Niye verdin diyemeyiz…

Amentü billahi… Demişiz,

Önce Allah'a iman etmişiz,

Ardından Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine…

Ve

Ahiret gününe, Kadere,

Hayır ve şerrin Allâh-ü Te'âlâ'nın yaratmasıyla olduğuna inanarak boyun eğmişiz.

Yani Cenab-ı Haktan gelene boynumuz eğri, 'niye verdin?' diyemeyiz,

İsyan edemeyiz.

Geçtiğimiz hafta ‘Dünya Engelliler Haftası' idi.

Kutlandı…

Amentü Duasının farkında olan ve bu hayatta dik ve onurlu bir şekilde yaşayan Engelli insanlarımız hatırlandı.

‘Keşke olmasa!' diyebileceğimiz,

Ama ortak noktalarda onlar ile beraber aynı hayatı, ALLAH 'tan değil ama KULLAR ından gelen ve engelli yaşamak zorunda bırakılan engelsiz engelliler de var.

Hem de sayıları pek çok.

400 Lira kira verip, üstüne yakıt parası ödeyen,

Hasta olma lüksü olmayan, tatil nedir bilmeyen,

Mutfak, giyim, çocukların okul masrafları derken,

Ve

Bir insanın insan gibi yaşayabilmesi için ayda 2000 lira gerekir iken,

Bunu 950 lira ile cambazlık yaparak karşılayan, ASGARİ ÜCRET ile yaşayan vatandaşa,

Her gün ENGELLİLER GÜNÜ değil mi?

Son yıllarını insanca yaşamak isteyen,

Hanımına,' Hayatımızın bu son deminde görmediğimiz yerleri görelim, gezmediğimiz yerleri gezelim' demesi gerekir iken,

Bunları rüyasında gören,

Öğünlerini makarna, tarhana çorbası ile geçiren,

Ve Allah'ına şükür etmeyi de ihmal etmeyen,

Ve de

Cami ile ev, ev ile cami arasında ölümü bekleyen EMEKLİYE,

Her gün ENGELLİLER GÜNÜ değil mi?

İlkokul, ortaokul, lise, Üniversite der iken yaklaşık 16 sene dirsek çürüten,

Okumasının karşılığında ise bir iş özleyen,

Ama iş bulamayan, Üniversite diplomalı işçi, Üniversite diplomalı amele olan genç evlatlarımıza,

İş bulamadıkları her gün ENGELLİLER GÜNÜ değil mi?

Bir başka pencereden bakar isek;

‘Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya bakmayı emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı yasaklar. O düşünüp tutasınız diye size böyle öğüt verir' Ayetini,

Kafasına göre anlayan, kafasına göre yorumlayan ve kafasına göre uygulayan ve çapsız hısım ve akrabasını, eşini dostunu işe alan zihniyetler var iken,

'Emaneti ehline veriniz.' Ayeti ENGELLİ değil mi?

Siyasi düşüncesi her ne olursa olsun bu ucuz kafadaki insanlar yüzünden,

İLİM' de İRFAN' da, FEN' de, dünya markası olabilecek bu ülke;

En ileri ülkeleri yakalamada, hatta onları aşma da ENGELLİ değil mi?

Say say bitmez bu engelleri…

Çünkü yaşadığımız hayatta karşımıza çıkan ve bu hayatı engelli yaşayan o kadar çok ENGELLİ insanımız var ki…

Ama bu ülkedeki engelli sayısını artıranlar,

Ne yazık ki kendi gelecekleri için bu ülkenin insanlarını, ‘benden – senden' diyerek bölen,

Liyakati olmayan hısımını, akrabasını, eşini dostunu işe yerleştiren, mevki makam veren,

İZAN, MİZAN süzgecinden geçmemiş, VİCDAN ENGELLİLER değil mi?

Ve

Asgari ücretliyi, emekliyi, dar gelirliyi,

İş arayan genci, iş bulamayan üniversite mezunu öğrenciyi,

KADER ve SABIR gibi en nazik yerlerinden vurdurmaya çalışıp mahkûm eden, VİCDAN ENGELLİLERİ görmeyenler,

Kendi evlatlarının yarınlarına ve bu güzel ülkenin parlak geleceğine pranga vuranlar,

KADERE İMAN nın ,'Allah'ın dilediği her şeyi yapabilmesi ve emrinin önüne hiçbir şeyin geçememesi olan KÜLLİ İRADEYİ' Allah'tan geldiği için kabul eden,

Ama

Allah tarafından insana mesul edilen, dilediği gibi hareket edebilme yeteneği kısmına ise kafa yormayan,

CÜZ-İ İRADE ENGELLİLER değil mi?

‘Sen', ‘Ben', ‘O',

Ya da; ‘senden',' benden',' ondan',

Ya da; ‘Şu' cu, ‘Bu' cu, ‘O' cu, fark etmez,

Engelliler için söylenen

'Engelsiz düşün, eşitliği sağla' düşüncesini idrak edemiyorsak,

Bir ülkenin kalkınması için

Liyakatin, kul hakkının, adaletin hak ve hukukun üstünlüğünün; yandaş, dindaş, yoldaş, ülküdaş, arkadaş, kardaş olmaktan önce gelmesi gerektiğinin farkında olamıyorsak,

Osmanlıyı Osmanlı yapan değerleri bilmiyorsak, İslam'ın özündeki gerçeği göremiyorsak,

Kısacası; kafalardaki engelleri aşamıyorsak,

Bu ülke ve bu ülkenin insanları olarak hepimiz,'' GELECEĞİ ÇALINAN ENGELLİ LER' değil miyiz?

14.05.2014

Muharrem Demirel