Yüksek ateş, öksürük, eklem ağrısı, ishal, halsizlik…

Önce yutkunmada zorlandım, öksürük başladı, ateş desen ölçmedim ama 40 derecelerde…

Semptomsa fazlası var eksiği yok yani.

İzin alıp istirahat edecek konumu olmayan kendi işini yapan, her sabah dağılacak gazeteleri, açılacak iş yeri olan biri olarak ayakta kalmak zorunda olduğumdan hemen kalıcı konutlardaki merkez ünite aciline gittim.

Verilen ilaçların nezle grip gibi hastalıklarda yaşam kalitemizi arttırarak ayakta atlatmamızı sağladığını Samsunlu bir doktor dostum anlatmıştı.

Sağ olsun acilde Nevşehirli sağlık çalışanı güzel insan görür görmez gülümseyip hoş gedin dedi, çünkü alışık bana kendimi biraz rahatsız hissedince erkenden oraya gider atom serum ve ilaçlarımı alıp işlerime devam ederim.

Acil doktoru boğazıma baktı, serum yerine iğne yapalım dedi, antibiyotik yazdınız mı dedim şu aşamada gerek yok normal ilaç yazdım düzelmezse ekleriz dedi.

Normal ilaçlar ve iğne fayda etmedi, 40 derece ateşle eksi 10 derecede gazete dağıtımına çıktım, sıcak soğuk birbirini dengeledi sanırım.

Baktım olmayacak sonraki gün yine acile gittim, Nevşehirli bu sefer elinde sarı atom serum ile geldi.

Niye atom serum? Hastalıkların en büyük ilacı moraldir, atom serum önce psikolojik beni olarak tedavi ediyor, alır almaz bünyede psikolojiye ayak uydurup rahatlamamı sağlıyor.

Antibiyotiği de bu sefer eklediler, 3 günde toparlayıp normale döndüm sayılır..

İşte koronayı böyle atlattım, diyeceksiniz ki karantina 7 gün istirahat?

Ben bunları geçen sene bu zamanlar yaşadım o günlerde Çin de yaygın olan korona bizim haberlerde son sıralarda yer alır önemsemezdik.

Ülkemizde yayılmadan önce aynı belirtilerle hastalanan birçok arkadaşım var, sizde çevrenizden duymuşsunuz mutlaka.

O gün bu gündür koronayı anlamış değilim evde eşlerden birinde çıkıyor 14 gün aynı ortamda kalıyorlar diğerine bulaşmayabiliyor, en son evden yıllar önce çıkabilmiş olan engelli ikiz halalarımı 40 derece ateşle acile zor yetiştirdik, birinde çıktı diğerinde çıkmadı.

Hastalanmayı bırak adının bile içini ürperttiği günlerde korona katında halalarıma bakıp yakalanmamamı daha önce atlatmış olmama bağlıyorum…

Önlemlerimizi alıyoruz, İnşallah bundan sonrada tekrar yakalanmayız, bağışıklığıma da güveniyorum fakat tek korkum atlatamayacak olan birine bulaştırıp vesile olmak.

Hasan Perçin

[email protected]