Günümüzde Ensar Olmak
Ramazanın son haftası Bolu'da trajikomik olay yaşandı, gelen göçmenlere tepki göstermek isteyen biri, sprey boya ile Köroğlu heykelinin kaidesine ‘Irak Suriye Dışarı' yazmaya kalkıştı, meydanda görevli polisler tarafından yazısını tamamlayamadan gözaltına alındı. Kaideye yazabildiği ‘Irak Suriye' yi gören bir başka gurup, ‘bu kadarı da fazla, hem şehrimizde yiyip içip geziyorlar, hem de sağa sola ülkelerinin ismini yazıyorlar' düşüncesiyle yazıyı yine sprey boya ile karalamaya çalışırken onlarda gözaltına alındılar. Olayların duyulmasının ardından gösteri yapmak için yaklaşık 300 kişi sosyal medyada organize oldu, fakat belirlenen saatte kimse gösteriye katılmak için gelmedi.
Ulusal TV kanallarında iftar ve sahur programları vardı, ben en çok Show TV de Mustafa Karataş hocayı izlemeyi tercih ettim, Eminönü'ndeki Yeni Camiinin avlusunda dini bilgiler vermeye çalıştı (Yeni Camii de çok namaz kılmışlığımız vardır, bir defasında 2 arkadaşıma imam olup cemaatle namaz kılarken, selam verdiğimde arkamızda büyük bir kalabalığın bizimle namaz kılmış olduğunu görünce nasıl heyecanlandım bilemezsiniz, turistlerin kameraya çekmesi de cabası).
Hoca programını yaparken arada bir kamera iki minare arasındaki mahyayı (ışıklı yazı) çekiyordu, mahyada ‘Günümüzde Ensar Olmak' teması işlenmişti, Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu sene önem verdiği iki konudan biri, ilki modern insanın yalnızlığıydı onu da Bolumuzu ilgilendiren bir başka konuda işleriz.
Evet, günümüzde Ensar olmak, yani ev sahibi, yani sana sığınana, zorda kalmışa hoşgörü göstermek, evini aşını açmak, yardımcı olmak.
Dip not olarak; göçmenlerin çoğunun geldikleri bölgenin zenginleri olduklarını bilmenizi isterim, fakirleri sınır boylarına kurulan mülteci kamp ve çadırlarında yaşam mücadelesi veriyorlar, Türkiye aynı konumda olsa, durumu iyi olan Avrupa veya diğer ülkelere hani Bolulular gidebilirdi?
Ensar denildiğinde ilk aklımıza Medine halkı gelir. Peygamberimiz, Müslümanlığı kabul ettikleri için Mekke de can güvenliği kalmayan, her gün zulüm ve işkence gören inananlarla birlikte Medine ye hicret (göç) etmek zorunda kalmıştı, Medine halkı binlerce kişiyi kaldıkları müddetçe (10 yıl) evlerinin ve bahçelerinin yarısını açarak ağırladılar, bu yaptıklarını yüce Mevla Kuran-ı Keriminde övgüyle bahsetti. Kutsal topraklara gidenler, Medine'nin manevi havasının Mekke'ye göre daha yüksek olduğunu söylerler, Peygamberimizin kabri şerifi neden memleketi olan Mekke'de değil de Medine'de hiç düşündünüz mü?
Ensar olmak işte bu derece önemlidir, biz ise bir selamı esirgiyoruz. Nasıl Bolulu bir takım insan sıfatından çıkmış kişiler varsa, mutlaka gelenlerin içinde de olacaktır, bu tür insanlar tüm Bolu'yu temsil etmedikleri gibi, içlerinden çıkacak sorunlu insanlarda göçmenlerin hepsine mal edilemez.
Her ne kadar caddemizde tur atarken ki rahat halleri görülse de, sonuçta malını mülkünü sevdiklerini arkasında bırakan, yarını olamayan insanlardır, bir gün dönebilseler bile bizim yaşadığımız çağın en az 50 gerisinden başlayacaklardır.
Ve unutmayalım ki bundan 100 yıl önce bu insanların geldiği yerler, bizim eyaletimiz şehrimiz topraklarımızdı.