Yemen'deki Husilerin Sözcüsü Muhammed Abdusselam, X sosyal medya platformundan yaptığı yazılı açıklamada, "Yemen Cumhuriyeti, İsrail'i korumak ve Yemen'in Gazze'ye destek operasyonlarını durdurmak için yapılan alçak bir Amerikan-İngiliz saldırısına maruz kaldı. Bu hain saldırganlıkla aptallık ettiler." ifadelerini kullandı.
Filistin ve Gazze'ye desteklerinin süreceğine dikkati çeken Abdusselam, şunları kaydetti:
"Yemen'i, Filistin'e ve Gazze'ye destek vermekten caydıracaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Yemen, dini ve insani duruşunu sürdürerek elinden gelen her şeyle Gazze'nin yanında duracaktır. Bu saldırılar Yemen'in sağlamlığını ve gücünü daha da artıracaktır."Abdusselam, İsrail gemilerini hedef almak dışında uluslararası denizciliğe herhangi bir tehdit teşkil etmediklerini ve ABD-İngiliz saldırılarının hiçbir haklı gerekçesi olmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Yemen'e yönelik bu saldırıların kesinlikle hiçbir haklı gerekçesi yok. Kızıldeniz ve Umman Denizi'nde uluslararası seyrüsefere yönelik bir tehdit yoktu. İsrail gemileri veya işgal altındaki Filistin limanlarına giden gemilerinden başka hedef alınan yoktu, bunlar hedef alınmaya da devam edilecek."
Yemen'deki yerel kaynaklar, ABD ve İngiliz savaş uçaklarının gece saatlerinde Yemen'in Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırıları düzenlediğini duyurmuştu.
Saldırılar hakkında detaylı bilgi verilmezken, sosyal medya hesaplarından hava saldırılarına ilişkin bazı görüntüler paylaşılmıştı.KIZILDENİZ'DE YAŞANANLAR
Son dönemlerde Yemen'deki Husilerin, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık 2023'te Yemen'deki Husi güçlerinin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.
Husilerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizi"nin başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.