BU BİR KILIÇ BALIĞININ ÖYKÜSÜDÜR

Emre'nin bu hafta sonu ortaya koyduğu verimli futbolu, golü ve asist'i,

Bana;

Ahmet Kaya'nın söylediği,

Halim Şefik Güzelson'un şiirinin ilk mısralarını hatırlattı.

Şiirin ilk satırı şöyle başlıyor.

“Bu Bir Kılıç Balığının Öyküsüdür.! Yazılmasa da olur.”

Şimdi ne alaka,

Spor yazısı/analizi ile bu şarkının ne alakası olabilir ki? diyenler çıkabilir.

Sporun işte bu tarafını seviyor, bıraktığı çağrışımlarla keyifler alıyor,

Boluspor'un aldığı bu güzel galibiyetin mimarlarından olan,

EMRE KILINÇ'a,

“Bu Bir KILIÇ Balığının Öyküsüdür” cümlesini armağan ediyor,

Yazıma;

Bu şiirin ve bağlı şarkının ilk mısralarının tebessümle dudaklarımdan dökülmesine vesile olan,

Boluspor, Denizlispor karşılaşmasında iyi işler başaran,

Emre kardeşe, teşekkür ederek başlamak istiyorum.

“Yazılmasa da olur” muydu?

Olmazdı.

Eksik kalır, daha önceki performansını eleştirdiğim Emre'nin hakkını yemiş olurdum.

Bir asist, bir gol…

Kılınç'ın,bu verimli oyununa, kalemimle eşlik etmeseydim..!

Bir şeyler eksik kalacaktı.

Olmayacaktı.

Şarkıda diyordu ya!

“Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu”diye...

Attığı ve asisti ile sebep olduğu golle birlikte;

Aynen de öyle oldu.!

Mağlubiyetler bitti.

Puansız gelmeler sona erdi.

Keyifsizlikler gitti.

Yenilgisiz bir takıma karşı alınan net bir skorla, Boluspor'a ve camiaya keyif geldi.

Şimdi;

“Küçük şehrin büyük öyküsü” hikayesi...

Bu galibiyetle birlikte yeni bir anlam ve ivme kazanacaktır diye düşünmek istiyorum.

Şimdilik, şehir olarak rahatladık.

Bir sürü insanın bu sonuçtan ve Emre'nin bu oyunundan çok memnun kaldığını hissediyorum.

Şarkının devamında,

“Sürünün içinde ben de vardım” diyordu!!!

Haliyle mağlubiyetler bir sürü insanın canını acıtırken, galibiyetlere hep birlikte seviniyorduk ya!

Bu galibiyet iyi geldi.

Dileyen/dinleyen/seyreden, kendine has bir şarkı/türkü tutturabilir/söyleyebilir.

Emre'nin soyadı KILINÇ olduğu üzere,

Benim aklıma da, KILIÇ BALIĞI'nın öyküsü düştü.

Darısı, diğer maçlarda galibiyete mimar olacakların başına.

Dağarcığımızda çok türkü/şarkı/şiir/ilahi var.

Yeter ki, içinde ihanet olmasın!!!

Küçük şehrin büyük öyküsünü yazanlar/okuyanlar/duyanlar... Hepimiz!!

Boluspor'un şampiyon olmasını, hedeflerin tutturulmasını arzu ediyoruz.

Beklentiler hayli fazla.

Horoz'u evinde yenerek dönen,Boluspor'u...

Kılıç balığı hükmündeki hızı ve katkısı nedeniyle,Emre Kılınç'ı…

Galibiyetin paydaşlarını…

Takımın patronunu...

Yönetimi…

Tebrik ediyorum…

Kılıç balığı,yazımızın girizgahı olunca,

Ernest Hemingway'ın İhtiyar Balıkçı romanı ile aynı isimle çekilen filmin başrol oyuncusu, Spencer Tracy'i anmadan geçmek olmazdı.

Romanın/filmin ana fikri bende!

“Bir amacımız olduğu zaman, bu amacı gerçekleştirmek için karşımıza çıkan zorluklarla, elimizden gelenin en iyisini yaparak mücadele etmeliyiz” olarak kalmış.

Bu cümleden olarak,

1958 yapımı “İhtiyar Balıkçı” filmini, motivasyonlarını geliştirmeleri maksadıyla, tüm Bolusporlu futbolcu kardeşlerimin izlemelerini öneriyor,

Yeni alınacak galibiyet ve adınıza yazılmış şarkılarda/öykülerde buluşmak ümidiyle,

Boluspor'a başarılar,

Camia'ya,

Bolu şehrimize,

Galibiyetin hayırlar getirmesini diliyorum.

Yazılmasa da olur muydu.!!!

Olmazdı.

Bu hem,

“Küçük Şehrin Büyük öyküsüdür”

Hem de,

Emre'nin…!!

“Kılıç Balığının Öyküsü” dür.