GÜZEL BİR BOLUYU İNŞAA ETMEK…
Küçük ve şirin bir belde. Alabildiğine yaradan tarafından yeşille bürünmüş, çamlar ve göller şehri olarak tarihe geçmiştir. Bolu yakın tarihte Emin Barın gibi bir hattat'ı, ciltci ve sanatla yoğrulmuş dehasıyla yetiştirmiştir. Çok değil Osmanlı arşivlerimizde de, gene zalimlere karşı, mertliğin bir simgesi olmuş Köroğlunu çıkarmıştır. Osmanlı Devlet arşivlerinde ayrıca Bolu ve Çorum'dan giden koyunların Bolu Beyi tarafından güvenliliğinin sağlanması, Osmanlı Sarayı-mutfak, çilek, dağ fındığı, tavuk, Göynük'ten ipek gibi narh defter kayıtlarıyla da, hemşehrimiz Arif Bilgin tarafındanda 16.yy klasik dönem araştırması, araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
Bolu dünyada vay be dedirttirecek bir hayırsever İzzet Baysal'ı çıkartmıştır. Bolulu olmaktan gurur duyduğumuz mesire, dinlence alanları, Gölcük, Gölköy, Abant, Yedigöller vb. ile inanç turizmi Akşemsettin ve Filibeli Hoca, Samsa Çavuş gibi değerlere de sahiptir. Sonuç olarak, bizler Bolu'yu eğitim ve sağlık, dinlence şehri yapabilirsek, marka şehir olma yolunda Köroğlu ile sesimizi duyurabilirsek, tanıtabilirsek, sanırım baya yol almış olacağız. Her ne kadar Bolu'da yaşayanlar olarak, kişilere takılı kalsak da, bazı yayın kuruluşlarının sözüm ona yazarlarının, Bolumuzu karalamaya ya da baltalamaya, ulusalcılığa oynamasına da ,müsaade etmeyeceğiz.
Vakıf destekli bir üniversitemiz var. Bu üniversitenin ilk 10'da olması için çaba gösterilmeli, yapamayan rektör dahi olsa istifasını vererek kenara çekilmesini bilmelidir. Öğretim görevlilerine işlerini öğretecek değiliz, haddimizde değil. Ancak üretmeleri, çağdaş yaşamın gereğidir ve bu vazgeçilmezdir. Başarı sizlerin azmiyle olacaktır. Sporda Sayın İnceayan'ın tarzı hoş olmamıştır ama gene de kişilere takılı kalarak, bunu malzeme yapmanında anlamı yoktur.
Çocuğumu Sakarya İlkokulunda okutmam diye çıkış yapmakta, zamanlama olarak şaşırtıcıydı. Öğretim yılı başlamadan aklınız neredeydi? Ve neden doğru bilgiler Sayın Valimize aktarılmadı? Bunların güçlendirilmesi dahil bir süreç. Kamu ihale yasası yap, çık, başla derken bir öğretim yılı geçer. Pekala bu orta bir yolla aşılabilirdi. Bazı yayın kuruluşlarınında, insan hayatını hiçe sayan, sanki evlatlarımız, çocuklarımızı ölüme yolluyormuşuz gibi açıklamalar yapması da etik değildir. Elbetteki bunun çaresi bulunacaktır. Ulusalcılığa oynayıp, gündemi bir alana çekmenin kimseye yararı yoktur. Bu bizi değil belliki İzzet Baysal'ın değerlerine de, ters düşer. Onun bir sözü vardır. Bilmediğiniz... Yapılamazda değil hani.