İçeride kaybedilen Denizlispor maçından sonra iki haftalık Milli Takım arası Gazişehir maçı için takımımızın hem mental, hem de fiziksel toparlanması açısından iyi gelir diye düşündük.
İshak ve Yusuf Emre'nin cezalı olması nedeniyle orta saha kurgumuzda mecburi değişikliklerle maça başladık.
Gazişehir takımı Hoca değişikliği ile toparlanma sürecine girmiş, Gökhan Alsan'ın ve Del Vale'nin form grafiği rakibin hücumdaki etkinliğini artırmış.
Takımımız maça başladığında gördük ki; Orta sahada Burak ve Bendley bir birine yakın, Umut biraz daha önlerinde ve Guido'nun yerine Mustafa sahada.
Arkaya yaslanmış, rakibe topu verip, orta sahada bekleyerek oyuna başladık. (Umutla oynarsan zaten önde baskı yapamazsın.)
Maç başlayıp dakikalar geçtikçe Gazişehir'in çok dengeli bir şekilde sahaya yayıldığını ve önde baskı yaparak oyuna başladığını gördük. Orta sahada oyunu ele aldılar ve bizim yapmak istediğimizi ama yapamadığımızı Gazişehir yaptı. Del Vale ve Oğulcan kenarlardan, merkezden Gökhan, Raydel ile bütün hücum opsiyonlarını deneyerek ve bularak 5 tane yüz de yüz gol pozisyonu buldular. Devamında kullandığımız korner dönüşünde kalemize yediğimiz kontra atakla (Bu seviyede hedefe giden takımda bu kadar zayıf pozisyon almaktan dolayı) ilk yarıyı 1-0 mağlup kapadık.
Hocamızın hamlesi ne olur derken; ilk yarı orta sahayı geçememişken, ayağına top değmemiş Özgürcan'nın yerine Ethoundi girdi.
Ethoundi'nin yanına Bendley'in yaklaşmasıyla takımın biraz daha öne çıktığını gördük. O da Bendley'in baskıyı yapabilen tempoya uygun olmasından kaynaklandı. Biraz daha önde oynama isteği bizi ileride kalabalık gösterse de organize olmaktan çok uzak oynadık.
Bu kez Gazişehir'in topu geride bize bıraktığı ve Raydel'in yerine Seıfedin, Jeferson'un yerine Kerim Avcı'yı alarak istediği alanları bulup farkı artıracak pozisyonları ürettiler ve yüreklerimizi ağzımıza getirdiler.
Biz yine üretmekte zorlanırken duran toplarda Melih ve Ethoundi'nin kafa vuruşundan faydalanamadık. Maçın geneline baktığımızda Gazişehir'in ne yaptığını bilen, sakin, hücumda doğru koşular yapan, orta sahada doğru pozisyon alan, takımımızın etkili çıkışlarını başlamadan bitiren, Segbefıa ve Jeferson'la teke tekte hızlı ve etkili olan Mustafa ve Melih'e alan ve zaman bırakmayan, dersine çok iyi çalışmış bir Gazişehir seyrettik. 2 haftalık aranın bize çok fayda sağlamadığını gördük.
13 Haftaya kadar ilk 2 içerisinde getirdiğimiz Ligi bu hafta itibariyle kaybetsek de Gençlerbirliği de kaybediyor.
Ama Sezon başından beri söylediğimiz şu; Kadro kalitesi olarak iyi takımız, ama kazandığımız maçlarda da söylemiştik, oyunu hiçbir zaman kontrol edemiyoruz. Kalecimiz büyük avantaj, kaliteli oyuncularımızın güçlü taraflarını kullanamıyoruz.
ÖRNEKLER;
Diara: Serbest vuruşlarda çok etkili olmasına rağmen, bu oyuncuyu serbest vuruşlarda bulamadık ve göremedik. (Organizasyon yok)
Uğur: Bu Ligin en etkili hücum sağ beki ama hala O'nu kullanabileceğimiz alanı yaratamıyoruz.
Özgürcan: Bundan önceki senelerde attığı gollere bakacak olursak hep kanattan gelen ortalara gol yapmış. Niye kenar oyuncularımızı her pozisyonda defansın arkasına koşturuyoruz. Beklerin oyuna girmiyorsa ve giremiyorsa, sete dön kenarları genişlet ve kenar hücuma dön. O zaman istersen çift forvet oynat.
Ethoundi: 3 ay oldu hala istenilen seviyeye gelmedi.
Guido: 2 senedir 1 maç var, 3 maç yok. 3 antrenman var, 2 antrenman yok. Hala antrenman ve maç disiplininde sıkıntı var. Devamlılığı sağlaması lazım.
Mustafa Durak: Çok iyi oynarken bir anda kenara alınması, duygusal yönü biraz fazla bir futbolcu olması nedeniyle sıkıntı yaratabilir. Acilen kazanılması lazım, iyi bir Mustafa bu takımın %25'dir.
Melih ‘e geçmiş olsun dileklerimi belirtirken en kısa zamanda sahalara dönmesi temennimizdir.
Biz bu Ligin en iyi takımıyız, bunu da çok iyide biliyoruz. Cumartesi günü hep birlikte kenetlenirsek sahadan 3 puanla ayrılır yeni bir başlangıç yaparız.
ADS maçında tüm takıma başarılar dilerim…