Masallarda ceza verilecek olanlara aynen şöyle sorarlardı; ‘Kırk katır mı istersiniz kırk satır mı?'

Ne fark ederdi ki son belli; ha katır, ha satır…

Şimdi de soruluyor

Kime?

Bu sefer tersine; Şehit Kani caddesinde bulunan Katırcılar Hanı'na…

***

KATIR tamam, SATIR da…

Ama

Üçüncü yol da olmalı bence…

Ne?

HATIR!

Kimin hatırı?

Yazanların, çizenlerin, sağda solda konuşanların mı?

Olabilir de olmayabilir de…

Ama

Esas hatır;

Hani o hiç dilimizden düşürmeyerek, övündüğümüz Osmanlıdan bize kalan tarihimize, geçmişimize, mazimize…

***

Eğer Şehit Kani Caddesinde bulunan Katırcılar Hanı'nın, yolu genişletmek için yıkılması düşünülüyorsa,

Ve

Katırcılar hanı ise bu yolun önünde engel olarak duruyorsa, yıkmadan da yolu genişletmenin mutlaka bir yolu olmalı.

Var mı?

İnanıyorum ki; sanatsal gözle bakanların dışında, teknik açıdan bakanlarında kafalarında pek çok yol var.

***

Ama

Ne yapıyoruz?

Topu bir taraflara doğru atıp;

‘Cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur' Deyip işin kolayına kaçıyoruz.

İmam efendiye, ‘Bu cemaat iyi gün demedi kötü gün demedi arkamızda durdu, bu insanlarında bir hatırı var.'

‘Biz Bolu Belediyesi olarak Bolu'da yaşayanlara tertemiz su içirtmek için 3624 metrelik Karadere Tünelini açtık. Katırcılar Hanı'nı yıkmadan 100 metrelik yola mı çözüm bulamayacağız.' Demiyoruz.

Diyor muyuz?

Diyorsak

O zaman katır inadımızı değil ama katır kararlılığımızı göstermiyoruz, teslim oluyoruz.

***

Karıncaya sormuşlar;

‘Sırtında bu küçücük su kefesi ile nereye gidiyorsun?'

‘Hz. İbrahim'in ateşini söndürmeye gidiyorum.'Diye cevap vermiş karınca.

‘Yetmez ki' demişler.

Karınca boynunu eğmiş

Ve

‘Olsun hiç olmaz ise safım belli olur.'Demiş.

Yani demem o ki;

KATIR, HATIR, SATIR derken, bizimde yazdığımız bu 40 SATIR ile KATIRCILAR HANI konusundaki safımız belli olsun.

***

Ne demiş şair Feyyaz Tokar

Sevgiyi göstereceksin dostum,

Söylemek yetmez.

Sevgiye dokunacaksın dostum.

Düşünmek yetmez…

Hadi herkes kendi çapında dokunsun, yolu belli olsun o zaman.

Ama

Her zaman dediğim gibi NEZAKET ve ZARAFET ile…

26.07.2018

Muharrem Demirel