Üç sene önceydi galiba, Karaçayır'da yanılmıyorsam Boluspor'un Altınordu ile U 16 maçı vardı.

Tribüne çıktım…

Aaa!

Tanıdık bir yüz.

Kim?

Altınordu Spor Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan…

Aynı saat de Profesyonel takımın İstanbul'da, İstanbulspor ile maçı var.

Ama

Başkan amatör maçta…

Sayın Necip Çarıkcı'yı aradık, geldi.

Alt Yapı Tesislerinde çaylarımızı yudumlarken aklımda başkanın söylediği bir cümle kaldı. 'Ben bacasız sanayi kurdum, futbolcu üretiyorum'

***

İşte Pazartesi günü oynamış olduğumuz Altınordu maçında, o 3 sene önceki futbolcuların bazıları sahada, bazıları ile kenarda idi.

Ben bu takımı ilgi ile senelerdir seyrediyorum, yıllardır değişmeyen bir hoca,

Ve

O hocaya inanmış ve bir AMAÇ koymuş başkan

Ve de

Bu Başkan'ın fabrikasından üretilen, Türk futboluna kazandırılan yerli futbolcular…

***

Altınordu da sistem oturmuş, golü attılar, bozmadılar, golü yediler yine bozulmadılar.

Defans, orta saha, forvet birbirini tanıyor, futbolcular ne yapacağını ne kadar yapabileceğini de biliyor.

Hüseyin Hoca'da elindeki malzemenin ne kadar olduğunu…

Ve

Hamlelerini de ona göre yapıyor.

Ya

Boluspor?

Hoca da dâhil herkes birbirini tanımaya çalışıyor.

***

Boluspor'un kadrosuna baktığınızda karşınıza çıkan tablo şu;

Bir önceki seneden kaleci Mosguera var maç devamlılığı olan, sonradan takıma monte olan Fethi var sakatlıktan sonra kendini bulmaya çalışan, Melih ve yine zaman zaman oynayan Gökhan Sazdağı var

Diğerleri?

Olduğu gibi yeni!

Yani?

Boyacı küpü değil ki bu, sok çıkar ver.

***

Bence ilk yarı fena oynamadık.

Altınordu' lu oyuncuların koşuşuna koşu, hırsına hırs, mücadelelerine mücadele ile cevap verdik.

Çok iyi başarmış oldukları pas trafiklerini kestik.

Ama bir anlık hata yüzünden Altınordu'ya pozisyon verdik, kademe hatasından golü de yedik

Ama

Çok geçmeden attık da…

Girdiğimiz pozisyonları değerlendirebilse idik atıp galip duruma geçebilirdik de…

***

Ya ikinci yarı?

İşte tartışılması gereken bu yarı…

Geçtiğimiz hafta Adanademirspor maçından sonra Sayın Ahmet Taşyürek Hocamız ne demişti'…ikinci yarıda yapabileceğimiz, stratejide belirlediğimiz, rakibin düştüğü, geniş alanlar bulabileceğimiz zaman dilimi içerisinde teoride bütün hesapladıklarımız gerçekleşti…'

İşte Altınordu maçında hocamızın yapmış olduğu açıklama tersine işledi.

Yani

Bu yarı, ilk yarıda ki oyun disiplininden uzaklaştık, gol bulma isteği ile geride geniş alanlar bıraktık, bu da Altınordu'nun işine geldi.

Arkasından da kalemizde gördüğümüz gol…

Ha hocamızın yaptığı açıklamada bir bölüm daha var.

Hocamız şu ifadeyi kullanmıştı,'…Benim olmazsa olmazım hücumcu bekler…'

Bence hocamız kafasındaki oyun anlayışını sahaya yansıtabilmesi için, takımın hazır hale gelmesini beklemeli.

Yoksa

Daha çok bekler.

Kendisinin de ifade ettiği gibi, beklerin önünde oynayan futbolcular geriye gelmezler ise takım daha çok gol yer.

***

Ben karamsar değilim, hayal kırıklığı da yaşamıyorum.

Çünkü

Sezon başı yapılanmasının ne olduğunu biliyorum,

BASININ ABARTARAK YAZMIŞ OLDUĞU ve BEKLENTİLERİ YÜKSELTTİKLERİ, yeni transferlerin ne kadar olduklarını, ne kadar olacaklarını tahmin edebiliyorum.

Buna dayanarak ta diyorum ki;

‘Bekleyeceğiz', hocamızın dediği gibi, ‘Milli maç' arasına kadar…

Ama

Merak ettiğim şu; transfer edilen yabancı futbolcular, eğer takıma doğrudan katkı sağlamayacaklarsa niye alındılar?

29.09.2020

Muharrem Demirel