İMKANSIZI GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREN, İZZET BAYSAL GİBİ...!
Bolu'ya ilk mimarlık diplomasını getiren, ilk genç(1931 yılında). Hiç bir karşılık beklemeden, ülkesine bir üniversite sunan, Dünya'da emsali olmayan tek insan… Ailedeki herkes içinde, en iyisini yapmaya kalkışan, örnek insan, yeri asla ve asla doldurulamayacak İzzet Baysal. Sevgiyi hissetmek istedi. Bunu halkımızın ve gençlerimizin bakışlarında yakalayabildi. Gördü. Sade ve alabildiğine mütevazi bir hayat. Kitap okumak, müzik, hayvanları özellikle köpekleri.(Kurt köpeğinin mezarı başında ağlayan) ve antikaları seven, çok az konuşan, az gülen, sabahları 40 dakika yürüyen, yazı yazarak rahatlayan, içine kapanık, günde 3-5 kez ağlayan, sabahları namazını kılarak dua eden, kanaatkar, kullandığı ilaçları muntazam kullanan ve hatta onların küpürlerini bile atmayan(Naveril-lexotanil) Küçüklerle meşgul olup, kendini unutup ferahlayan, bir türlü geçmeyen migreniyle başı dertte olan, kimseyi küçümsemeyen, köpeklerini kimseye bırakmayan, haksızlıklara üzülen, birbirimizi sevmemizi isteyen, kusurları görmemezlikten gelen ve hatta fikirlere açık, meraklı, hürmetkar, gönlü büyük, merhametli, karadut ve tarhana çorbasını seven, yanlış yapmak istemeyen, bomboş hayatı sevmeyen, çok hassas, çokta duygusal, manevi yönden mahrum...!!!
Saadetin temeli, evin çatısı içindeymiş. Brezilya'ya Esinle 3 hafta gitmek, Esin'le bir Doğu Karadeniz turu ve yöre insanlarının sıcaklığı… Bir Rusya gezisi. Metrolarına hayran kalmış, hiç hayır dememiş. Vakfın geldiği nokta 131 tesis, erişilmezi yapabilmek ona ve Baysal ailesine nasip olduğundan, bunun sürmesini arzulayan, fotoğraflarına bir bakın. Onlardaki bakışı görün. Neyi ifade ettiğini çok daha iyi anlayacaksınız. 1988 yaz ortalarında bir çarşamba günü mütevelli heyet üyesi Mustafa Yaman,Cahit Dinçtürk ve Şerafettin Erbayram'ın ortak fikirleri gibi algılasalarda, üniversite kurma fikri daha önce aklından geçirmiş bir ara Hans Jürgen Hayne'yle Yumrukaya taraflarında gezerken, burada üniversite kurmak istediğini söylediğinde, İzzet Amca sen delirdin mi ? diye yanıt alan, aklına koydu mu yapan, kanaatkar, insan hiç hayır demez prensibine sahip, Kenan Evren'e mektuplar yazan, 3 tane fakülte ile başlamayı düşünüp, bunu 10 taneye çıkarmayı hedeflemiş, eşsiz İnsan'ın, Baysal ailesinin geleneksel hale gelen Şükran Günlerinde, önlerinde saygıyla eğiliyorum.
Gönlü büyük insan, Allah cennetini mekan kılsın, nur içinde yatınız. Sizleri, Baysal Ailesini hiç bir Bolulunun unutması mümkün değildir. Unutulmazsınız...!!! Sevdiğin dost...!!! Yalnız kavşağa kadar. bilemezler ki, kavşakta ne var. Baysal Ailesi var… Ne mutludur ki, Bolu bu şansa sahiptir.