HAKKI'MI HELAL ETMİYORUM
Öncelikle şunu söyliyim.
Ben hayatımda böyle bi şey görmedim, duymadım, yaşamadım, işitmedim, şahit olmadım.
Bedeli ne olursa olsun;
Mevzu sonucuna ulaşmadan, hissiyatım tamir olmadan bu saygısızlığın, bu densiz işin peşini bırakmayacağım.
Kişisel olarak muhatap olduğum;
Sen kimsin, sen beni biliyon mu, seni tanımıyorum diyerekten;
Yakama sarılan, kravatımı çekiştiren;
Aslında hedefi başka, maksadı bende saklı bu zatı ömrüm boyunca affetmeyecek ve hakkımı da helal etmeyeceğim.
O akşam sabır etmem gereken bi ortamdı.
Rab'bimden dua'larımda sabır dilenirdim; o dileğim yerine geldi.
Bahse konu alana, özele, yere, işe, güce, kişilere değinmeyeceğim.
Ve Fakat;
Muhataplarına, vakıaya şahit olanlara, orada bulunanlara, insan evlatlarına, bu topraklarda, bu ülkede yaşayan hemşerilere sesleniyorum.
Mikro milliyetçilik, mikro dernekçilik ve çekirdek kadar mevzular üzerinden sen kimsinle başlayıp,
Kelimeleri taş, cümleleri heykel olan bu şahsiyet bütün gecemi berbat etti.
Bu ne bir tespittir ne de siyasi bir yazıdır.
Bu benim vicdani aklım, insani refleksim, kalben dile gelişim, yürekli seslenişimdir.
Sen nerden geldin.!!
Sen kimsin diyen bu zata sormam lazım.
15 Temmuz'dan itibaren bir ay süre ile demokrasi meydanına o malum TIR'a ehemmiyetle bakmadıysan; Bilemezsin.
Ak Parti Kongrelerine, mitinglerine, danışma meclisi toplantılarına gelmemişsen; Bilemezsin.
Bu dünyada senden farklı olan insanların da olduğunu kabullenemezsen; Bilemezsin.
Bu şehirde sadece ben yaşarım, ben doyarım dersen; Bilemezsin.
Ben gözüyle bakmış, biz gözlüğünü takmamışsan; Bilemezsin.
Hala daha; sen kimsin gibi bir tuzağın pençesinde isen.!!
Şimdi..!!!
Aç kulağını iyi dinle.!
Ben Recep Tayyip Erdoğan'ım,
Ben Gazi Mustafa Kemal,
Ben Mevlana,
Ben Yunus Emre,
Ben Pir Sultan Abdal'ım.
Sütçü İmam'ım, Halide Edib'im, Fatma Hatun'um,
Ulubatlı Hasan'ım.
İskilipli Âtıf Hoca'yım, Kuvay-ı milliye'yim.
Köroğlu'yum, torunum, torbayım,
Beline ekmek soğan sarılan çobanım.
Sezai Karakoç'un şiiri,
Dede Efendi'nin bestesiyim.
Bir garip Orhan Veli'yim.
Ak Şemseddin'im, Tokad-ı Hayrettin'im,
İmam Hatibim, liseyim, endüstri mesleğim, üniversiteyim.
Okulum, öğretmenim, yazanım, çizenim.
Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olanım.
Hayatın ta kendisiyim.
Gerçeğim.
Ben 15 Temmuz'um.
Yenikapı'yım,
Ben şehidim, gaziyim,
Ben dua ederken dilenen, emperyalistlere ve küresel düşmanlara bilenenim,
Ben Kayseri'yim, Hakkari'yim, Rize'yim,Antalya'yım, İzmir'im, Bayburt'um, Konya'yım, Çorum'um.
Ben Osmanlı'yım
Ben Türkiye'yim.
Bolu'yum ben.
Denizde kum,
Toprakta ağacım.
Suda balık,
Kavakta esen yelim.
Güneşte yanan, çölde kavrulanım.
Esmerim, milliyim, yerliyim.
Tabiat'ım.
Barış'ım, ateş'im, su'yum.
Senin yaptıklarına imtihan olarak bakanım.
Kulum, Rabbim'e köleyim.
Ümmetim, müslûmanım.
Vatan'ım, milletim, bayrağım ben.
Ben Dumlupınar'ım, Çanakkale'yim.
Ben Arakan'ım, Filistin'im, Kudüs'üm.
Ankara'yım, İstanbul'um.
Ben bu'yum hemşerim.
Şimdi sadece sana soruyorum.
Tanımadığın bir adamın yakasına sarılan,
Kravatını çekiştiren sen.!!
Şimdi söyle bakalım.
Sen kimsin.?