Öyle bir haleti ruhiye içerisindeyim ki, kendimi tanıyamıyorum.

Soruyorum kendime; ‘Hoca bu sen misin?’

Değilim!

Hâlbuki Boluspor konusu olduğunda sayfalarca yazı yazar, saatlerce söylerdim.

Ya şimdi?

Bir yanım ‘yaz’ diyor öbür yanım ‘yazma’

Ama

Rahmetlik Barış Manço’nunYaz dostum bir dünya ki haklı haksız karışmış/

Ve

Aynı şarkının ‘ Sarı Çizmeli Memed’ a öder hesabı’ gelince aklıma

‘Yaz’diyorum.

***

Kıymetli İnsanlar!

Daha önceki dönemlerde ilkeli transferler yapılmadığı için, her sezon başı onlarca futbolcu geldi gitti.

Aynı film, devre arasında da seyrettirildi.

Sonuç?

‘Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana…’

Yanlış mı?

Yeni gelen yönetim de dâhil, ‘Kulübün geleceği iyi değil, borç batağındayız’ diyerek daha iki sezonu olmasına rağmen Sayın Necip Çarıkcı’ ya ‘Bırak’ demedik mi?

Hepimizi korkutan bu borç yüzünden ‘Nerde akşam orda sabah’mantığı ile gezen,

Ailesini borç batağına sokan,

Boluspor denilen bu uslanmaz oğlanı, istemeye istemeye BEYPİLİÇ ile evermedik mi?

Yani

Demem o ki, bütün bunları bilip dururken yapılanlar ne?

***

Yanlış var, hem de pek çok; dolasıyla da eleştirim…

Eleştirim; bir amacı olmayan, plansız ve programsız başlanan yeni sezona,

Eleştirim; ilkesiz ve stratejik olmayan transferler yapılanmasına,

Eleştirim; kendi alt yapından yetişen Yasin Dülger gibi bir futbolcu bonservisi ile gönderilirken, onun yerine oradan buradan tecrübesiz futbolcuların kiralık olarak transfer edilmesine,

Eleştirim; esas mevkisinin dışında her mevkide oynatılarak gözden düşürülen alt yapıdan yetişen Mutlu’nun gönderilmesine,

Eleştirim; ihtiyaç duyulan mevkiler göz ardı edilirken, bazı mevkilerin şişirilmesine,

Şişirilen bu mevkilerde aynı ayarda olan futbolcuların yarın bir gün problem olacaklarının düşünülmemesine,

Eleştirim; geleceğe yatırım yapacak futbolcuların yerine, kiralık olarak alınan futbolcuların, Boluspor forması ile pişirilmelerine,

Eleştirim; takıma katkı sağlaması için alınan yabancıların, kulübede bekletilmesine,

Eleştirim;

Yine

‘Ya tutarsa?’ mantığı ile hareket edilmesine.

Eleştirim…

***

Âşık Mahzuni Şerif;

Yetim sırtından doyan doyana/ Gönül bu oyuna nasıl dayana? Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/ Bilmem söylesem mi, söylemesem mi? diyor.

Aynı Mahzuni

Âşık Mahzuni; ‘Mevla’m gör diyerek iki göz vermiş’ diyor.
Bu camianın içinde olan ve az çok bilgisi olan bir insan olarak, Mevla’mın verdiği iki doğru göz ile yapılanları görüyorum

Ve

Yanına aklımı ve tecrübemi koyuyorum,

Vardığım sonuç şu; ‘inanın kendimi hıyar gibi hissediyorum’

***

Kısacası,

Kendini hıyar gibi hisseden ve Boluspor konusuna cacık olan bu satırları yazanı

Ve de

Bu satırlardaki düşüncelere katılanları ikna etmenin tek yolu;

Süper ligden, bizim lige küme düşen takımların olmadığını hatırlayınca

Ve

Yapılan 20 yeni transferi de yanına koyunca; Boluspor’un bu sezonki amacı SÜPER LİGE çıkmak olmalı.

‘LİGDE KALMAK’ filan?

Aaaa

Kesmez!

06.10.2020

Muharrem Demirel