Kent Konseyi irtibat bürosunda oturuyorduk, anlık bir gelişme oldu; spontane mi diyorlar ne?
‘Hadi gidip bir görelim' dedik, ‘Bir de kadın gözü olsa iyi olur.' diyerek evi yakın olduğu için Hatice Albayrak Hanımefendiyi de davet ettik.
Ve
Kılıçaslan Mahallesinde yapılmakta olan Masal Parka gittik.
Kent Konseyi Başkanı Refik Özçelik, Sayın Remzi Kocaman ve ben
Üç kişi…
Hatice Hanım ise başka programları olduğu için kendi arabası ile geldi Masal Parka.
***
Kapıda dinozorlar karşıladı bizi, Kent Konseyi Başkanı Refik Bey'e dediler ki;
Refik Bey
Belediye başkanına söyle, düşünce güzel ama ya çıkan resim?
Aaaa! İyi değil
Bedava yaptırıyorsanız mesele yok, eğer para verip yaptırıyorsanız, yazık.
Yolların yapımında ve karo taşlarının döşenmesindeki işçilik aceleye getirildiğinden dolayı iyi değil, şimdiden göçükler var.
Buranın denetlenmesi konusunda etkili ve yetkili durumda olanlara sormak isterim.
Koskoca Bolu Belediyesinde, kendi evini yaptırırken gösterdiği hassasiyeti, devlet malında da gösterecek bir Allah kulu yok mu?
***
Daha bismillah demeden moral bozukluğu ile başladık dolaşmaya, dedik ya kim düşündüyse Allah razı olsun.
Belediyemizin eğitim amaçlı yaptığı Trafik parkına pek fazla giden yok.
Ama
Masal park çocuklarımızın gezecekleri, okulların öğrencilerini getirecekleri ve çok güzel vakit geçirecekleri güzel bir yer.
Geleni gideni çok olacak bu şimdiden belli.
Yapılacak şey ise aceleye getirmeden eksiklikleri tamamlamak ve kahramanlar üzerinden verilmek istenen mesajları anlamak o kadar.
***
Hatice Hanım ile Refik Bey Şirinlerin yanına gittiler, bir baktım Hatice Hanım Şirin Baba ile fıs fıs konuşuyor.
Sordum;
‘Hayırdır ne konuşuyordunuz?' Dedim.
‘Şirin Baba üzgün.' dedi Hatice Hanım
‘Gargamel'i soruyor, Gargamel'in kedisi Azman da yokmuş.
Herhalde kayıp oldular, onlarsız ise buraların tadı olmuyor. Belediyeden bir anons yaptırıverseniz gören bilen varsa Allah rızası için buraya teslim ediverseler.' Diyerek benden yardım istedi dedi.
***
Remzi Hocam' da beyaz sakallı nur yüzlü bir ihtiyarla karşılaşmış.
İhtiyar demiş ki;
‘Ben tufanda yaptığım gemiye her türlü mahlûkatı erkekli dişili almış idim.
Ancak
Bu gemide ya erkek var ya da dişi; yani çiftler birbirini tamamlamıyor.
Tamamlanmayınca da insanlar; Ey Nuh! Deve ile kuşu çiftleştirince deve kuşu, köpek ile balığı çiftleştirince köpek balığı mı oluyor? Diyerek benimle kafa buluyor.
Bu gemiye hayvanları dolduranlara söyleyin her mahlûkattan erkekli dişili koysunlar. İnsanların da kafalarını bulandırmasınlar.'
***
Bir baktım Nasrettin Hoca…
‘Selamünaleyküm hocam ne yapıyorsun göle maya mı çalıyorsun?' dedim.
‘Ne mayası hoca, ben insanları güldürdüğümü zannediyordum ama benden daha fazla güldürenler de var.
Baksana buraya göl desem göl değil, havuz desem havuz…
Elinde imkânların olmaz da yapamazsın, yahu kardeşim her türlü imkân var ama yaptıklarına bak.
Fıkraları herkesin dilinde olan benim gibi koskoca hocaya bir küçük göl yapamamışlar.
Burada da benim maya tutmaz.
Bundan böyle
Yoğurt kaplarını verdim kalaycıya,
Organik yoğurt bekleyenler avuçlarını yalaya.'
***
Tam karşıda da eli sopalı iri kıyım biri var, gel dedi.
Gitmedim.
‘La gel beni deli etme, bir şey yapmayacağım iki kelam laf edip yollayacağım.' diyerek ısrar etti.
Korka korka gittim.
Baktım Deli Dumrul…
‘La hoca beni burayı bostan korkuluğu gibi diktiler elime de bir sopa verdiler.
Gelen bakıyor bir şey anlamıyor.
Hadi Azrail hikâyemi burada tasvir edemezsiniz anlarım.
Ama
Hiç olmaz ise şuraya bir köprü yapsaydınız da ‘Deli Dumrul ve Köprü' hikâyesi tam anlamını kazansaydı. Köprüsüz Deli Dumrul olur mu?
Alaaddin'i buraya çağır bunları ona da söyleyeceğim.'Dedi.
‘Senin adın Deli Dumrul biz bunu biliyoruz, ama ona ne derler sen biliyor musun?' Dedim.
Uzandım kulağına söyledim.
Ne yaptı.
Pıstı kaldı, çaktırmadan da sopasını sakladı.
***
Keloğlanı da gördük bu arada
Dedi ki;
‘Gelenler burada ki masal kahramanları ile fotoğraf çektirmek isterler
Ama
Biz çimlerin ortasında kaldık, bize ulaşacak yol yok, Gepetto Usta ve Pinokya'nın altlarına yapılan platform bizlerden esirgenmiş sanki.
Dolayısı ile bu yeşil alanlar yıpranabilir.
Ayrıca engelliler de düşünülmemiş, onlar Pamuk Prenses ve 7 cüceleri görmesin mi, Nuh'un gemisine binmesin mi?'
***
Masal Park gezimizi tamamladık ve Bolu Belediyesi 'Nilüfer Sanat Parkı', ardından da Alpagut Mahallesindeki Uluslararası Köroğlu Parkını gezmek amacı ile vasıtalarımıza bindik,
Kontağı çevirdim, bir müzik…
Grup Gündoğan'ın Rahmetli Levent Kırca'nın olacak o kadar oyunu için yazdığı şarkı.
‘Niyetimiz kimseyi kırmak değildir
Şuradakini buraya koymak değildir
Arada bir zülfü yare dokunduk
Tam yerine rast geldi manzara koyduk.
Olacak olacak olacak o kadar.'
Ha bu arada
Alaaddin Başkanım Deli Dumrul'un davetine gitmek isterseniz ben hazırım.