BAYRAMLAR; PAYLAŞMAKTIR....!!!
Bir Ramazan daha geldi ve geçti. Bu sene kanımca daha anlamlı ve daha güzel, paylaşımları olan, gidip gelmeler, iftar davetleri ve okunan Kuran-ı Kerimler, hatta satış grafiği fazlaca olan bir Ramazanı hayırlarla uğurladık.
Münferit olaylar, emniyetin başarılı çalışmalarıyla devam etti. Sadece asayişin, özellikle hırsızlıkların önüne geçilemediğinin, farkına vardık. Ne hikmetse, emniyet asayiş ya da hırsızlık masası diyelim bu konuda zayıf kaldı.
Şehirde bir yabancılaşma, bir göç dalgası var. Belediye ufku geniş işlere daldı. Tartışılır, eleştirilebilir. Nihayetinde hiç birimiz dört dörtlük değiliz. İşin kolayına kaçar, hemen başlarız dedikodu üretmeye. Akıllı fıskiyeler, ana caddemize yakışmayan, en berbat işlevler oldu. Alan ıslak, sular eğri büyrü gitmekte. Bizde tabiri caizse öküz gibi seyrediyoruz. Anlam çıkartmaya çalışarak.
Bolu, 4.marka şehir. Köroğlu festivali ve uluslararası sempozyuma çıkıyor. Alnının akıyla. Bu konuda da üzerime düşen tüm görevi yaptığıma inanıyorum.
Türvak. Türker İnanoğlu müzesi. www.turvak.com.tr İnceleyin. Köroğlu konusunda film afişleri. Türkanşoray, Fikret Hakan(Dağların Aslanı Köroğlu) Cüneyt Arkın, Fatma Girik, Melike Zobu ile Bülent Bilgiç 9 bölüm tv dizileri olmak üzere, tüm filimleri Bolulular izleyecektir. Bunun yanı sıra Köroğluna ait ne varsa, ilgililer bu alanlarda tüm yayınlarla beraber göreceklerdir.
Baysal ve yatırımlar. Hep vermeye devam edecektir. Allah nasip ederse Bölgesel Onkoloji Hastanesinde de baya yol alacağız.
Özel İdare 2 tane Bolu ile ilgili kitap çıkarttı. Güzel bir çalışmadır. Teşekkür etmek lazım. Teşekkür etmek lazım. Bolu Belediyesi de kültürel anlamda, ülkemizin yüz akıdır. Dijital ortama geçen web sayfasını da inceleyiniz. Kent müzesi çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmekte. Türkülerimiz ve Bolu'ya ait ne varsa. Bolu türküleri çalışmalarından dolayı Hüseyin Aköğretmen'e ne kadar teşekkür etsek azdır. Her ne kadar birileri, kendine pay çıkartsa da. Aköğretmenden Allah razı olsun.
Fitre nedeniyle, kapı kapı gezdiğim kimilerin algılayamadıkları ve belki de medeni dilenci olarak gördükleri, devletin sıcak kucağında, hayır kurumlarına addedilen çalışmalarımda, kimseye kırgın değilim. Her ne kadar her kapı bir roman olsa da. Sorunlu insanlarla karşılaşsamda. Şükür. Bir kapı çaldığımda, bir evde kapı arasındanda olsa, görselliğiyle beni çok üzen, sakat bir vatandaşımızı gördüğümde ve hep yaptığım kanaatkar olmak ve şükretmek duyularınızda olsun… Dargınlıkları bir tarafa bırakarak, gitmediklerinize giderek ya da arayarak, deneyerek kırgınlıklarınızı aşınız. Çünkü hayat 1 tane. Bu dünyayı tekrar yaşama şansınız yok. Şükrediniz. Ol dendi ve oldunuz. Yaradana şükrediniz. Beterin beteri olduğunu unutmayınız.
Şeker tadında nice bayramlarınız olsun...