Osmanlıca desem Osmanlıca değil…
Ankara Büyükşehir Belediyespor adını değiştirdi, Osmanlıspor yaptı.
Okullarda Osmanlıca okunması için Antalya'daki Milli Eğitim Şurasın da karar alındı.
Baktım her alanda çalışma var,
O zaman Atam Selçuklunun Atam Osmanlının torunlarından bir olarak
“Bu konu da bir adım da ben atayım. Türk- Osmanlı futboluna, spor yazarlığı konusunda bir hazırlıkta ben yapayım, katkı sağlayayım.”
Ve
“Osmanlıca Türkçe; ortaya karışık bir maç yazısı yazayım.” dedim.
Osmanlıca Futbol terimlerinden esinlenerek aşağıdaki yazıyı derledim.
Yazarken eğlendim, siz de okurken eğlenin…
Evet, Cemaat-ül Futbol
Krampon-ül deccal-ü üryan sahadaki,
Divan-i krampon-ül deccal-i üryan-ül mafiş kabiliyet ise kendisine ayrılan bölümde yerini aldı.
Adana Penç Kanunisani Fatih Terim Kâbe-i hürriyeti-i hümayuniyyeh şâhane de, Bi şerefiye-i tribün-ül sarih de ikamet eden gariban-i umumiye'nin yeküni ise cüzi.
Ve müsabaka, Defterdar-i Cihad-ül Kürriye Sarper Barış Saka'nın Sur-ül düttürüsü ile başladı.
Sahaya Taarruz-ül aleykümselam şeklinde bir kadro ile çıkmamıza rağmen,
Oyunumuz hadd-ı müdafaa yoktur sathı müdafaa anlayışındaydı.
Dakikalar çêhârdéh i gösterdiğinde asa kir-i saha-ül merkeziyye de oynayan Bilal'in aliyy-ül a'la pası ile buluşan Krampon-ül kabiliyye-i maaşallahımız Prijoviç, enfes bir vuruşla kürre yi, Adanaspor ağlarına yolladı.
Bu gol de Adanaspor muhafazzar-i kal'ası Evren'in yapacağı bir şey yoktu.
Bolusporlu krampon-ül deccal-ü üryanlarımız, cümbüş-ü mahşeri; divan-i krampon-ül deccal-i üryan-ül mafiş kabiliyet ile paylaşırlarken,
Adana Penç Kanunisani Fatih Terim Kâbe-i Hürriyeti-i Hümayuniyyeh Şâhane, sükûn-u mahşere büründü.
Bu golden sonra Adanaspor taarruza geçti. Ama sağ ve sol cenahtan veled-i rüzigarları ile yapmış oldukları ortalar, muhafazzar-i kal'a mız Özkan tarafından def edildi.
Özkan, Adanaspor'a, maçı ne şeker-i Şam, ne sima-i Arabiyye, Sulh-u salah getirme fırsatı vermedi.
Oyunun son dakikalarında ise krampon-ül kabiliyye-i maşallahlarımızdan olan Emre, darbe-i abes sonrası ve sakatlanarak oyun harici kaldı.
Ve Arafat-ül safha ya, ‘yek – sefr' girdik.
Adanaspor ikinci yarıya istekli başlamasına rağmen Krampon-ül deccal-u üryanları, bizim krampon-ül deccal-u üryanlarımız karşısında acz-i beşer kaldılar.
Adanaspor geniş alan bırakmasına rağmen, Asa kir-i saha-ül merkeziyye de oynayan Kibong, Bilal ve İshak, Müfreze-i krampon-ül bombamız Prijoviç'i, kürre ile buluşturamadılar.
Hadd-ı müdafaada fevkaladenin fevkinde bir oyun sergilediler ama taarruzlarda gani gani kayb-ı kürre yaptılar.
Sağ ve sol cenahlara yeterince kürre tevzi edemediler.
Kazanmış olduğumuz kürreleri taarruz-u fevk al beşere dönüştüremediler.
Zamansız atmış oldukları uzun kürrelerde ise Prijoviç'i, taarruz-u beleşe düşürdüler.
Sağ ve sol cenahtan darbe-i abes sonrası kazanmış olduğumuz ve İsmail Haktan tarafından kullanılan Darb-ı serbestiler ise vaziyyet-ül hararetten öteye gidemedi.
Ai Dere ile Şut-ul isabet-i zımbalarımız olmasına rağmen, şut-ul isabet-i ıskalarımızda vardı.
Ama kürre Adanasporlu krampon-ül deccal-ü üryanlara geçtiğinde, onların taarruzları karşısında ne asakir-i saha-ül merkeziyyemiz ne de Cahar-ül kümbetimiz, savunma anlamında çok fazla zorlanmadılar. Harp-ül ademi ademiyye de başarılıydılar.
Maçı, Defterdar-i cihad-ül kürriye oldukça iyi yönetti. Göstermiş olduğu
kart-ı sima el tekdirler yerindeydi.
Bizim için en önemli kazançlardan biride, ‘kart-ı sima el tekdir' gören Mehmet Kuruoğlu ve Bilal'in, ‘kart-ı sima el kötektir' görmeden maçı nihayete erdirmeleriydi.
Maç bu sonuçla nihayete erecek derken, akibet-ül cihad ya seydi de, Prijoviçle bir gol daha bularak takımımız müsabaka-i hicret-ül gurbetten ‘dü' gol ve ‘se' puanla dönerken,
Adana vaziyyet-ül kalaba ve istif ül balık-i numerra da, sükûn-u mahşer,
Gariban-ı umumiye de ise cihad-i vallah-ül azim vardı.
Ve Adanalı gariban-ı umumiyyenin, müsabaka sonunda tezahür-ü cümle-i cemaat yaparak, Reis-ül Tekke-yi Kürre-i Hümayuniyye yi ve Mühendis-i Kürre-i Muallimi istifaya davet etmesi manidardı.
Adanaspor müsabakasını uhulet ve suhulet ile hallederken, Krampon-ül deccal-ü üryanlarımız takdir-e şayan bir muzafferiyet elde ettiler. Mühendis-i kürre-i muallimimiz olan Reha Hoca ise bu maçtaki muzafferiyeti sonrası
Kendisi ve takımı için Zamane-i fuzuliyye…
Zam ül zaman-ı ıvır zıvır dan başka bir şey değil.” diyen ‘ iblis-i vesvese' ve ‘Ulema-i rezil-i rüsvalara' alamet-i farikasını gösterdi.
“Hocam bu ne biçim yazı, tam Osmanlıca desem Osmanlıca değil, Türkçe desem Türkçe değil. derseniz,
Doğru söylersiniz…
De bizim memlekette de her şey ne Garplı, ne de Şarklı.
Onun için
Adımız ister Cumhuriyet olsun ister Osmanlı…
Değişen ne ki?
Çünkü kafalar hep aynı.
Onun için altı saatimi verdiğim bu yazıyı da eğlenmek için öylesine okuyuverin gayrı...
07.12.2014
Muharrem Demirel
Cemaat-ül futbol ( Futbol seyircisi)
Krampon-ül deccal-ü üryan (futbolcu)
Divan-i krampon-ül deccal-i üryan-ül mafiş kabiliyet (yedek kulübesi)
Adana Penç Kanunisani Fatih Terim Kâbe-i hürriyeti-i hümayuniyyeh şâhane (Adana 5 Ocak Fatih Terim Stadyumu)
Kâbe-i hürriyeti-i hümayuniyyeh şâhane, (stadyum)
Bi şerefiye-i tribün-ül sarih (açık tribün)
Gariban-i umumiye (taraftar)
Defterdar-i cihad-ül kürriye (hakem),
Sur-ül düttürü (hakem düdüğü)
Ne şeker-i Şam, ne sima-i Arabiyye, Sulh-u salah (beraberlik)
Taarruz-ül aleykümselam (kontra atak)
Hadd-ı müdafaa yoktur sathı müdafaa (Bölümü değil bütünü)
Çêhârdéh (14)
Asakir-i saha-ül merkeziyye (Orta saha oyuncusu)
Aliyy-ül a'la (Pek iyi)
Krampon-ül kabiliyye-i maaşallah (İyi futbolcu bizim takımdan)
Cümbüş-ü mahşer (Atılan golün coşkusu)
Sükûn-u mahşer (Yenilen gol sonrası sessizlik)
Veled-i rüzigar (kanat oyuncusu)
Muhafazzar-i kal'a ( Kaleci)
Krampon-ül kabiliyye-i maşallah (iyi futbolcu)
Darbe-i abes (faul)
Ve Arafat-ül safha ( Devre arası)
Yek (1)
Sefr (Sıfır)
Acz-ı Beşer (İnsanın acizliği, güçsüzlüğü)
Gani gani kayb-i kürre (Bol bol top kaybetme)
Tevzi etme ( dağıtmak)
Müfreze-i krampon-ül bomba (golcü)
Kürre (top)
Taarruz-u fevkal beşer (mükemmel atak)
Taarruz-u beleş (ofsayt)
Darb-ı serbest (frikik)
Vaziyyet-ül hararet (karambol)
Şut-ul isabet-i zımba (kaleyi bulan şut)
Şut-ul isabet-i ıska (dışarı çıkan şut)
Asakir-i saha-ül merkeziyye (Orta saha oyuncuları)
Cahar-ül kümbet(geri dörtlü)
Harp-ül ademi ademiyye (Adam adama savunma)
Kart-ı sima el tekdir ( sarı kart)
Kart-ı sima el kötektir (kırmızı kart)
Akibet-ül cihad ya seydi (Uzatma dakikaları)
Müsabaka-i hicret-ül gurbet (Deplasman maçı)
Vaziyyet-ül kalaba ve istif ül balık-i numerra (numaralı tribün)
Cihad-i vallah-ül azim (Kavga)
Tezahür-ü cümle-i cemaat (Toplu tezahürat)
Reis-ül tekke-yi kurre-i hümayuniyye (Kulüp başkanı)
Mühendis-i kürre-i muallim (Teknik direktör)
Alamet-i farika( marka)
Zamane-i fuzuliyye…Zam ül zaman-ı ıvır zıvır (Boşa geçen zaman)
İblis-i vesvese (basın)
Ulema-i rezil-i rüsva ( Spor yazarları)
111692