Boluspor Eskişehirspor karşılaşması!
Ununu elemiş, eleğini asmış iki takımın müsabakası olacak gibiydi.
Öyle de oldu.
Hakemin düdüğü yeniydi.
Çapakları alınmamış olacak; hakemin dudaklarında ötmüyor sanki cırlıyordu.
Ardımdaki koltukta oturan bir beyefendinin dudaklarından.!
- "Gazozuna bu maç, gazozuna, hatta o bile değil" cümlesi döküldü.
O ara.!
Eskişehirspor takımının penyeden formaları dökülüyordu.
Saha sessizliğini, tribünler hissizliğini koruyordu.
Saha kenarı öyle değildi.
Boluspor Teknik Direktörü Orhan Kaynak heyecandan etrafında dönüyor.
Eskişehir Teknik Direktörü Fuat Çapa gençlerine talimatlar yağdırıyordu.
Belli ki onlar için bu maç çok mühimdi.
Onlar için sezon bitmemiş; belki de yeni başlamıştı.
Boluspor'da sel gitmiş, kum kalmıştı.
İshak Çakmak kum'du meselâ.
Koca bir sezon bitmiş,
Atı alan Üsküdar'ı, izin alan memleketini tutmuştu.
Boluspor,
Eskişehirspor'a karşı maça üstün başladı.
Boy,
Puan,
Yaş,
Tecrübe olarak fark yarattılar.
Nitekim ilk gol duran toptan ve sahanın uzunlarından 1.85 lik Burak Bekaroğlu'ndan geldi.
Buna rağmen yine kornerden ve aynı yerden,
Sahanın kısalarından,
Eskişehirspor takımından 1.74 lük, Jesse T. Sekıdıka'nın.! oturduğu yerden attığı kafa golü manidardı.
Eskişehirspor 1-0 yenik duruma düştükten sonra da organize üç net pozisyon buldu.
Boluspor Burak Bekaroğlu ile 27. dakikada 1-0 öne geçince karşı tribünler sessizliğini bozdu.
Yönetim istifa!
Saydım on bir kişi vardılar, ya da yoktular.
Yedekleriyle hadi hadi yirmi iki olsun varsın.
Kongre tarihinin 30 Mayıs olarak açıklanmış olmasına rağmen, "yönetim istifa" sloganı bana şaka gibi geldi.
Golden yirmi yedi dakika sonra,
Dakikalar elli dördü gösterdiğinde Akabueze'nin şık golüyle Boluspor 2-0 öne geçtiğinde bile.!!
Aynı gurubun,
Yönetim istifa diye tekrardan bağırması ile mevzunun şaka ötesi bir şey olduğu anlaşıldı.
Pozisyona dikkat kesildiğimden.!!
Mutlu Güler'in ile 3. golü attığı sıra ne oldu "yönetim istifa" dediler mi anlayamadım.
O sıra;
Islanmasınlar diye kapalının kenarına alınan Eskişehirli taraftarlar; küme düşmekten kıl payı kurtulan ve an itibariyle 3-1 mağlup olan takımlarını alkışlamakla meşguldüler.
Boluspor'da,
Genç Abdulkadir Yağız ve Muhammed Şura Çetin sürpriz isimlerdi.
İkisi de iyi çocuklar.
Muhammed Şura Çetin sahaya yakışıyor. Futbol kumaşı ve fiziği dikkat çekiyor.
Abdulkadir Yağız için bu maç çok önemli kıymetini bilmeli bu maçı unutmamalı.
Bir de;...Mete Kaan Demir'den yediği çalımı.!
Mutlu Güler takıma girer girmez golünü attı.
Pozisyonu bulunca; ben tribünden doğru bu çocuk bunu atar dedim.
Sağına sağına alınca ne oluyoruz dedim kendi kendime.!!!
Son anda sol ayak tercihi; hem üç+bir oyuncuyu askıya aldı/ekarte etti hem de gol vuruşu temiz oldu.
Mutlu Güler'den bu tarz işleri bekliyoruz.
Bizim çocukların Ajax'ta oynayan çocuklardan farkı olmaz.
Yeter ki fazla mesai yapsınlar.
Uzun, iki stoper, bir santrafor ile tecrübeli ayaklar Boluspor'u baştan avantajlı taraf yapmıştı.
1.87'lik Batuhan Altıntaş hem bizi hem kendisini üzmeye devam ediyor.
Onun için çok yazdım. Hem övdüm hem eleştirdim.
- Teşbihte hata olmaz; ne oldu ne gitti be bilmem. Yan yattı çamura yattı beni ilgilendirmez.
Ben yazar geçerim.
Batuhan'ın çok ekmek yemesi, arayı çok çalışarak geçirmesi gerek.
Yoksa zaman su gibi akıyor.
Hani bir deyim vardır.
"Sel gider kum kalır"
Boluspor, Eskişehirspor müsabakasına baktım da.!
Sel gitmiş, kum kalmıştır.
Sezonun son maçında İshak Çakmak, takımın hem kum'u hem kaptanı olmuş.
Onu bir ayırmak lazım.
Şuraya; teşbih yapmak, hatta bir de masal kondurmak vardı da.!!!
Bir başka yazımda söz paylaşacağım.
Kendi adıma, spor kültürü ve gençlere örnek olma noktasında kendisine teşekkür ederim.
Ne derler bilirsiniz.
Kalan sağlar bizimdir.
Spor, dostluktur, barıştır, kardeşliktir.