Elimde mühim, ağır ve sert bir konu var.
Umarım kelimelerimi satırlara atarken birilerinin kafasını gözünü yarmam.
O diil de..
Konu hayli mühim..
Konu dediğim gibi ağır, dedelerimin derdi “taş yerinde ağır.”
Saha, çim, top, futbol, teknik, taktik; hep bunları görüyor ve bunları konuşuyorduk.
On sekiz yaşında bir delikanlı çıktı ve bütün ezberleri ve istatistikleri yerle yeksan etti.
Öyle ya!!!
Bolu, Mengen, Gökçesu Hayranlar Köyü,
Dünyanın en büyük saraylarına verdiği aşçılardan sonra,
Yine ama bu defa usta bir futbolcu olacak on sekiz yaşındaki bir delikanlıyı,
Dünyanın en büyük sahalarına gönderiyor.
İddia ediyorum; mesele ülke sınırlarını çoktan aşmış, dünyada konuşulur olmuştur.
Konu kulüp mevzusundan çıkmış, renk ve taraftar boyutunu aşmış, ülke duvarları dışında konuşulmaya başlanmıştır.
XXX
Önce Fenerbahçe Kulübü Başkanından başlayayım.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un Arda Güler konusunu açıklaması sırasında yaptığı konuşma ile hal ve tavırlarından sonra bu kanaatim yüzde yüz netleşmiştir.
FB Başkanı Sn. Ali Koç,
Arda Güler’e his yapmış, elinin tersiyle ötelemiş, üstenci diliyle imalı açıklamalarda bulunmuştur.
FB Başkanı Sn. Ali Koç,
Arda Güler’e, o güler yüzlü, anadan babadan dededen terbiyeli, tevazu yüklü, özgüven aşılı, futbolu ile taraflı tarafsız spor kamuoyunun beğenisini hanesine yazdıran kıymetlimize gurur yapmıştır.
FB Başkanı Sn. Ali Koç,
Arda Güler’in gidişini hazmedememiş ve basın açıklamasından anlaşıldığı üzere giderse gitsin tarzını andıran cümleli halleriyle kibir yapmıştır.
Sayın Ali Koç basın açıklamasında,
Arda gibileri, bi sürü genci son yıllarda yurt dışına yolladık hepsi tek tek geri dönüyor.
Yer ve zamanda çok önemli, istenmek de önemli.
Fakat Arda’nın net bi şey söyliyim;
Arda Fenerbahçe’de kalmayacak.
Çünkü Fenerbahçe’de kalmak istemiyor.
Arda önümüzdeki sezon Fenerbahçe’de olmayacak.
Böyle bir cümle kurulmamalı, basın toplantısında bu şekilde söylenmemesi gerekirdi.
Daha yumuşak bir geçiş cümlesi kullanılabilir, Arda Güler ile taraftar arasına bir hendek kazılmazdı.
Arda Fenerbahçe’de kalmayacak. Çünkü Fenerbahçe’de kalmak istemiyor.
Çok iyi de olmuş; kalmasınmış da zaten.
XXX
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sn. Ali Koç’u basın veya diğer toplantılarında konuşurken Eski Amerikan Batısının kovboylarına benzetiyorum.
Sayın Ali Koç’un,
Dudaklarının arasından zoraki çıkan cümlelerini, üstenci tavrını ve dünyaları ben yarattım edalı vücut dilini sevmiyorum.
Sayın Ali Koç’un,
Zoraki araladığı dudaklarından, bir silâhşor edası ile sarf ettiği kelimeler bile ağzından yorgun argın çıkıyor..
Belli ki ve bence ve fikrimce!!!
Siz kimsiniz ve size açıklama yapmak, size konuşmak zorunda kalıyorum psikolojisini taşıyor, bundan eminim…
En nefsi ve en kalburüstü Fenerbahçeli taraftarların bile; bu kendini beğenmişlik halleri gücüne gidiyordur.
Arda Güler’i bu saatten sonra bağlasan durmazdı ve durmadı nitekim.
Ali Koç Fenerbahçe Kulübünde başarılı bir başkan kimliğine ulaşması asla mümkün değil.
Aziz Yıldırım’ın gölgesi onu rahatsız ediyor ve Ali Koç siyasi bir çizginin geleneğini FB de sürdürmek istiyor.
XXX
Arda Güler’in şu efsane yanıtı çok enteresan mesela..
Avrupa'nın birçok kulübü beni istedi. Real Madrid sizi istediğinde konu kapanıyor.
Arda Güler; Fenerbahçe’ye geri dönmez.
En azından ve yine bundan eminim Fenerbahçe’nin başında Ali Koç olduğu sürede kulübün kapısından içeri girmez.
Arda Güler’in futbolunu olduğu kadar; insani davranışlarından, kültürel reflekslerinden, Türkiye’sine dair sorumluluklarından gururla bahsedeceğiz.
Nitekim;
Bolu Mengenli Arda, dünya devi Real Madrid'e transfer oldu.
Arda, kendisini Real Madridli yapan 6 yıllık sözleşmeyi imzalayarak düzenlenen törende resmi olarak transferini tamamladı.
İngilizce bilmesine rağmen Arda'nın imza töreninde Türkçe olarak gazetecilerin sorularına yanıt vermesi olağanüstü ve şık bir tavırdı.
Bu çok özel, çok güzel tavrı ve tarzı; manalı, imalı ve şahane buluyorum.
Bu hamleyi siyasi bir malzemeye devşirmeden, futbolu kadar ülkesini, bayrağını sevmenin de dili sevmekten geçtiğini yazarak mevzuyu bağlıyorum.
Bir futbolcu düşünün ;
" Barcelona ile Real Madrid'i kafa kafaya getiriyor ve en büyüğünü kendi seçiyor. "
Kıskançlık, hasetlik, ve holiganizmi bir kenara bırakalım.
Milli bir kafa ile düşünen herkes Arda Güler'in yaptığının Türk futbolu için mîlat olduğunu görür.
Yolun açık olsun ve sana helal olsun Arda Güler..
Ha biri de çıkmış diyormuş ki; Real Madrid formasında haç var Müslüman olan o formayı giymez..
Bi şey diyecektim de; hem yazımın konusu değil, hem de muhatabım…
O diil de..Son olarak şu!!!
Arda Güler genç yaşının getirdiği saf ve utangaç tavırlarını koruduğu ve çok çalıştığı sürece Real Madrid’in bir efsanesi olma hedefine dualarımızla mutlaka ulaşacaktır.