Kemal Abi muzip,

Kara mizah tadında, karikatür sorular sorar.

Soruları Karadeniz'in hırçın dalgaları gibidir; ama asla kırıcı değildir.

Cevabı önceden belli bir soruyu öyle bir ustalıkla sorar ki;

Düşünmek zorunda kalır;

Acaba;

Ünlemine sarılır,

Kafanız;

Harıl harıl çalışırken; bujileri yakarsınız.

Hayatı hikayelerle dolu,

Yaşadığı kent Bolu,

Aslen Trabzonlu'dur.

Yetmişini çoktan aşmış bu kompetan adam;

Omuzlarını hafif kaldırıp,

Başını kürek kemiklerinin arasına alaraktan.

Kaytan bıyıklarından, dudaklarına süzülen o hınzır gülümsemesi ile

Bu kurultayı ben kazanabilir miyim” Hocam dedi.

İlk önce biraz ters köşe oldum ama tez toparladım.

O sıra.!

TV de canlı CHP kurultayı hüküm sürüyordu.

Bi;

Yetmişini çoktan aşmış, beyaz saçlı Kemal Abime,

Bi de;

TV de salona seslenen Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'na baktım.

Getirdiği çay'dan bi yudum aldım.

Her zamanki gibi şekersizdi.

Ve Fakat.!

Sorduğu soru tatlı geldi.

Dedim ya.!

Bizim Kemal Abi hınzır sorular sorar.

Muzip adam'dır.

Soruya da, vereceğiniz cevaba da güleceğinizi tutamazsınız.

O ayar bir soruydu işte.!

Kara mizah yapar.

Darbımeselle kulak çınlatır.

Kulak şapırdatanlara ise sinir olur.

Zeki adamdır.

Güngörmüş bir zat'tır.

Kaset, cd falan ne kelime, taş plak devirlerinden kalma bi çınardır kendisi.

Dedim ki; ekrandaki adaşına bakaraktan.

“Aday olaydın sen kazanırdın.”

Ve Fakat.

“Kazın ayağı öyle değil” dedim kendimce..

Ama bence;

İnce mince,

Top sakal, kirli sakal bunların hepsi hikaye.. dedim içimden.

Kemal Abi'nin sorduğu soruda başka bir incelik, farklı bir bilgelik vardı…anlayana.!

O'nu diyorum.

Sanal da olsa,

Çaycı Kemal Abi kazananımdı mecazen.!

Kemal Kılıçdaroğlu delegasyonla kurultayı alsa bile.