DEĞMESİN YAĞLI BOYA
Maçın başlamasından çok önce facebook ve twett sayfamdan;
“Manisaspor'lu oyuculara prim olarak 10 bin Türk Lirası verilmesi,
Boluspor'a avantaj olur ki; taktik manada eli kuvvetlenir.
İş teknik heyette.” demiştim.
Düşüncemde haklı çıktığım ve Boluspor'un net ve açık farkla galibiyetle sahadan ayrılmasına sevindim.
Santra vuruşunun başlaması ile birlikte, sayısız taç atışı kullanıldı.
Bu karşılaşmanın seyir zevkini bozuyor olması yanında,
Çok sık pas hatalarından kaynaklı pozisyon kayıpları olsa da;
Üç ayrı bölgenin ayağa oynayan üç oyuncusu kaderi değiştirecek adamlar olarak sahaya damgalarını vurdular.
Bıkmadan ve oyun disiplininden ayrılmayan bu üç oyuncu bana göre,
Karşılamanın tartışmasız isimleri oldular.
Bir teknik adamın yemeyip yanında yattığı cinsten bir görev anlayışı ile hep oyunun içinde kalarak,
Hatlar arasındaki hem organizasyona eşlik ettiler,
Hem takıma cesaret verdiler,
Hem de takım arkadaşlarının ikinci devreye daha özgüvenle dönüşlerine vesile oldular.
Stoper'deRekho,
Orta sahada Kibong,
Forvet hattında Prijoviç..
Sahada duruşları,
Yer tutuşları,
Oyunda var oluşları,
Oyunu okuyuşları ile dört dörtlük iş çıkardılar.
Bir karşılaşmada,
Stoperin gününde,
Orta sahan yerinde,
Forvetin İbrahimoviç değerinde olunca..!
Diğer oyuncuların da buna eşlik etmeleri kaçınılmazdı.
Nitekim;
Boluspor son yılların en inanılmaz farklı neticesine ulaştı.
Boluspor;
Manisapor'un prim zenginliğine fukaralık,
Kendi geleceğine büyük zenginlik katarken,
Boluspor taraftarının da spor adına çok konuşulacakları mevzulara yelkenler/sayfalar açıverdi.
Prijoviç, İbrahimoviç'in fizik olarak bire bir kopyası..
Futbol anlayışı da öyle.
O kadar bir benzeşme var ve o kadar kendisini Zalatan ile özdeşleştirmiş ki;
Attığı gol, pozisyonlara girişi, topa hükmedişi, asistleri ve de sevinci hık demiş, İbrahimoviç'in ayakkabısının burnundan düşmüş sanki.
Kibong dikine oynayan, ritmi ve mücadeleci yapısı ile Boluspor'un orta sahasına dinamizm getirmiş.
Futbol agresifi ve hırslı.
Driplingleri etkili, pasları iş bitirici.
Stoper Rekho'yu çok beğendim.
Bir stoperin, ayak içi ile isabetli pas yapma gayreti takıma her zaman pozitif yansır ki;
Bu ısrarlı oyun anlayışı, sahaya Boluspor adına geri dönüşüm sağlarken, sağlam fiziği ile çok önemli işler yaptı.
Onun da Veli'yi andıran oyun stilinden bahsederken, ondan çok daha verimli olduğunu söylemek mümkün.
Boluspor'da kötü oyuncu yoktu.
İlk yarı her ne kadar arzu edilen oyun ortaya konulamasa da,
İlerleyen dakikalarda, bu saydığım üç oyuncunun verimli oyunu, farklı skora ve iyi bir ikinci yarıya büyük katkısı olduğunu söylemeliyim.
Sadece bu üç oyuncu üzerinden bir spor yazısı bazılarının garibine gidebilir.
Ama bu bir takım oyunu ve bu üç oyuncu diğer arkadaşlarından ne ala ki bir adım önde idiler.
Ancak Kenan'ın Prijoviç'e uyumunu, defansın sağ ve sol yanının Rekho'ya katkısını, Kibomg'a İshak'ın desteğini göz ardı edemem.
Reha Erginer, takımını iyi motive etmiş.
Çok cesaretli bir oyun anlayışı ve dizilişi ile takımını oynattı.
PTT liglerinde pek alışık olmadığımız bir defans kurgusu ile Boluspor'u yönetti.
Bunda hem kendi takımını, hem de rakip takımı tanımasının büyük payı olduğunu söylemem gerek.
Ve Fakat..
Alınan oyuncular isim olarak büyük olmasalar da,
İlerleyen günlerde yol aldıkça, sonuçlar bu maç gibi benzerlik talıdıkça büyüyeceklerdir.
Bu futbolcular için her manada olumlu olur.
Bundan hem Bolu Şehri, hem de futbolcular mutlu ve mesut…!!!
Bizler de bahtiyar oluruz.
Bu futbola kimsenin diyeceği bir şey olamaz.
Bu futbol ve sonuç, bir kaç kalemi şimdiden kırmış olmalı.
Kalpler, gönüller ve en önemlisi ayak/burun/gurur kırılmadan güzel bir sezon bizi bekliyor galiba.
Haydi hayırlısı.
Tebrik ve teşekkür ediyorum.
Son bir tespiti de yönetim için yapmam gerek.
Transferler hakkında hiç yazmadım. Tarzım da değil üstelik
Bu takıma;
Nazar falan değmez, göz ilişmez, el'ler dokunmaz ise..
Güzel işler olacak gibi duruyor.
Fotoğraf iyi.
Manzara güzeldi.
Özet olarak.!
Değmesin Yağlı Boya.!