesin.
Milletimizin hizmetinde yola devam inşallah”
Ülkemize milletimize hayırlı olsun
XXX
Türkiye Cumhuriyeti köklü bir medeniyete sahiptir.
Köklü bir devlet yapısı vardır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tüm zamanların en büyük siyasi figürü, en büyük lideri ve hükümet olmuş, iktidara gelmiş bir partinin de genel başkanıdır.
Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca çok mühim bir bakan ve toplumda karşılığı olan siyasi bir figürdür.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'da aynı şekilde millet tarafından kalplerde yer edinmiş çok önemli bir siyasi figürdür.
Daha bir çok bakanı, vekili, bürokratı, bilim kurulundaki uzmanları, bilim adamını, akıl adamını sayabilir, bu kervana katabiliriz.
XXX
Türkiye depremlerle , sellerle, salgın hastalıklarla mücadele ediyor.
Gelişmeye çalışıyor.
Salgın hastalık nedeniyle tüm dünyada hayat durdu.
Elimizde, meclisimizde, iktidar ve muhalefetimizde, soylu devlet adamlarımız var.
Korona dünyayı eviriyor, deviriyor, başka bir boyuta doğru sürüklüyor.
Büyük dediğimiz devletlerin pamuk ipliğine bağlı olduklarına şahit oluyoruz.
Yaşlılarını nasıl ölüme terk ettiklerini, soylarına karşı nasıl ihanet içinde olduklarını görüyoruz.
Avrupa, Amerika, İngiltere gibi ülkelerin soyluluk anlayışı saç baş ve kıyafetten ibaretmiş.
XXX
Türkiye, milleti ve milletinden aldığı güçle soylu bir ülke.
TBMM'de soylu ve asil bir meclis.
Orada hizmet veren iktidar vekilleri kadar, muhalefet vekillerinin de soylu ve asil olduklarından şüphe duymuyoruz.
Hizmet üretmek, hızlı hareket etmek, çabuk kararlar vermek meclisin en mühim görevleri arasında.
Ülkemiz de korona musibetinin zararlarını en aza indirmek için büyük çaba sarf ediyor.
TBMM'de bu zor süreçte üzerine düşen görevleri aksatmadan yürütmek, hızlı bir şekilde, kanun ve kararnamelerini çıkarmak görevleri arasında.
Hizmete çomak sokmak, duvar olmak, işi yokuşa sürmek soylu bir hareket olmasa gerek.
Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın twitter'inde
“Bu kadar gündem içinde bir daha söyleyelim, en büyük sorunumuz muhalefet”
Bolu Milletvekilimiz Arzu Aydın RT yapmış; orada gördüm.
Şu stresli eve kapanık günlerimde, gülmekten öldüm;
Muhalefet milletvekillerinin yaptıkları çok çocuksu ve anlaşılır bir şey değildi.
Bu soylu* reel, elle tutulur, gözle görülür açıklanabilir bir muhalefet anlayışı da değildi.
Olsa olsa yapılacakları sektirmeye, sekteye uğratmaya yönelik hareketlerdi diyebiliriz.
TBMM'ne verdikleri dilekçelere ve isteklerine bakar mısınız.!!
Bizler, sokağa çıkma yasağına uymayanlara, izolasyonu bozanlara kızıyoruz değil mi?
Peki buna, bu örneklerle verilen dilekçelere, ne demeliyiz şimdi!
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 22.maddesinde geçen “geceleyin” ibaresinin “gece vakti” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 22.maddesinin birinici fıkrasında yer alan “eklenmiştir” ibaresinin “ ilave edilmiştir” ibaresi ile değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 207 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 25.maddesinde geçen “veya” ibaresinin “ya da” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 5.maddesinde yer alan sonra gelmek üzere “karar“ ibaresinin sonra gelmek üzere “hüküm” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Demem o ki;
TBMM'inde kelime manasında saygı uyandıran, iyi.. yani; soylu* bir muhalefet anlayışına acil ihtiyaç var.
Not:Dilekçe sahibi isimler ve ıslak imzaları Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'da ve bende mevcut.
*soylu: saygı uyandıran, iyi
Mustafa Nuri Gürsoy 14.04.2020