Öz Sen sin…

Öğretmenim canım benim,

Bugün, yarın, ertesi gün her gün 24 Kasım olsun,

Her 24 Kasım başlangıç olsun aydınlık yarınlara.

Çağdaşlığa ilime doğru açacak olduğunuz yeni ufuklara!
Öğretmensin, Peygamber mesleğini seçensin

Ne mutlu sana!

Sen

İkra' bismi Rabbikellezi halâk” Yani “Oku!. Yaratan Rabbinin adıyla oku”.

Diyor ya Hazret-i Kur'an,

‘Oku' kelimesinin anlamındaki derinliği bilen ve hangi dil de olursa olsun;

Okutansın, öğretensin,

Sana teslim edilen o masumu, dini ya da milli kimlik ayrımı yapmadan insan olarak görensin, Ona şekil verensin,

“Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” Diyen Hazret-i Ali Efendimizin takdirlerine erensin

Sen,

“İlim Çin'de de olsa arayıp bulunuz.” diyen, Peygamberimiz Hazret-i Muhammed efendimizin, hadisi ile

“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,” diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerindeki bağlantıyı kavratacak ve en doğru şekilde yorumlatacak,

Ve yine peygamber efendimizin

"İlim, müminin yitik malı, nerede görse nerede bulsa almalı. Hadisinden yola çıkarak,

O yitik ilmi arayıp bulmamızı sağlayacak olan değersin.

Çünkü sen

Deve at katır kültürünü aştırıp, ilimi yakalatansın, ışıkla yarıştıransın,

Bilgisin, ışıksın aydınlıksın.

Çünkü sen

Bu milletin evlatlarını mutlu ve müreffeh şartlarda yaşamaları için, ”Önce emek sonra dilek.” Sözünün,

“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ilahi hitabının önemini kavratansın.

Çünkü sen eğitensin, öğretensin, bilgilendirensin

Çünkü sen bir ülkenin kaderine yön verensin.

Kader'e imanı aslına uygun olarak yorumlamamızdan

Akıllara, bilime, aydınlığa gem vurulmasından,

Çalışmadan, her şeyi Yüce Yaradan'dan bekleme cahilliğimizden,

İnançların; han hamam kapmak,

Makam ve mevki'ye basamak yapmak, aldatmak olarak kullanılmasından,

Siyasetçilerin de yıllardır ellerini öğretmenlerin üzerinden çekmemelerinden,

Liyakati, yandaşlığa tercih etmelerinden bu güzel ülke gelişemiyor.

Ve ülkemiz üzerinde

Emperyalist devletler oyun üzerine oyun oynuyor, tezgâh üzerine tezgâh kuruyor

Ve ne yazık ki

Sırtımız hiç ama hiç yerden kalkmıyor.

Ekonomide, ilimde, fende güçlü olan devletlerin Türk ve İslam âlemi üzerindeki zulümleri bitmiyor.

İşte bu zulme dur demek için;

Elinize verilen geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı

Çok çalıştırarak, aydın ve çağdaş fikirlerle yetiştirecek ve donatacak,

İlimde fende, ekonomide en uygar(!) devletleri bile geçmemizi sağlatacak,

Ve

En medenî ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak yaşatacak

Ve de emaneti ehline verecek olan nesli yetiştirecek kişi sen sin!

Çünkü sen bu gerçeği gören

” Muallimler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır.” Diyen Büyük önderimiz Atatürk'ün öğretmenisin.

Çünkü sen

Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür Cumhuriyet neferisin.

Öyleyse

Atatürk ilke ve İnkılapları doğrultusundan ayrılmadan

Allah'ını Peygamberini bilen, anasına babasına ve atasına saygı duyan,

Millî şuur, millî ahlâk ve millî duyguları el üstünde tutan.

Dününü inkâr etmeden bugünü yaşayan, bugünü yaşarken de yarınları tasarlayan

Önce çok çalışan, sonra gerisini Yüce Yaradan'a bırakan

Araştıran soruşturan, yorumlayan aydın bir nesil yetiştirebilmek senin en önemli görevin

Çünkü Sen ÖĞRETMENSİN,

Çünkü ÖZ SEN SİN!