Onu diyorum…
OYUNCULAR değil, KASA kazandı.!
Bir de şunu diyorum?
Saçma sapan işler.
Gereksiz iki sarı kart.
Ceza yayı içinde pozisyona geç kalmaktan kaynaklı kontrolsüz bi faul.
Verilen frikik.
Açılan gedik…
Kaybedilen üç puan..
Boluspor bir taşla üç kuş vuracakken, mealen söylüyorum; “bir golle üç puan alacakken”
Yazık oldu.!!!
Adana iki taşla bir kuş vurdu, bir puanı buldu ve gitti.  
Halbuki biz bir taşla (gol) pekala üç puanın sahibi olabilirdik.
Kayamba’nın, iki sarı kartla, sahadan KUŞ olup uçması her şeyi mahvetti.
KAYAMBA kuş oldu, ÜÇ PUAN buhar oldu.
Halbuki işler baya bi güzel gidiyordu..
Kaleci Çağlar’a kamera varmadan, ekranda görmeden maçı izleyip duruyorduk.
Rakip pısmış, birinci bölgesine çekilmiş siperinde öylece bekliyordu.
Daniel Avramovski kanadından süngü tak,
Vüsal Isgandarli, bölgesinden yayından boşalmış ok gibi defans arkasına fırlıyordu.  
Her şey yolundaydı…
Adana ŞOK’ta, Bolusporlu Avramovski artistik golünün GALA’sındaydı.
Adanaspor Boluspor’a karşı istatistik olarak da, psikolojik olarak zaten yaralı bi takım. 
Adanaspor kaderine razı, Boluspor yeni ara transferleri ile her zamankinden daha fazla organize ve rakibi rahatsız edici bir futbol oynuyordu.
Nitekim,
Vüsal Isgandarli,
Tunahan Cicek,
Ve
Daniel Avramovski ile takıma bi can gelmişti. 
O diil de!!!
Şu ama!!!
Alınacak maçı nerede ise veriyorduk.
İki sarı kart ve ceza sahası yayı üzerinde yapılan faul maçın kaderini bir anda değiştiriverdi.
Kayamba’nın 8 ve 37. Dakikadaki sarı kartları bir kişi eksik kalmamıza,
60. dakikada kendi ceza yayımız içinde yapılan müdahale frikik almamıza neden oldu.
Baraj da erken açılınca rakip gedikten golü buldu.
Boluspor karşılaşmayı kaybedebilir, sahadan mağlup ayrılabilirdi.
O zaman bu yazı başka türlü yazılır, başlık başka türlü atılırdı.
Deplasman maçı olması kaybedilen iki puanı haklı gösterebilir mi?
Yalçın Hoca alınan bir puana sevinir, kaybedilen iki puanın ardından üzülür mü?
Bilmem???
Ve Fakat…
Boluspor 10 kişi kalmadan önce; 37. Dakikaya kadar oyuna, rakibe ve topa hükmedendi.
Bilhassa Daniel Avramovski’yi beğendim.
Dikine oynayan inatçı bir oyuncu.
Bu inatçılığı ve liderlik özelliği umarım ileride takıma zarar vermez.
İş bende değil, ben yazarım; iş Yalçın Hoca’da tabii.
Ara transferlerle Boluspor kaliteyi yakalamış gördüm.
Artık Hocanın, yönetime serzenişte bulunmasının, şehre sübliminal mesajlar vermesinin, mazeret üretmesinin manası kalmamıştır.
Artık işine bakacak, her zamankinden fazla gücüne sarılacaktır.
Kayamba’nın gördüğü iki sarı kart,
60. Dakikada ceza sahası yayı üzerinde yapılan faul,
Erken dağılan ve gedik veren baraj,
 İKİ PUAN KAYBETMEMİZE sebep olmuştur.
Boluspor bir eksikle inisiyatif gösterememiş, ister istemez geriye çekilmiş, eksik kalmanın bedelini İKİ PUAN VERİP, BİR PUAN ALARAK ödemiştir.
Bu iki takım için de bir futbol karşılaşmasından çok, mecazen söylüyorum; puan ticareti olmuştur.