1944 depremi. 1 Şubat sabahı Gerede-Çerkeş üstünü darmadağın ederken, Bolumuz bir deprem acısıyla, tarihin derinliklerinden doğan bir aydınlığa da, beraber yürüyordu. Allah o'na, Gerede'nin imarında da, ulvi bir kazanç kapısı açmış, daha o yıllarda kazandıklarını, hayırlarıyla bu şehrin insanına yardım etmeye başlamıştı. Muntazam Kızılay'a yollanan her ay 5000-10.000 lira para. Bahsedilen yıllarda, 1950'li yıllardır. Çok acılara göğüs germiş, hakkını yedirmemiş, kazancında en küçük şüphe dahi bulunmayan, yıllarca Avrupalı kartellerle bile başa çıkmış, ürettiği ürünlere zam yapmamış, istikrarlı gitmesini prensip edinmiş, az konuşmuş ama çok da ağlayan yönü onu çocukların bakışlarında gördüğü masum, temiz, neşeli kaynağını, kalbinin köşesine taşımış, Cumhuriyet tarihinin ilk ve tek vakıf üniversitesini kurmuş, özel sektörün ilk mekanize damperli döküm fabrikasını kurmuş, işçilerine prim sistemini getirmiş ve uygulamış, grevlerle uzun süren yorucu bir süreç yaşamış, hayvanları, özellikle köpeklerini çok sevmiş, onlar için mezar taşı dahi yaptırma erdemliliğini göstermiş, yaşayan canlı olarak onlara bile değer vermiş bir hayvansever.
Yakınlarına sonuna kadar sahip çıkmış, sağlık evleri, sağlık ocakları, okullarla başlangıcını yaptığı hayırlara, hedeflediği 10 fakülte ile, yapılamayanı yapmış, bir şehrin tarihini değiştiren bir kişi... İzzet Baysal...!!! Değiştirmiştir… Her gün ağlayan bir insan İzzet Baysal. Sonuçta o da bir insan. Yazarak rahatlamış ve yazdığı elinden geçen tüm mektupları şahısların elinde olanlarda dahil, yol masrafları yaparak okumuş birisi olarak, onun kafasına koyduğu bir şeyi yapan, araştıran, kanaatkar yönüne hayran olmuşumdur. Yanlış yapmak istememiştir. Onun vasiyetinde; Oğlum Ahmet(Yeğeni Ahmet'e) mezarımın başında fotoğrafım olsun, günahıysa benim olsun” sözü... Ya da, son veda… Son görüşlerinde Bolu sevdası. İçinde bitmeyen memleket aşkı. Ya da; gelen taleplerde hayır demeyen, kırılırlar diye endişe eden yönü- 'bağla gitsin'...o'nu anlamak, onun ruhunu benimseyebilmek, herkesin harcı olmasa gerek. Bu eşsiz büyük insan; İzzet Baysal'la ilgili geçen hafta Kadıköy Pınar Sahafta Moda Kafkas Pasajında Sevgi adlı bir dergi röportajıyla ilgili kaynak almıştım. Şahsın akrabası fabrikasını, iş yerini Karaköy İzsal'ı anlatıyordu. Büyük insanlardan peygamber, sahabe vs'lerden sonra, dedi ki...! Galiba Cennet'e girecek 2.kişi İzzet Baysal'dır. İnanın duygulandım, onur duydum. Her yer, her mekan İzzet Baysal, ilahlaştırmadan sade ve yalın. Ve bir o kadar da, yalın. Onu rahmetle anarken, tüm Boluluları Anıt Mezar'a içten, kalben bekliyoruz. Bilin ki bekletmeyi de bekletilmeyi de sevmez…