Öyle mahzun ki çocuk ruhum,
Kimseler anlamıyor beni,
Kimseler sarmıyor senin gibi annem.
***
Diye başladı,
9 Mayıs 2019 Perşembe günü,
Emine Mehmet Baysal Anadolu Lisesindeki Anneler Günü, özel programı.
Zemin kattaki salonda Liseli gençler, protokol üyeleri ve mübarek anneler vardı.
Farklı bir formatta hazırlanmıştı
Anneler denilince, durduk o anda. Salondalardı.
Salondaki Şehit anneleri, Özel çocuklarımızın anneleri..
Vakarlı ve yorgun,
Ve
Cennet, ayakları altında olan analar, derin bakınca da haşmetli.
***
Ana dedik ya,
“Bir anne vatanı gibi sever çocuklarını,
Vatanı için de sever tüm çocukları.
Yeri geldiğinde Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım,
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım,
Hadi yavrum hadi git, ya gazi ol ya şehit,diye ilk asker kınasını kendi eliyle yakar.
Tüm acılarını bu onurla onarır Türk anası
…
Programda okunan cümleleri serpiştirdik yazımızın bölümlerine,
***
Emine Mehmet Baysal Anadolu Lisesi Müdürü Sayın Yusuf Şenufuk, kısa öz, anlaşılır konuşmasında, bir kaç kere tekrar ettiği cümle, yazımın başlığı da olurdu.
En anlamlı sözü ise,
“Şehitlerimiz için ne yapsak azdır, ne yapsak yetersizdir.”
Yeri gelmişken yazalım,
Okul Müdür yardımcısı Sayın Tuğba Ercan'ın program akışındaki ahenk için, olayı sahiplenmesi ve yürütme gayretleri takdire şayandı. Şehit anneleriyle olan yakınlığı, daha da samimi bir havada programın sürmesine neden oldu.
***
Salonda rabbani, rahmani kelimeler birbiri takip etti.
Neler mi?
…
*Tüm fırtınaları atlattığım liman, her felakette koştuğum sığınaksın.
Mutluluğumu arttıran, sevincime ortak olan, beni en büyük sevgiyle kucaklayansın.
Sen benim canım annem, diğer yarımsın.”
*Cenneti ayaklarının altında taşıyan kadın, güzeller güzeli annem.
Varlığın bana her zaman güç verdi.
*Her başarımın arkasında sen varsın, her mutluluğumun temelinde senin mutluluğun. İyi ki varsın.”
***
Programda duygusallık ve rahmanilik hep ön plandaydı.
Sanırım ramazan ayının tam bereketi, motive olmuş geleceğimiz olan EMBAL'lı olgun harika liseli gençleri, EMBAL parçası olmuş hakiki eğitimciler bu kadar zarif bir programı icra ederlerdi.
Başta analarımız olmak üzere herkes, huzur içinde göz yaşı döktü.
Kimi gözyaşlarını içine, kimisi de göz pınarlarından dışına sakince akıttı.
Koro için sahnedeki liseli öğrencilerin vakur gözyaşları,
Geleceğimizin sigortalarıydı.
Sayın Milletvekilimiz Arzu Aydın,
Liseli kızlarımız,
Annelerimiz,
Elde değil,
Ağladı.
***
İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Yasin Tepe,
Eşi Günnur Hanımefendi,
Aile ve Çalışma sosyal Politikalar İl Müdürü Bekir Koçyiğit Bey
Şube Müdürleri Mustafa Güldemir, Recai Yörük ve Yücel Taşdemir,
Okul Müdürü Yusuf Şenufuk Beyefendiler,
Müdür Yardımcısı Nilüfer Ertem
Bazı öğretmenler,
Islak ıslak bakıyorlardı.
Ben de,
Islak ıslak bakıyordum her bir yana.
Bakıyorduk, şehit analarına.
…
Salonda hoparlörden sesler yankılanıyor,
Duyuyoruz, irkiliyoruz,
…
*Şehit
Sana olan sevgimi anlatmaya ne bir söz ne bir şarkı ne de bir hediye yeter.
Seni kendimden çok sevdiğimi bil yeter.”
*Annelerin en büyük korkusu çocuklarının ölmesiymiş
Salonda özel gereksinimli breylerin anneleri de var. Onlar çilekeş. Tek sermayeleri umutları. Onlarında kaygıları ve umutları var tabi ki..
*Özel gereksinimli bireylerin annelerinin korkusu ise, çocuklarından önce ölmekmiş.
Şu varki bizde devletiz. Dertlere çareyiz
***
Okulun müzik Öğretmeni Fatih ACAR ‘ın, yüreğinden gelen feryatları,
Bu okulun öğretmeni Sayın Mehmet Alan'ı Sol Yanım Acıyor Anne” isimli şiirini,
Özel birey anneler adına Sayın Nurhan Özkuru'nun, gerçeğin ta kendisi olan rahmani konuşmasını,
Okulun Müzik Öğretmeni Sayın Aslıhan Baldan Kayaçınar'ın öğrencileri ile hazırlamış olduğu mükemmel korosu nu dinledik
Farklı bir hava ve başka bir duygu iklimindeydik.
Oruçlu dillerimizin, ıslak ıslak bakan gözlerimizin, düşüncelerimizin,
Allahütealaya olan sevgimizi artırıyordu.
***
Programın sonunda,
Emine Mehmet Baysal Anadolu Lisesi'nin hazırladığı plaketler, protokol üyelerince şehit annelerimiz elleri öpülerek, büyük bir hassasiyet ve incelikle sunulurken ardından özel annelerimiz için Anneler Günü dolayısıyla plaketleri sunuldu.
Şehit Annelerimiz,
Hanife Akbaş, Durkadın Paçal, Güllü Değercan, Serap Oflaz, Nuran Şen ve Nurhayat Bilen annelerimize
Özel Breylerin anneleri
Beratiye Çınar, Şükran Güleç, Hamiyet Alpaslan, Sema Özcan, Nurhan Özkuru, İnci Yörük, Fatma Kahraman, Nezahat Karagöz, Raziye Güney, Behiye Kalaycı hanımefendilere plaketler sunuldu.
Programın sonunda hep birlikte Allahüteala'ya dua ettik. Hoş oldu. Anlamlı oldu.
Şehit, kendisine şahitlik yapılmış, Cennetlik olduğuna şahitlik edilmiş anlamındadır.
Şahit manası da vardır. Çünkü Allah katında, ölü değil diridir.
(Şehit, yakınlarından 70 kişiye şefaat eder.) [Beyheki]
(Şehit, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesab, mizan, sırat onu rahatsız etmez, doğruca Cennete gider.)[Beyheki]
Bu duygular ışığında,
Şehit annelerimizin ellerinden hürmetle öper, müstecap dualarını isteriz.
Bu vatan ilelebet yaşayacak.
Bu güne kadar yaşadıysa, şehitler ve annelerimiz sayesinde yaşadı.
İlelebet bu bayrağı ve vatanı yaşatmaya, peşinen adayız.
***
Anneler gününüzü tebrik ederiz efendim.