Aman şeker oğlan

Yandım şeker oğlan derken anasına küsüp damda yatan oğlanlar var ya,

Ya da
Halkalı şeker hasiretlik çeker,

Çok sallanma güzel yârim türküsünde cahil olup aklı gidenler,

Ya da

Şeker almaya geldim
Yâri görmeye geldim Diyenler…

İşte onların sevdalarındaki şeker benzetmelerinin içinde, şeker fabrikalarından elde edilen doğal şekerlerimiz vardı.

Saf ve katkısız…

***

Şarkılarımızın, türkülerimizin yanında, deyimleri ve atasözlerini de yabana atmayın. Onlar imbikten damıta damıta geçirilmiş günümüze getirilen sözlerdir. Her birinde ayrı bir ders ayrı bir anlam vardır.

Mesela;

‘Katranı kaynatsan olur mu şeker',

Olmaz!

Ama olduruyorlar ne yazık ki, işi bir şekilde kılıfına uyduruyorlar.

Biz ‘Tatlı yiyelim tatlı konuşalım' derken, tamamen doğal olan ve şeker pancarından elde edilen şekerimizi alıp yerine NİŞASTA BAZLI ŞEKER ile kandırmaya çalışıyorlar.

Deniliyor ki;

Şeker fabrikaları kapatılacak.

İyi de o zaman şeker açığı ne ile kapatılacak?

Nişasta bazlı şeker ile

Niye ki?

***

Bereketli toprakların olmaz da üretemezsin, üretirsinde işleyemezsin, o zaman tamam deriz.

De

Bunlar var iken

NİŞASTA BAZLI ŞEKER kullanımını Fransa, Hollanda, Avusturya, İrlanda, İsveç, Yunanistan, Portekiz, Slovenya, Danimarka ve İngiltere de yasaklar iken,

Bizden olan bizim olan Şeyh Edebali Hazretlerinin;

‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' sözünü iktidarda bulunanlar dillerinden düşürmez iken,

Kanserden diyabete, koroner kalp hastalığından, karaciğer yağlanmasına, hipertansiyona, depresyona, böbrek yetmezliğine neden olan NİŞASTA BAZLI ŞEKER ithal eden firmalarının iştahını kabartan özelleştirme hamleleri yapmak,

İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN' sözüne tezat olmuyor mu?

***

Bir gün Nasrettin Hoca kahvede oturuyormuş. Arkasında bulunan arkadaşı seslenmiş:

Hocam baklava ile tepsi gidiyor.

Hoca demiş ki;

Bana ne?

Öyle deme hocam baklavalar size gidiyor.

Hoca hiç istifini bozmadan cevap vermiş:

Birader o zaman sana ne?

Biz ise bu fabrikaların kapatılmasına ne bana ne diyebiliriz, ne de sana ne?

Çünkü baklavalar hepimize geliyor.

Ama

Bu baklavaların içine konulan o organik şekerlerin yapıldığı şeker fabrikaları da bir yerlere doğru gidiyor.

Pancardan şeker elde edilen bu fabrikalar kapanırsa, insan sağlığına zararlı olan NİŞASTA BAZLI ŞEKER ile yapılan mısır şuruplu baklavaları hepimiz yeriz ona göre.

***

Anlamak mümkün değil; Avrupa nişasta bazlı şekerden vazgeçiyor ya da kota koyup kullanımını en aşağıya çekmeye çalışıyor.

Ama biz tersini yapıyoruz.

Niye ki?

Güya şeker fabrikaları zarar ediyormuş…

Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, Avrasya Tüneli de zarar ediyor niye kapatmıyorsunuz?

Tüneller, köprüler insan sağlığından daha mı önemli…

***

Tamam,' Tatlı yiyelim tatlı konuşalım.'

Ama

İçinde pancardan üretilen şeker olsun, nişasta bazlı şekerlerden elde edilen yiyecek ve içecekler değil…

Hem tarıma, hem de insan sağlığına zararlı.

En güzel dualarımızdan biri ne idi;'Allah ağzımızın tadını bozmasın!'

Bozmayınız o zaman…

Yüzde yüz millilikten ve yerlilikten bahsederlerken ve bu düşünceler ile bu ülkeyi yönettiğinizi iddia ederken,

Yahu bunlarda mı ‘NİŞASTA BAZLI ŞEKERE dönüştü' dedirtmeyin o zaman…

05.03.2018

Muharrem Demirel