Yıl bilmem kaç…

Yüksel Ceylan Belediye Başkanı.

Basın Toplantısı düzenledi, açıklamalarda bulundu. Konu neydi hatırlamıyorum. Dedim ya, yıllar önce…

Açıklama bitti, gazeteciler sorularını soruyor. Kalemlerin de, soruların da sert olduğu zamanlar…

Değerli büyüğüm, zamanın gözü kara gazetecisi Metin Ferah Abim sözü aldı.

İki eliyle çember işareti yaparak, “Yaptığınız havuzlar yuvarlak, caddeye koyduğunuz banklar yuvarlak. Çöp kutuları bile yuvarlak. Siz de mi…” derken Yüksel Ceylan kükredi!

Gözlerinden ateş çıktı! Ortalık buz kesti!

***

Gel zaman git zaman şehirde dönel kavşak ve kavşak furyası başladı.

Alaaddin Yılmaz ile başladı, Tanju Özcan ile devam etti. İyi de oldu, trafik akışına kısmen rahatlık getirdi.

Ancak Tanju Özcan dönemindeki kavşaklar da ‘stil değişikliği’ oldu. Hepsi ya elips, ya dikdörtgenimsi göbeklerdi.

***

Hınzırca bir düşünceydi benimkisi, “Demek ki Metin Ferah’ın sorusu hala hafızasında” diye aklıma geldi.

Ta ki, Askerlik Şubesi’nin önündeki kavşak yapılana kadar. Çok nizami yuvarlak bir kavşak...

***

Ama gel gör ki, yapılan kavşaklar arasında tek kötü kavşak.

Bir defa çift şeritli yolu tek şeride düşürüyor. Mesai saatlerinin başladığı ve bittiği saatlerde Siteler Camii’ne kadar kuyruk olmasına sebep oluyor.

İki günde bir meydana gelen maddi hasarlı kazalar da cabası…

***

Bu kavşağı kim yapar? Ya araba sürmeyen biri ya da arka koltukta oturan biri…

Alaaddin Yılmaz’ın meşhur sözüdür “Ben yaptım, oldu.”

Demek ki neymiş, hem Metin Ferah’ın sözlerini unutup hem de Alaaddin Yılmaz’ın yaptığını yapınca, ortaya böyle kavşaklar çıkıyormuş…