Bin neşe, bin emel kaynağı Bolu,
Dağların, kırların baharla dolu.
Bağında yer alır saadet yolu,
Her gönül seninle dolmuştur Bolu...
Yazarı bilinmiyor, yani anonim.Her gönül,hey gönül.Şöyle bir bakıyorumda,bizim şehrimizde,problem ne?Salı günü İstanbul Maslak'ta daruşafaka yazılı istasyondan iniyorum. Çıkışımda mesa evleri.Aşağıya iniyorum.Kuzey doğu istikametinde Sarıyer Belediyesinin çelik konstrüksiyon düğün salonu inşaatı var.karşısında ise,donup kaldığım İZZET BAYSAL HUZUREVİ var. Ya Rabbim diyorum,sen nelere kadirsin.Her yerde İZZET BAYSAL damgasını vurmuş.Gençliğimde Beşiktaş'tan Sarıyer'e merhum İzzet amcamın malikanesine,sağlığında ziyaret etmek amacıyla yürüyerek gitmeye karar vermiştim.Aklımca yakındı. Git git bitmez.Sormuyorumda.Ayağıma kara sular indi derler ya.Benimkisi de o hesap.İnat.Sonra kalktım sordum.Adamcağız demezmi bana oğlum otobüsle bile saatler,bilemedin saat sürer.Donakalmıştım.Sonuçta muradıma ermiştim ama;Bu da bana ders olmuştu.Bolulular olarak,aşamadığımız ve yadırganan yönümüz var.O da, AHDE VEFAMIZ YOK.İnsana değer vermiyoruz.İşimiz görülene kadar.Halbuki bu düşünceler,bizi YALNIZLAŞTIRIYOR,farkında da değiliz.Gelmişken dedim.BOLU TARİHİ:yazarı Mehmet Zekai Konrapa.Torunları ile internet üzerinden yazışıyorum,Telefonla da iletişim kuruyorum.Site önüne kadar gidiyorum.Sürpriz bir ziyaret bu.Kabul etmezlerse,güvenliğe bırakacağım emanetleri,kartımla beraber bırakır,giderim mantığı var.Ama gene de,bir heyecan,tutkuyla arıyorum.Eve davet ediyorlar.Mehmet Zekai Konrapa.7 torun sahibi.1 çocuk erkek,6'sı kız olmak üzere.Hayatta kalan şu an 4 evlat var Facebook'tan,tüm dünyaya aileyi tanıtan,içeriği zengin fotoğrafları paylaşan Kaan.Arzu hanım,Ayfer-Sabit karamani çiftinin kızları.Arkeolog.Çok güzel hizmetler,araştırmalar yapmış birisi.Emin BARIN'IN ressamlık yönünü,suluboya çalışmalarını,kendisinden öğrendim.Ve babasının emin hocanın çektiği fotoğrafları.Anlatılmaz,yaşamak lazım derler ya!..Biz SEVGİLİ BOLULULAR!.. İNSANIMIZA SAHİP ÇIKMAK,KORUMAK adına HİÇ AMA HİÇ BİR ŞEY YAPMIYORUZ.Övündüğümüz bir yanımızda yok aslında.Sıcakkanlı değiliz.Tipik romen hayatı yaşayan,günübirlik yaşayan,mallarımız ve araçlarımızla övünen,paylaşmayan,kendimizle barışık ama dış hayata kapalı olan,nemelazımcı,resmi üniformaya saygılı ve ürkek ve bir o kadarda mülayim bir şehir insanı profiline sahip olduk.Geçmişin belki taşıdığı izler olsa da,cennet BOLUMUZU nasıl BİRİLERİ GELİR (İZZET BAYSAL),TÜM DÜNYAYI DEĞİŞTİRİR ya!..Değişmeliyiz zor olsa da,hemen hemen.Köroğlu-Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemsettin-Emin Barın-Konrapa-Dertli-İzzet Baysal Ailesi vs yaşamdansasevecen dürüst insanlarımız bir Orhan UÇAR,bir Semih DİMİCİOĞLU,Ahmet AKDAĞ,Ali ERİCEK örnekleri.Doğal olarak bunlara bir çok isimde eklenebilir.Benim ilk aklıma gelenler bunlar.Yunusun dediği gibi,bunca varlık var iken,bitmez gönül darlığı.Bitmeyen darlıkları aşmanın ilacı da,insan olsa gerek.Yaşayan ve paylaşan olarak.Arayıp soranı olarak.Haydi BOLU...Senki her şeyin en iyisine layıksın.Cennet bir nimete, coğrafyaya sahipsin.Bunun kıymetini bilerek,insana yatırım yap.Ahde vefalı ol.ve değer ver.Bizi yaratan,insan diye yarattı,farklılıklarımıza da,tahammül ederek,bir mozaik oluşturdu.BOLU'YU bir KÜLTÜR-SANAT-TURİZM ŞEHRİ yapmanın olgunluğunu gösterebilmeliyiz.Vakit henüz geç olmadan!..