İlk haftadan bu zamana giden olumsuz gidişata nihayet dur dedik. Problemli haftalarda geçirsek, sıkıntılı günlerde yaşasak dur demeyi bildik, göze-gönle hoşgeldik. Takım uyuşması biraz zaman alsada başardık; İyi sonuç, güzel oyun, hırs ve mücadele yüz güldürdü.

Peki bu kötü sonuçların sebebi takım içindeki uyumsuzluğun sonuçları mıydı? Bu hafta oynanan oyunla geçtiğimiz günler de oynanan oyunda neden bu kadar fark vardı? İshak Çakmak'ın yıldızlaşması, Melih'in ataklarda öne çıkması inanılmaz güzeldi. Kafamız bir sağda bir soldaydı, özlemişiz.

Fuat Hoca her basın toplantısında hiç bir zaman ‘kötüyüz' demedi. ‘Daha iyiye gidiyoruz ama sonuçta sıkıntı yaşıyoruz' demişti. ‘Ben yine bu takımı ilk 6'da bitiririm' demişti. Gazişehir maçından sonraki basın toplantısında inanmayan olmuştur illaki; ‘Ya Hocam bırak bu işleri falan' diyen.

Gel gelelim geçen sezonda aynı sıkıntıları yaşadık ve ilk 4'te bitirmiştik. Yani kısacası zaman zaman sabır; Bizim Türk futbolunda biraz sabırsızlık var. 10 maç kötü gitsin, ‘Hoca yollansın', 20 maç kötü gitsin ‘Yönetim istifa'! Böyle olmaz, böyle başarıda gelmez. Biz destek olalım, iyi zamanda iyi olurken, kötü zamanda köstek olmayalım, zararını hepimiz çekeriz.

Sonuçta bir tane Boluspor var. Yollar ayrılmasın, gönüller kırılmasın, tek noktada birleşelim. O-bu-şu yok, Boluspor var(köstek olmaya gerek yok). Önümüzdeki haftalarda iyi sonuçlar almak dileğiyle ama bu tribünler böyle boş olmaz. Boluspor'a şu zamanlarda sallayan kişi sayısı oldukça fazla. Tabi kolay Facebook'tan, oradan-buradan sallamak.

Yedirmeyiz kardeşim. Geçen sezon Sivas'ta -25'te vücut ısımızı kaybettiğimizi biz biliriz. Öyle kalorifer başında, gölgede televizyon izlemeyle olmuyor bu işler. Neyse Erzurum maçında görüşmek dileğiyle

Saygılar…