Kıymetli İnsanlar
Bilgimiz görgümüz kadar gazetelerde yazılar yazıyorum
Yani
Eleştiriyorum.
Ama
Eleştiri yaparken çamur atma, karalama, aşağılama yolunu da seçmiyorum.
Çünkü
Çamur atmanın bizdeki diğer adının ‘aşağılık kompleksinin dışa yansıması'
Veya
‘Cehaletin getirdiği haddini bilmezlik' olduğunu biliyorum.
***
Yukarıdaki satırlarda da söyledim, benim yapmaya çalıştığım eleştiridir.
Yani
Açıklaması, araştırması, gözlemi vardır.
Söylediklerini besleme, doğru düzgün bir yere dayandırma,
Sorunları etraflıca bilme, kavrama
Ve
Nihayetinde önerme vardır.
***
‘Armudun çöpü var' başlıklı bir yazı yazdım, gazetemizde çıktı, Facebook ta da paylaştım.
Öyle güzel dönüşler oldu ki,
İşin ilginci şu;
Yapılan işi eleştirmeme rağmen, beğeni koyanların, yazımızın altına yorum atarak destek sağlayanların içinde Tanju Bey'i çok sevenler var.
Hatta
Kıymetli babası Hacı Müdürüm bile… ( Galip Özcan)
İşte
Esas sevdalılar bunlar.
Yanlışa, eksiğe ‘sırf bizden' diyerek göz kapamayanlar.
***
Yazımızı yazdık,
Olacak ya, Allah karşılaştıracak ya, Börekçiler sokakta Belediye Başkanımız Tanju Özcan ile karşılaştım.
Sokakta yapılan işi görmeye gelmiş.
Atılan asfaltın pek çok yerinde oluşan gölcükleri o da gördü.
Ne düşündü?
Bilmem!
Ama
Çok şükür ne benim yüzüm kızardı.
Ne de
Yazımızın altına beğeni koyanların veya yorum ile katkı sağlayanların…
***
Kıymetli insanlar
Benim Bolu Belediyesi ile ŞAHSİ olarak uzaktan yakından hiçbir işim yok, beklentimde…
Ama
Ben köşe yazarlığımın yanında BOLU KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU ÜYESİYİM.( Gönüllülük esasına dayanır, ücret almaz)
Yani
Çözüm makamı olmasak da, şehrimizin hak ve hukukunun korunması için yapılan işlerde çözüme katkı sağlamak, yanlışlıkları dile getirmek bizim görevimiz.
Bu görevi yapar iken DİLİMİZİ
Veya
Köşe yazısı yazar iken KALEMİMİZİ adama veya makama göre eğip bükmeyiz; ölçümüz EDEP tir.
Yani
Biz ELEŞTİRİ SANATINI icra ederken, yerimizi de haddimizi de biliriz.
Ama
YAĞCILIK SANATINI iyi becerdiğini zannedenleri de…
05.05.2020
Muharrem Demirel