VE İZSAL-YEĞEN AHMET BAYSAL'IN MÜKEMMELCİLİĞİ‏…

Amca-Yeğen Baysal'ların İzsal'ı özel sektöre ait ilk mekanize döküm kuruluşu. Boru ekleme parçaları(fittings) üreten fabrika 1949'da kurulur. 1960'lı yıllarda 750 işçiyle,tekel durumunda olmasına rağmen 9 yıl boyunca 1958-1967 arası fiyatlarına 1 krş dahi zam yapmaz. Fabrika verimliliği ön plana çıkartan çalışma sistemlerini de araştırıp, uygularlar. 1961 Anayasası'nın ardından gelişen işçilerin örgütlenmesi, toplu sözleşme derken 1975'te Maden-İş teşvik sisteminin kaldırılmasını isteyince, 2,5 yıl süren İzsal grevi... Mektuplar… Amca-yeğen... İlgililere CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e, TOBB Başkanı Mehmet Yazar'a, Yalım Erez'e, tüm iş dünyasına, Kenan Evren'e dek uzanan mektuplar... İbret alınması gereken bir süreç ilan verip açıklama yapan bir işadamı... Mahkemelik Ahmet Baysal... Küçük hissedarların hakkını koruyan gözeten, kaliteli üretimi savunan doğruluktan yana, haklarını yedirmeyen, bir dev Baysal ailesi... Dualarımızın hiç bir zaman eksilmeyeceği, İzzet babamızın dediği gibi unutmayacağız. Unutturmayacağız...

Adam lavobaya gidiyor, evinde olsa bu suyu böylesine aldırmaz vaziyette akmasını istemez, ama iş dışarısı olunca kimin umurunda... Ya da bir kısım peçete alıp lavobaya yönelmeler... Abdest alınırken şarıl şarıl akan su… Suları kapatın lütfen dediğinizde tepki... Abdest alıyoruz görmüyor musun? Eve alınan karpuzlar, kavunlar… Büyük ve iri… Bir kısmı yeniliyor, kalan bozulup atılıyor… Ekmek desen bayatlıyor. İlk gün sımsıcak alsanız ne yazar. Bu ekmek işini bir türlü anlayamadım ben. Ertesi güne kaldı mı dağılan, tadı olmayan, Allah günah yazmasın adı ekmek… Fırınlar sanırım katkı maddesi alabildiğine kullandılar, beyazlatmak için… Ekmek belki de çöplerde karşılaştığım israfın en başında geleni, sonra karpuz, domates, bozulan dayanmayan çilek vs... Gelin kendinize bir iyilik yapın. Artık tüketebileceğiniz kadar alın ne olursa olsun. Her yer fırın, market, semt pazarı-pazar kasap dolu. Hem taze taze yemiş olursunuz… Ne dersiniz. Fena mı olur?!!!

Gençlere bakıyorum… Sigaraya başlama yaşının 10'lara düştüğü bir Bolu'muz var… Göz görmediği zaman gönül katlanıyor da, ya görürseniz, tanık olursanız bacak kadar çocuklarımızın sigara içişlerine... Kızlı erkekli öğrencilerin okullara yakın mekanlarda, parklarda içişleri, argo konuşmalar, seviyesiz hareketler... Ve bir cinsel obje gibi işleri görülene kadar bir eğleşi, oynaşma... Gençlik güzele gitmiyor, bunda da sanırım en büyük etken aile sevgisinin olmaması, ilgisizlik ve özenti... Yarınlar geç olmadan önleminizi alın siz aileler bu yazım sizlere. Evlatlarınıza sahip çıkınız, geç olmadan...