Haber: Sinem Altunay

Ekonomik sıkıntılar ve işsizlik, günümüzde birçok insanı yurtdışında çalışma ve yaşama seçeneklerini değerlendirmeye itiyor. Özellikle gençler ve yeni mezunlar, internet üzerinde sıkça karşılaştıkları “Kolayca yurtdışına çıkın!” tarzı reklamların cazibesine kapılabiliyor. Ancak gerçekte yurtdışında çalışmak, sanıldığı kadar kolay bir süreç değil. Peki, herkes yurtdışına gidip çalışabiliyor mu? Süreçler nasıl işliyor, hangi ülkeler iş gücüne daha fazla ihtiyaç duyuyor ve en sık yapılan hatalar neler? İşte bu soruların cevaplarını Bolu Tercüme Hizmetleri ve Danışmanlık Bürosunu kardeşi Cem Yılmaz ile işleten, 27 yıl Amerika’da yaşamış Cenk Yılmaz’dan aldık.

EN KARMAŞIK VİZE TÜRÜ, ÇALIŞMA VİZELERİ

Birçok insan için yurtdışına çıkmanın en büyük engellerinden biri vize süreci. Çalışma vizelerinin en karmaşık türlerden biri olduğunu belirten Cenk Yılmaz, bu sürecin birçok farklı aşamadan geçtiğini vurguluyor: "Bir meslek sahibi olarak yurtdışına çıkmaya çalıştığınızda en büyük zorluk vize sürecinde ortaya çıkıyor. Çalışma vizesi almak için öncelikle gideceğiniz ülkeden bir şirketin size sponsor olması gerekiyor. Ancak bu tek başına yeterli değil. Aynı zamanda, aldığınız eğitim ve sertifikaların o ülkede denkliğinin kabul edilmesi gerekiyor. Türkiye’de aldığınız eğitimin o ülkedeki eşdeğeri olup olmadığı detaylı bir incelemeye tabi tutuluyor ve burada en büyük sorunlarla karşılaşıyoruz."

Özellikle Avrupa ülkeleri ve Amerika, meslek denkliği konusuna oldukça önem veriyor. Bazı meslek gruplarında, Türkiye’de alınan diplomaların o ülkede geçerliliği olmadığı için ek eğitim veya sınavlara girme zorunluluğu doğabiliyor.

VİZE BAŞVURULARINDA BAŞARIYI ARTIRAN FAKTÖRLER

Bir vize başvurusunun kabul edilmesini sağlayan en kritik faktörlerden biri dil bilgisi. Cenk Yılmaz, bu konuda son yıllarda kuralların daha da sıkılaştığını belirtiyor: "Önceden birçok ülkeye dil bilmeden gitmek mümkündü. Ancak artık 2025 yılı itibarıyla neredeyse tüm ülkeler, çalışma veya eğitim vizesi almak isteyen kişilerin en az A1 veya A2 seviyesinde dil bilmelerini istiyor. Turistik vizeler hariç, ülkeler dil bilmeyen insanları kabul etmeme konusunda oldukça katı hale geldi. Bu yüzden yurtdışına yerleşmek isteyen kişilerin öncelikle gitmek istedikleri ülkenin diline hakim olması büyük avantaj sağlıyor."

Dil yeterliliğinin yanı sıra, başvuruda bulunan kişinin finansal durumu da büyük önem taşıyor. Ülkeler, başvuran kişinin ülkesine geri döneceğinden emin olmak için finansal geçmişini inceliyor. Eğer yeterli maddi güce sahip değilseniz veya belgeleriniz eksikse vize reddiyle karşılaşabilirsiniz.

Osmangazi Belediyesi Cem Karaca’yı andı Osmangazi Belediyesi Cem Karaca’yı andı

BAZI ÜLKELERDE VİZE ALMAK NEDEN DAHA ZOR?

Her ülkenin belirli bir göçmen kabul politikası ve yıllık kontenjanı bulunuyor. Cenk Yılmaz, bazı ülkelerin vize sürecini daha karmaşık hale getirmesinin arkasında bu kotanın olduğunu belirtiyor:

"Her ülkenin, belirlediği bir yabancı kabul kotası var. Örneğin, Almanya yılda belli sayıda yabancı işçi kabul edeceğini belirler ve bu rakam dolduğunda başvuruları daha sıkı incelemeye başlar. Özellikle Türkiye, Orta Doğu ve Güney Asya ülkelerinden gelen başvurular daha titizlikle inceleniyor ve maalesef bazı ülkeler bu bölgeden gelen başvuruları daha zor kabul ediyor."

Bazı ülkelerde ise turistik vize bile almak zorlaşmış durumda. Özellikle Arap ülkeleri, Afganistan, İran gibi bölgelerden gelen başvurular, güvenlik ve ekonomik nedenlerle daha sıkı denetimlere tabi tutuluyor.

Vize Başvurularında En Sık Yapılan Hatalar

Vize başvurularında sıkça yapılan hatalar, çoğu zaman reddedilme sebebi oluyor. Cenk Yılmaz, en çok karşılaştıkları hataları şu şekilde sıralıyor:

Eksik veya yanlış bilgi girişi: Vize başvurusu sırasında doldurulan formlar eksiksiz ve doğru bilgiler içermelidir. “Eğer size bir soru soruluyorsa, mutlaka doğru cevabı verin. Ne kadar az boş alan bırakırsanız, başvurunuz o kadar güçlü olur.”

Yanlış bilgi saklama girişimi: “Bazı başvuru sahipleri, geçmiş seyahatlerini veya iş deneyimlerini gizlemeye çalışıyor. Konsolosluklar bunu fark ettiğinde başvuruyu doğrudan reddedebiliyor.”

Yanlış veya sahte belgeler sunma: “Örneğin, sahte banka hesap dökümleri veya uydurma davetiyelerle yapılan başvurular hemen reddedilir ve kara listeye alınmanıza neden olabilir.”

İnternetteki yanlış bilgilere güvenme: “İnsanlar duydukları haberlere hemen inanıyor. ‘İngiltere şu kadar kişi alacakmış, Almanya şu tarihte vizeyi açıyormuş’ gibi yanlış bilgileri takip etmek yerine, her zaman resmi konsolosluk ve devlet kaynaklarından bilgi alınmalıdır.”

Vize Reddedildiğinde Ne Yapılmalı?

Vize başvurusu reddedildiğinde, birçok kişi farklı ülkelere yönelmeye çalışıyor. Ancak bu süreçte de dikkat edilmesi gereken noktalar var. Yılmaz, şu noktaların altını çiziyor: "Eğer bir kişi Almanya için vize alamadıysa, hemen en yakın ve benzer kurallara sahip bir ülkeye yönlendirme yapıyoruz. Örneğin Almanca bilen bir kişi için Avusturya veya İsviçre alternatif olabilir. Ancak, eğer dil yeterliliği yoksa veya meslek denkliği uygun değilse, başka bir ülkeye yönlendirmek oldukça zorlaşıyor."

En Çok Talep Gören Ülkeler ve Vize Yoğunluğu

Cenk Yılmaz’a göre en fazla vize talebi Amerika, Almanya, İngiltere, İsveç ve Norveç gibi ülkelere yapılıyor. “Asya ülkeleri nadiren tercih ediliyor. İnsanlar genellikle Avrupa’da çalışmak istiyor” diyor.

Ancak, pasaport sürecinin ve vize başvurularının her ülke için farklı işlediğini belirtiyor. “Türkiye’de pasaport almak zor değil. Ancak vize başvurularında geçerlilik süresi kısa olan pasaportlar sorun yaratabiliyor. Başvurudan önce pasaport süresinin en az altı ay geçerli olduğundan emin olmak gerekiyor” şeklinde konuşuyor. Asya ülkeleri ise nispeten daha az tercih ediliyor. İnsanlar özellikle Avrupa'da çalışma fırsatlarını araştırıyor.

Vize Sürecinde Değişen Uygulamalar

Son dönemde birçok ülkenin vize başvurularını şahsen yapma zorunluluğu getirdiğini belirten Yılmaz, eskiden danışmanlık firmalarının bu işlemleri yapabildiğini ancak artık her başvuranın bireysel olarak süreci tamamlaması gerektiğini söylüyor. “Eskiden tur şirketleri üzerinden grup vizesi almak kolaydı, ancak artık her bireyin şahsen başvurması isteniyor. Çünkü bazı ülkeler, turistik vizeyle giriş yapıp ülkede kalanları engellemek için bu tür kuralları sıkılaştırdı” diyor.

Yurtdışında Yaşamak Kolay Değil, Ancak Planlı Olursanız Mümkün

Yurtdışında yaşamak ve çalışmak, internet reklamlarında iddia edildiği kadar kolay değil. Dil bilgisi, doğru belgeler ve planlı bir yaklaşım bu süreçte büyük önem taşıyor. Resmi kurumlar dışındaki bilgilere fazla güvenmemek ve başvuru sürecini titizlikle yönetmek, vize başvurularının olumlu sonuçlanması için kritik faktörler arasında yer alıyor.

Yurtdışında çalışma hayali kuranlar için en önemli adım, detaylı araştırma yapmak ve başvuru sürecini profesyonel bir yaklaşımla yürütmek.

Kaynak: Bolu Nabız Gazetesi