BİLİNMEYEN ANILARA DEVAM....!!!‏

Memlekette boş adam çok. Zaman kavramını; kadınlar gibi lak lakla geçirmekle meşgul olsunlar, kenarda köşede unuttuğumuz insanları, hatırlamak istedim. Aslahattin Camii yanında çatladı ticarete girdim. Amacım içerdeki eski fotoğrafları çekmekti. Koyu bir sohbetle, bilmediklerimizde kayıt altına girsin istedim. Zira bizler konuşur susmayız ve yazma alışkanlığımızda yoktur. Bize bu yüzden belleksiz toplum derler, yadırgamam da umursamıyoruz ne de olsa. Yıl 1968.Aslahattin Cami ahşap tahtadan hayırlarla uğraşan bir örnek insan var memleketimizde, Hacı Ahmet Çatladı. Betonarme ilk camii yapan, yaptıran, örnek bir insan. Aslahattin Cami 2 kat, üstten ise 1 kat gözükür, yanlarındaki evlerin sahipleri ikna edilerek, kimi zaman müteahhit gibi, kimi zamanda amele gibi çalışır, didinir, Bolulu Mimar İhsan Gıygı ile çalışılır vakıflarda mimar. Türbeler vardır. Bekleyeni de Türbedar Durmuş efendi. Aile Kıbrıscık'tan Çakmaklar Köyüne çobanlık yapmaya gelir ve damat olarak da girilerek aile olurlar. Hayriye Çatladı, İsmail Çatladı, Emine-İsmail Hakkı Ahmet Çatladıoğlu..!!! Mehmet ile Yusuf Çatladı olmak üzere, ilkeli ve güzel bir aile örneği verdikleri anlaşılan bu ailenin ne yazık ki bir sokağa verilmiş ismi bile yoktur. Ticaret Odası şu anki Deniz Bankın olduğu yer, Selami Hitit'ten alınmış. Akrabasının yeriydi muhtemelen. Sonra Emin Taşmanlar'ın binasındaki ticaret odası. 1975 yılında temeli atılmış. Temeli atan gene kendisi. Tamamlayan yönetimle beraber Turgut Kalaycı. Şevket Çatladı enişteleri(Mehmet'in oğlu). Aile de 1 tane Çatladıoğlu soyadı var ilginç bir hikayesi de bulunmakta. 1963 senesinde nüfustan eklenmiş, ticari anlamda faaliyet gösterirken, iflas vb sıkıntıya düşülecek olunursa, konulan isimler nedeniyle, diğer fertler sıkıntıya düşmesin diye yapılmış… Haydar Saltık Paşa 1 gün İstanbul'dan 1977'li yıllarda Hasan Bülbülle sohbet ederken, bir ihtilal konusunu gündeme atıyor. Memleketin hali, olaylar derken, Hasan Bülbül böyle bir durumda sizleri ayakta alkışlarlar der. İlerisini gören Hacı Ahmet Çatladı, Bolu Hayır İşleri Vakfı, Müftülük, İlim Hayır İşleri olmak üzere 3 derneği, ihtilalde el konulur diye(ör: öğretmen vakfına el konuldu )vakıf tüzüğünü de kendisi yaparak 3 derneğin mallarını da, Bolu Hayır İşlerine bağışlıyor. Tüzüğün asli hukukta tescilini de Avukat Yener Bandakçıoğlu yapar. Hayır işlerindeki o dönem çalışma arkadaşları Rıfat Dereli, Hasan Durukan, Fehmi Maçka'dır. 1986 yılında Irak Samara'da Ümre seyahatinde ölen Hacı Ahmet Çatladı'ya hiç olmazsa gereken adımı atalım ve bir sokağa bu örnek insanın ismini verelim ne dersiniz...

Hendek yolu üzeri Park Shop tesisleri. İn-cin top oynuyor. Çoğu işyerleri kapanmış. Demek ki ülke güllük gülüstanlık değil. Suç oranlarında artış var. Hırsızlık-fuhuş-cinsel taciz-cinayet-kavga vs artmakta. Bolu Dağımız tesisler. Avrupa'nın en büyüğü. Övünmek haktır ancak bu gibi durumlara düşmemek için, hayal kırıklıkları yaşamamak için, acımasız olmadan kiraları da, belli bir ölçüde tutarsak, bu tutum ana caddemiz ve oturum amaçlı daireler içinde geçerli. Uçmadan, makul bir seviyede, halden anlayarak atılacak her adım, sağlıklı bir gidişata bizi sürükleyecektir. Doğru olan adımda budur...

Türkiye'nin en büyük antika pazarı Aşağı Ayrancı Antika Pazarı'dır. Şu anki yönetim başkanı da emekli bir emniyet görevlisi Şükrü Sarı'dır. Türkiye'nin her ilinden antika severler buraya akın eder. Kazan-tablo-tarım aletleri-heybe-hat-Osmanlı para-kart-pul-plak-kılıç-şehir kartpostalları-tarihe ışık tutacak el yazmalar-gravürler-toplular-lagatlar vs.alınır ve satılır. Koleksiyon kültürü bence herkeste olmalıdır. Sahip çıkmak