Bolumuzun velileri-kimilerine göre de problemlileri..!!!
Kimilerine göre deli, kimilerine göre de, şehrin aykırı insanlarıydılar, velilerimizdiler. Eskilerin hafızasında kazınan Karaçayırlı Domdom Ali ve Deli Hasan vardır. Simitçimiz, Habeşlimiz, Civrilli Hayriye hanımımız vs. Bolu: gerçek anlamda, sessiz insanlarımızın çoğunlukta yaşadığı bir ilimiz, duyarsız sesi çıkmaz ve beladan uzak yaşamayı seven, sorumluluk duyguları da, yeterince gelişememiş insanlarımızla dolu. Bundan yaklaşık 7-8 yıl önce, bir anımı aktarayım da utanın utanılacak yüzümüz varsa tabi ki. Bizim meşhur Ömer, yer Karaçayır Camii önü sabah saat 5, bende kız kardeşimi kemoterapi görmesi için Ankara'ya gitmemiz gerekiyor. Sabah sabah el şakırtısı sesleri, karşımda Ömer. Aynı ifade, Murat gene kız kardeşini Ankara'ya mı götüreceksin? Sabahın seher vakti, leylekleri elektrik direğinden kaldırmaya çalışan Ömer var karşımda ve ben hüngür-hüngür ağlaya ağlaya Arslan bakkalın oraya kadar geldim. Bunu şunun için yazdım, nereye hangi bakış açımızla baktığımız önemli. Memleketimiz tavukçuluk ve Arçelik'le beraber yan sanayii ile ayakta kalma, ekonomik bir geçim standart oluşturmakta, kimileri tarafından da, haksız eleştirilere kurban gitmektedir. İldeki zenginlerimizden bir ricam var. Ekonomik gücünüzü, bankalarda değil, insan çalıştırarak katkıda bulununuz. Bulunanlara da destek olunuz. Buna çok ihtiyacımız var.
Bolumuzda adam gibi bir adam geldi ve geçti; Ahmet Akdağ!
Kimilerine göre aslen Bolulu olmasa da, bir insan hani derler y! Adam gibi bir adam geldi ve geçti. Tanımaktan onur duyduğum bir insandı Ahmet Akdağ. Reklamı sevmeyen, prensipli, işini takip eden, onurlu ve bir o kadarda dik duruş sergileyebilen, yaptığı hayrı bile, herkesin bilemediği ama bizim gözlemlediğimiz adam gibi bir adam. Akdağ metal kapandı. Bu kararı vermekte çok zorlandığını biliyorum. Kişilerin ekmek kapısıydı. Hiç kimsenin hakkını yemedi, hakkını da yedirmedi. Eğer bir ödül verilecekse, muhatabı Ahmet Akdağ olmalıdır. İyi ki varsınız, sizlerde olmasanız bu hayat çekilmez…