KÜLTÜR VE SANATTA BİRLEŞELİM‏

Bolu... Bir üniversite-termal tesisleri-doğal güzellikleri-eğitimdeki inanılmaz bir vakıf desteği, Köroğlusu, Aşık Dertlisi, Ümmü Kemali, kayak merkeziyle, inanç turizmi, sürekliliği sağlanacak sergileri, sempozyumları, etkinlikleriyle, bir kültür şehri olmalıdır. İnanılmaz bir yerel gazete sayımız var, bir çok ilde bu sayıya ulaşamazsınız. Tıp Fakültesi ile paralel yürümesi gereken, Sayın Rektöründe elini taşın altına sokarak Onkoloji Hastanesi için, gayret göstermesi gerekmektedir. Bu Bolumuza bir vefa borcudur. Çağın hastalığı kanserse, çözümü de, insanlarımızı, yollarda mağdur etmeden, yerinde şifa bulmalarını sağlamak olmalıdır. Kültür müdürlüğünün işgüzarlığıyla deprem sonrası, Ankara resim-heykel müzesine giden 65 adet tablomuzun geri kazandırılması(şimdiye kadar bir şey olmadığı halde, beceriksizliğin daniskasıdır bu), Büyük Cami'ye ait ahşap saatlerin diyanetten alınması lazımdır. Kaldı ki mantık yerinde korumakken, neden işgüzarlar sayesinde kıymetini anlayamayız, bunu da bir türlü kabullenememişimdir. Bir çok sanatçıyı, kentimize kitap günleri, imza vs şeklinde getirmek hiçte zor olmasa gerek. Bolu'da yaşayan zenginlerimize çağrı; www.antikas.com 15 Aralık'ta 280'nci müzayede. Burada Emin Barın'ın mükemmel bir hattı var. Birazda olsa destek olunmasını beklemekteyim. Damlaya damlaya göl olur. Her ay bir eşya alsak. 12 ayda 12 adet yapar ki, bu da, bizim yol almamız demektir. Zenginlik sadece mallarınızda çoğalmak değildir. Yaşam alanlarınızda lüks araçlara sahip olmanızda, villalara sahip olmanızda bir kazanım değildir. Paylaşmak en güzel olanıdır. Tıp Fakültesinde oda teşrifleri sizlerin eseri. Rahmetli İzzet Baysal şöyle derdi; Yapılamaz da değil hani. Yaparız. Yeter ki iradeye sahip olalım. Karılar gibi kişisel dedikodularla -mişler, -muşlarla değil. Her zaman vurguladığım bir şey vardır. 24 saat araç kullanabilir, gezebilir, tv izleyebilir, içebilir, zevki sefa sürebilir, bilgisayar ya da kahve dünyasında oyun oynayabilir misiniz? :ok zor. Dinimiz bile, hoşgörüyü, kolaylığı emrettiğine göre; birde Bolumuz ve ülkemiz olarak, güven bunalımı aşmamız lazım. Malum kriz her sektörü etkiledi, sarstı. Hiç olmazsa bizler yaşayanlar, kurumsal ya da bireysel olarak genel bir af. Bu afta, ceza, kurumsal borçlar, kişisel borçlar adı ne olursa olsun, üzmeden uzun vadede, ödenebilir anlayışla, karşılıklı özverilerle bence yapalım. Hırs ve tamah bize bir şey kazandırmaz. Ne dersiniz. Amaç yaşanabilen Bolu değil mi? O halde, haydi!!!