Çocukluğumda meşin top çok yoktu. Üfleyerek şişirdiğimiz lastik topumuz oldu mu, dünyalar bizim olurdu. Hele topu ağızla şişirdikten sonra, ağız kısmındaki memeyi katlar, iple bağlar, katlı kısmı kenara da sıkıştırır, patlamasın diye de gent koymamız yok mu, o iş, en önemli işimiz olurdu.
Bazen de çorap ve iç çamaşır eskilerini yuvarlar, en sağlam çoraba tıkıştırır, ağzını bağlar, zıplamayan, iptidai bir topumuz olurdu.
Mahalle aralarında, tarlalarda her düz alanda kan ter içinde kalıncaya kadar oynardık.
En çok topu olan arkadaşımız sevilir, O'nun gönlü hep hoş tutulurdu.
O top; neşemiz, oyunumuz, arkadaşlarımızla bir araya gelme nedenimizdi.
Şimdiki nesiler çok şanslı. Günümüzde ise spor malzemesi bulmak , çocuk oyuncağı.
Bu günse futbol, dünyada kitleleri kendine ( bir şekilde ) esir ediyor. Futbol bugün karşımıza, Dünya Futbol Şampiyonası, Şampiyonlar ligi, UEFA Kupası, Süper lig, 1. Lig vs Futbol Turnuvaları, gibi isimlerle karşımıza çıkıyor.
Gazetelerde, TV'larda, sözlü ve yazılı basında futbol hep ön planda yer alıyor. Kulüpler bir şekilde pozitif veya negatif şekilde değerlendiriliyor.
Bütçeler, transferler, büyük rakamlar, ciddi ciddi konular olarak konuşuluyor.
Ülkeler, şehirler, ilçeler, mahalleler arası olduğu gibi, insan ilişkilerini de pozitif olarak geliştiriyor, yönlendiriyor ve iyi kullanıldığında, toplumsal, bölgesel ve dünya barışı adına yeni şekillenmeler oluşuyor.
Günümüzde futbol, şehirlerarası, bölgeler arası, ülkeler arası, kıtalar arası sosyal ve ekonomik yakınlaşma temin eden iyi bir tanıtım aracı oldu.
Hatta futbol bazı siyasi hamleler içinde, sıçrama tahtası oluyor.
Futbol dünyası artık ülkemizde, dünyada belli kriterlere göre açık, şeffaf bir yönetimsel biçimiyle izlenmeye başlandı. Futbol kulüpleri ticari müesseseler gibi yönetiliyor. Yöneticilerin artık profesyonel seviyede olmaları gerekiyor.
Bir futbol kulübünün mali başarısı ile birlikte sportif başarısı at başı gitmelidir. Birinin eksikliği, işlerin top yekun aksaması demektir.
Toplum genel de sportif başarıya bakarken, pek de ekonomik başarı ile ilgilenmemektedir. Oysaki mali başarı da izlenmelidir.
Mali başarıda ölçü, Ayağını Yorgana Göre Uzatmaktır”. Yani kulübün bütçesi kesinlikle gelir ve giderlerine denk olmasıdır.
Mali başarı, sportif başarının da ilk adımıdır.
Eğer mali olayların da farkına varır ve sorgularsanız, topun yeşil sahalarda başka bir şekilde koşturulduğunu görürsünüz. Zaten mali kontrol federasyonlarca da, FİFA (UEFA) tarafından ciddi kriterlerce takip edilmeye başlandı.
Yani, yönetsel, hukuksal, mali meseleleri çözülmeden ve bütün bu hareketler şeffaf bir yapıya kavuşmadan kulüplerinin birbirleriyle, Avrupa ile boy ölçüşmeleri mümkün değildir.'
***
Dünyayı kasıp kavuran futbolun gelişimine bir bakalım. Dünya daki yapılanmasına göz atalım. Bu önemi ana hatlarıyla bir görelim.
FİFA'ya Bağlı Olarak Kurulan Dünyada ki Birlikleri
1. Avrupa Futbol Federasyonları Birliği(UEFA)(Union of European Football Associations) 1954
2. Asya Futbol Federasyonları (AFC)(Asian Football Confederation)(1954)
3. Güney Amerika Futbol Birliği (COMMEBOL) (Confederatione Su-d Americana da Football)
4. Afrika Futbol Federasyonları (AFCO)(The African Football Confederation) 1956
5. Kuzey-Orta Amerika ve Karaip Futbol Federasyonları(CONCACAF)
(Confederation Norte-Centro Americana del Caribe de Football) 1961
6. Okyanusya Futbol Federasyonları(OFC)(Oceanio Football Confederation) 1985
Dünyadaki bu hareketlerin sonrasında, dünyada ve ülkemizde yaygın olan futbolun, Bolu ilimize de yansımalarına da birlikte bakalım.
ŞİMDİ GÖZDEMİZ BOLUSPOR
Boluspor'un başarılı bir şanlı mazisi vardır.
Boluspor, 28 Aralık 1965 günü Abant spor ile Bolu Gençlik'in birleşmesi sonrasında kurulmuştur. İlk Başkanı İsmail Özer'dir.
Başarıları ise,
1969-1970 Başbakanlık Kupası Şampiyonu, 1980-1981 Başbakanlık Kupası Şampiyonu, 1969-1970 Gençlik ve Spor Bakanlığı Kupası Şampiyonu, 1973-1974 Süper Lig Üçüncüsü, 1980-1981 Türkiye Kupası Finalisti, 1969-1970 Birinci. Lig Şampiyonu, 2006-2007 İkinci Lig Şampiyonu, 2004-2005 Üçüncü. Lig Şampiyonu, 2011-2012 Türkiye Kupası Çeyrek Finalistidir.
Boluspor, Spor Toto Süper Ligde 20 Sezon, PTT 1. Ligde 22 Sezon, TFF 2. Ligde 4 Sezon, ve TFF 3. Ligde 3 Sezon yer almış 51 yaşındaki bir devdir.
Boluspor, bu gün itibari ile mali yönden başarılıdır.
Mali başarı, olumlu oyuna da yansıyor.
***
2016-2017 SEZONUNDA
Bu yazıyı yazdığımız gün, Boluspor ligde beşinci sıradadır. Durumu da gayet iyidir. Zirve adına önemli işler yapıyor. Sayın Necip Çarıkçı ve Yönetim Kurulu ile Hoca Sayın Fuat Çapa 3 yıllık ciddi bir proje içinde disiplinle hareket etme kararı aldılar.
Her şeye rağmen, bu güzide takımımız için, başta çarşı esnafımız olmak üzere,
esnaflarımız, hanelerimiz, arabalarımız, kıyafetlerimiz de BOLUSPOR renkleriyle, bayraklarıyla süslenmesi, donatılmalıdır.
Vitrinlerde Bolu spor renkleri ve köşelerini, posterlerini görmek istiyoruz.
Verilecek hediyelerde, başta BOLUSPOR bayrakları ve lisanslı 100 den fazla çeşit BStore ürünleri yer almalıdır.
Mağazaların, AVM'lerin, Dükkânların, Bolu spor'a ait sembollerle donatılması gerekir.
Bolu Merkezde, mutlaka bir BSTORE mağazası açılmalıdır.
Bu alanlarda bu heyecanı, nedense tam göremiyoruz.
Boluspor mantalitesini, futbol elçimiz olarak bu coğrafyayı, turistik beldemizi, insanlarımızı, kültürümüzü yansıttığını bilerek, bizler de içten gelerek yansıtmalıyız.
Boluspor'un günümüzdeki yeri ve önemi tartışılmaz. Oynayanlar ve seyredenlerin yanında yönetenleri ile çağımızın futbolu bir endüstri haline gelmiştir.
Bolu'daki sanayicilerimiz, esnaf kuruluşlarımız, esnaf ve sanatkârlar odaları, Mülki amirler ve bürokratlar, Bolu'nun siyasileri, halkımız, Üniversitemiz, Belediyelerimiz, (Kuruluşunu göreceğimiz Büyük Şehir Belediyemiz) bu büyük değerin arkasında olmalıdır.
Dünyanın en güzel yerinde yaşıyoruz,
Boluspor, Merkez ilçe ile birlikte sekiz ilçemizin de sembolüdür. Bu kurum hepimizi temsil ediyor.
Ekonomimizin, Kültürümüzün, tarihi ve turistik yörelerimizin, insanlarımızın yarınlarımızın adını duyurmada en önemli elçimizdir.
Bu takım esasında bizim manevi kimliğimiz, nefesimiz, paylaştıkça çoğalan ortak değerimizidir.
Bolu'da yaşayan her insanı kucaklayan en geniş ailemizdir.
Tribünlerimizi, Gerede'ye, Seben'e, Göynük'e, Kıbrıscık'a, Mudurnu'ya, Mengen'e, Yeniçağa'ya, Dörtdivan'a taşırabildiğimizde,
Boluspor Süper ligde sürekli kalıcı bir marka olacaktır.
***
(Not : BOLUSPOR SİZ VE BİZ başlıklı yazı serimiz yeri geldikçe yenileri yazılıp, huzurlarınıza sunulmaya devam edecektir inşaallah )