Vatandaşlarda uyku hak getire…

Sabaha kadar ötüp milleti rahatsız ediyormuş.

Sahibine rica etmişler; ‘Ya bu kadar sesli ötmesine bir çare bul; ya gönder, ya da kes!' Demişler.

De, horozun sahibi tınlamamış,

Komşular toplanmışlar ve horozu yakalayıp kesmeye karar vermişler.

Yaşlıca olan;

“Yazıktır hayvana ben gereğini yaparım.” demiş.

Bu sözün üstüne de görevi ona vermişler.

Aradan bir müddet geçtikten sonra horozun sesi kesilmiş.

Sormuşlar;

“Hacı emmi neddin de horozon sesini kestin?”

“Bi şey etmedim komşular, horozun o sesi çıkarabilmesi için arkasının sağlam olması lazım. Ben de horozu yakaladım. Huni yapmış oldum kâğıdın içinden horozun arkasına zeytinyağını bolca boca ettim.”

“Eee” demişler.

“Eeesi meeesi yok! Horoz ne zaman ötmeye kalksa arkası tutmuyor, onun için sesi de çıkmıyor.” demiş.

Yani birisi haddinden fazla ötüyorsa, biliniz ki arkası sağlam…

Bizim sitenin civarında birkaç kafe var. Onlar da canlı müzik yapıyorlar.

Ama ya aradaki mesafeden, ya da arada kalan binaların sesi engellemesinden olsa gerek, müzik rahatsız etmiyor.

Ama bizim site farklı.

Hani maraton tribününde Yarenler tezahürat yapar da, o ses numaralı tribüne gümbür gümbür gelir ya, aynen öyle.

Arkaları herhalde sağlam ki, ricalara rağmen, ikazlara rağmen

Bazı geceler bir sesi çıkıyor, bir sesi çıkıyor sormayın…

Hasta varmış,

Çocuk varmış,

Ders çalışan öğrenci varmış kimin umurunda…

Vur patlasın çal oynasın böyle geçiyor akşamlar,

Eğlenenlere sevdanın yolları, bizlere ise kurşunlar…

Site sakinleri Belediyemize dilekçe vermişler, 'rahatsız oluyoruz' demişler,

Allah var ben de sözlü olarak ifade ettim.

Bir ara kesildi,

Sonra yine eski tas eski hamam…

Mekâna gittim görevliye,' kardeşim biraz sesini düşürüverseniz.' Dedim.

‘Desibel' dediler,

‘Gelin desibeli bir de bizim oradan dinleyin.' dedim,

Gelmediler…

Arkamı dönüp gittim.

Giderken de sırası mı geldi, yoksa bana mı denk geldi bilmem ama…

Şarkı manidardı…

Boş ver be el alem ne-der-se-de-sin hadi hadi hadi hadi hadiiii” şarkısını dinlettirdiler.

Hani horoza sormuşlar ya

‘Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurtamı tavuktan' diye.

Horoz;

‘Anlamam birader ben işimi yaparım.' demiş ya, aynen öyle. Müzik dinletmeye devam ettiler.

Bu yazıyı aylar önce yazmıştım,

Ha bugün ha yarın derken, düzelir diye beklerken

Belediyemizi göremeden yaz geldi geçti.

Yaz sıcağında evlerimizin penceresini açıp, kendimizi zorlamadan iki kelam sohbet edemedik,

Kış geldi ‘tamam bitti!' dedik.

Ancak nerdeeee?

Pencerelerimiz korumalı olmasına rağmen bu davetsiz sesi yine engelleyemedik.

Ey Belediye!

Sitemizi ve civarda bulunan sakinleri rahatsız eden bu yüksek sesle yapılan müzikten oldukça rahatsız oluyoruz.

Ama mecburen dinliyoruz.

Size sesleniyoruz; dinlemiyorsunuz,

Ne yapalım yani; kâğıttan huni mi?

03.03.2015

Muharrem Demirel