Biz içeriye girdimizde ezana 10 dakika filan vardı.
Dedi ki;
‘Bilmem kaç sene okumuş ta, bilmem ne olmuşta imansız olduktan sonra ne işe yarar…'
Devam etti.
‘15 Temmuz'da tankları, 3 metre boyunda yeşil sarıklı evliyalar durdurdu.'
Daha pek çok şeyler söyledi.
‘Müdür Bey ne demek istiyor bu hoca.' dedim yanımda oturana Sayın Sedat Turgut'a…
‘Soru soracağım.' dedim.
‘Hayır' dedi.
Bize de müdürümüzün sözünü dinlemek düştü.
***
Niye böyleyiz anlamak mümkün değil
Allah'ın evinde, cemaati İslam'ın nurlu ışığında aydınlatmak yerine, başka yolları seçiyoruz.
Ne diyor?
‘Bu kişi imansız olduktan sonra ne işe yarar?'
Arkasından da ‘Kişi önce imanlı olacak, imanın ne anlama geldiğini anlayacak, ama işinin de ehli olacak.' Deyiverse mutluluktan uçacağımda…
Demiyor.
Tepesinde yanan ampulü ve onu bulan ve önündeki kitabı okumasını sağlayan imansız Thomas Edison'u örnek göstermek,
Ve
‘Bizde Edison gibi insanlığa hizmet edenlerden olalım ama imanlısı olalım.' demek aklına gelmiyor.
‘İslam dininin emirleri arasında insanın makbulü hem imanlı, hem de her alanda çalışkan olanıdır.' Diyerek çalışmaya teşvik etmiyor.
***
15 Temmuz'da tankların önünde duranları, önüne yatanları gördük, başına dayanan silaha rağmen geri adım atmayıp, hayatını kaybedenleri de…
Kamyonun sürücü koltuğunda zırhlılara karşı korkmadan Taksim'e çıkan hanımı da, savaş uçaklarının bombalarına rağmen, mevziyi terk etmeyen yürekli insanları da…
Bunlar hayal değil, gerçekti.
Ama
Eğer siz ‘15 Temmuz'da tankları, 3 metre boyundaki yeşil sarıklı evliyalara durdurdu.' Derseniz
‘Vatan sevgisi imandandır.' Hadisini yüreklerinde hissetmiş ve bu inançla bedenlerini tankların namlularına siper etmiş, demokrasiye inanmış bu vatansever insanları, karşılaşılan her zorlukta yeşil sarıklı evliyaları beklemeye teşvik edersiniz.
Gelirlerse mesele yok.
Ya gelmezler ise?
Dinden de imandan da edersiniz.
Esas tehlike de zaten bu!
***
Yukarıda yaşamış olduğumuz olay geçtiğimiz hafta kıymetli bir kardeşimizin babasının cenazesine katılmak için gittiğimiz bir köyde meydana geldi.
Araştırdım;
Vaazı veren devletimizin kadrolu imamı değilmiş.
Şimdi art niyet olmadan Müftülüğümüze nezaketle sormak isterim;
Bu tür vaazları herkes yapabiliyor mu?
***
Din görevlilerimizin donanımlarına sahip olmasak ta çok şükür inançlı insanlarız.
Ama
Müslümanları aydınlatmak yerine, kafaları bulandıracak sözler söyleyen kendisini geliştirmemiş,
600 yıl hükümranlık sürmüş Osmanlı İmparatorluğunun çöküşüne zemin hazırlamış bu kafadaki insanların vaaz vermelerine izin verilirse,
Amerika bugün Kudüs'ü başkent ilan etti, Allah korusun yarın bir gün Mekke'yi de kendine bağlı başkent ilan eder,
Bizim gibi İslam'ı tam anlayamamış insanlara da, Mekke'yi korumamız için çok çalışmamamız, uyanık olmamız yerine,
Beyaz sakallı, başı sarıklı, yeşil cübbeli insanları beklemek düşer.
09.01.2017
Muharrem Demirel
