HER ŞEYE MAYDANOZ…
Üzgünüm ama Bolu'muzda;
Hiçbir şey yapmayanların, ya da yapar gibi görünenlerin,
Pek çok şeyi bilmemelerine rağmen, her şeyi herkesten iyi bilenlerin,
“Biliyorsan konuş örnek alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar.”sözünün sırrına eremeyenlerin,
Yakut Türklerinin“Yürüme bilmeyen yolu bozar, söyleme bilmeyen sözü bozar.”atasözünün anlamını bilemeyenlerin,
Bilgi sahibi olmadan fikir verenlerin, yani; “aklı fukara,fikri ukala” olan tiplerin,
Yaptıkları en güzel şey nedir biliyor musunuz?
Çamur atmak, karalamak, aşağılamak…
Çamur atmanın bizim memleketteki diğer adı; cehaletin getirdiği haddini bilmezliktir.
Çamur atmanın bizdeki diğer adı; aşağılık kompleksinin dışa yansımasıdır.
Çamur atmanın bizdeki diğer adı;
Valla say say bitmez. Halk arasında söyleneni de yazmaya benim terbiyem müsaade etmez.
Sorsan; adı eleştiridir.
Oysaki çok ciddiye alınması gereken bir olgudur eleştiri.
Bilgi gerektirir, analiz gerektirir,
Sorunları ve konuları etraflıca bilmeyi ve kavramayı gerektirir
Söylediklerini beslemeyi, doğru düzgün bir yere dayandırmayı gerektirir
Ve
Adamınca ve adabınca yazılırsa, söylenirse; kemale erdirir, olgunlaştırır…
Aksi halde mikser olur, karıştırır.
Bunu basına söylemiyorum, eleştiri yapma hakkını kendin de gören herkese söylüyorum.
Kolay mı kardeşim öyle eleştiri yapmak,
‘Ak'ı kara, ‘Kara'yı ak,
Deveyi cüce, cüceyi dev,
Veziri rezil, rezili vezir yapmak.
“İşkembe-i Kübra”dan atılarak yapılan eleştiri;
“Her şeye maydanoz” olmak”tan öteye geçemez.
Eleştiri;
Açıklayıcıdır, araştırıcıdır, inceleyicidir,
Bazen gülün dikenidir, bazense çiçeğidir,
Bazen yolun kendisidir, bazense rehberidir.
Bakıyoruz da, yorum üstüne yorum, eleştiri üstüne eleştiri…
Hani üslup, hani nezaket hani zarafet.
Kısacası kendisini dev aynasında görenler, her şeyi bilenler, her şeyi söyleyenler, gün gelir kendileri söylerler, kendileri dinlerler,
Pervasızca her şeyi yazanlar da, kendileri yazarlar kendileri okurlar.
Yanlış yapılan eleştirileri tehditle eleştirenler de, kendilerine söylerler kendilerine söverler.
Sözün kısası;
İlim meclisine girdim eyledim talep,
İlim geride kaldı, edep ille edep.
24.02.2013
Muharrem Demirel