İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dördüncü kez buluştu.
İlk toplantısını 10 Aralık'ta, ikinci toplantısını 16 Aralık'ta, üçüncü toplantısını 19 Aralık'ta yapan komisyon, dördüncü toplantısı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın başkanlığında, bir araya geldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücrete ve toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada, toplumsal bir refahı hedeflediklerini belirtti.
Işıkhan, 2025 yılı için geçerli olacak asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak açıkladı. Işıkhan, işveren destiğinin de 700 liradan bin liraya çıkarıltıldığını belirtti.
Türk-iş toplantıya katılmama kararı aldı
Türk-İş Yönetim Kurulu, asgari Ücret çalışmaları konusundaki gelişmeleri değerlendirerek aşağıdaki açıkla yaptı.
Yapılan açıklamada, şu görüşler yer adı:
“Türk-İş Başkanlar Kurulunun 19 Aralık 2024 günü “asgari ücret” gündemiyle yapılan olağanüstü toplantısında gelişmeler değerlendirilmiştir. Yapılan toplantıya, Komisyonda görev yapan işçi temsilcileri de katılım sağlamış ve asgari ücretin 29.583 TL olması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Türk-İş Başkanlar Kurulu hazırlanan teklifi makul ve dengeli bulmuş, bunun altında yapılacak bir teklif durumunda “masada yer alınmaması” kararını almıştır."
Türk-İş’in teklifine karşılık bugüne kadar ne Hükümetten ne de işverenden herhangi bir teklif gelmediğinin belirtildiği açıklamada, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu 24 Aralık 2024 günü akşamı “karar için” toplantıya çağrılmıştır. Türk-İş Yönetim Kurulu, asgari ücret teklifi konusunda bir bilgilendirme yapılmadan düzenlenen toplantıya katılmama kararı almıştır” ifadeleri yer aldı.
Asgari ücrette kim ne talep etmişti?
Asgari ücrette maratonunda ilk üç toplantıda rakam konusu gündeme gelmemişti. Üçüncü toplantının ardından masada işçi kesimini temsil eden Türk-İş rakam talebini açıklamıştı. Buna göre Türk-İş'in talebi mevcut ücrete göre yüzde 74 artışla 29 bin 583 TL olmuştu.
Türk-İş mevcutta net 17 bin 2 lira olarak uygulanan asgari ücrete, önce yüzde 45 oranında enflasyon zammı uygulanması, ardından ortaya çıkacak rakama yüzde 20 refah payı eklenmesi talebinde bulunmuştu.
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, bu talebin karşılanmaması durumunda masada yeni ücrete imza atmayacaklarını söylemişti.
Asgari ücret masasında olmayan sendika konfederasyonlarından biri olan DİSK, asgari ücret maratonu öncesinde taleplerini açıklamıştı.
Konfederasyon, asgari ücretin en az yoksulluk sınırının yarısı civarında olması gerektiğini belirtmişti.
Türk-İş'in verilerine göre Kasım'da yoksulluk sınırı 66 bin 976 TL oldu. Dolayısıyla DİSK'in talebi yaklaşık 33 bin 500 TL seviyesine işaret etti.
İşveren kesimi süreçte rakamla ilgili sinyal vermemişti
Masada işveren kesimini temsil eden TİSK'ten asgari ücret belirleme sürecinde rakamla ilgili net bir sinyal gelmemişti.
TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ilk toplantının yapılmasının hemen ardından yaptığı açıklamada, asgari ücretle ilgili, "Süreci, sadece işverenleri koruyan değil, aynı zamanda çalışma arkadaşlarımızın alım gücünü de dikkate alan bir bakış açısı ile yöneteceğiz. Süreci en hızlı biçimde sonuçlandırarak ülke gündeminden çıkarmayı istiyoruz" demişti.
Akansel Koç, asgari ücret işveren desteğinin bu yıl da artarak devam etmesi, üretim, istihdam ve ihracat performansımızı korumak için kayda değer fayda sağlayacağını da belirtmişti.
Masada olmayan işveren örgütlerinden en net talep MÜSİAD cephesinden gelmişti.
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, Bloomberg HT'de katıldığı Varlık Yönetimi programında "Bana göre asgari ücrette yüzde 25'in üzerinde artış doğru değil" ifadelerini kullanmıştı.
İTO Başkanı Avdagiç de "Ücretlerde 'hedeflenen enflasyon' göz önünde bulundurularak yapılacak artış, fiyatlama davranışlarından, beklenti yönetimine ve talep dengesine kadar pek çok kalemde olumlu sonuçlar getirecektir" ifadesini kullanmıştı.
Ekonomi yönetiminden süreç öncesi hangi mesajlar gelmişti?
Asgari ücret sürecinde başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ekonomi yönetiminden açıklamalar gelmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da programı bozmayacak şekilde gelirleri yükseltecekleri mesajını vermişti.
Erdoğan önlerinde asgari ücret, memur ve emekli maaşları gibi sabit gelirlilerle ilgili kritik kararlar olduğuna işaret ederek, “Meyvelerini toplamaya başladığımız ekonomi programını bozmayacak şekilde sabit gelirlilerin durumlarını mümkün olan en iyi seviyeye çıkarmayı arzu ediyoruz” açıklamasını yapmıştı.
AK Parti Kongre Merkezi’nde partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, “Her ne kadar enflasyonu henüz arzu ettiğimiz seviyeye düşüremesek de bu doğrultuda istikrarlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz” demişti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da asgari ücretle ilgili olarak, "Bu konu kamuyu doğrudan etkilemiyor. Aksine asgari ücret artıkça kamunun primleri artıyor. Küçük işletmelerin yine belli yörelerin üretim gücünü koruma bakımından asgari ücretin dengeli yapıda olması önemli. Verimliliği artırarak reel zeminde kalıcı şekilde çalışanlarımızın refahını artırmaya devam edeceğiz" demişti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise geçmişe yönelik yaptığı açıklamalarda asgari ücretin bu yıl enflasyonun üzerinde kalacağı mesajını vermişti. Şimşek, "Bu yıl en düşük memur maaş artışı yüzde 78. Enflasyonun 1,7 katı. En düşük emekli aylığı yüzde 68 arttı, enflasyonun 1,5 katı. Asgari ücret de (2024'te) muhtemelen enflasyonun üzerinde seyredecek" ifadelerini kullanmıştı.
Çalışanların yüzde 83'i asgari ücretin yüzde 50 fazlası ya da altında bir ücret alıyor
Türkiye'de asgari ücretle çalışan doğrudan yaklaşık 7 milyon kişi olsa da asgari ücrete yakın ücretler dolayısıyla da toplumun geniş bir kesimini de ilgilendiriyor.
DİSK-AR'ın TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması'na dayandırdığı verilere göre, Türkiye'de her 100 çalışandan 83'ü asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında ücret alıyor. 2024 rakamları dikkate alındığında söz konusu ücret seviyesi yaklaşık 25 bin 500 liraya işaret ediyor.
Araştırmaya göre, 2023 yılında yıllık ortalama asgari ücretin yaklaşık yarısı olan 4 bin 500 TL ve daha az bir ücretle çalışanların sayısı ise 1 milyon 595 bin kişi oldu.7,6 milyon işçi asgari ücrete erişemediği ülkede, ücretlilerin asgari ücrete komşuluğu açısından bakıldığında 8,5 milyon işçi ise asgari ücretin altında ve civarında ücret aldığı görülüyor.
Asgari ücret civarında ücret alanlar da dahil edildiğinde yani asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altı bir ücret alanlar dahil edildiğinde 8,5 milyon işçinin, asgari ücret civarı ve altında bir ücretle yaşamını sürdürmeye çalıştığı görüldü.Ücretli çalışanların yüzde 83'ü yani 14,4 milyonu asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında ücret alıyor.
Yabancı kurumların tahminleri ne olmuştu?
Süreçte yabancı kurumlar da enflasyon görünümü dolayısıyla asgari ücret ile ilgili beklentilerini paylaşmıştı.
Son analizlerden biri Morgan Stanley'den gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in önceki açıklamaları ve dezenflasyon sürecine yönelik mesajları dikkate alındığında asgari ücrette artış beklentilerinin hâlâ yüzde 35'in altında olduğunu söyleyen Morgan Stanley ekonomistleri bununla birlikte daha büyük bir artış olasılığının da göz ardı edilemeyeceğini belirtmişti.
Deutsche Bank da asgari ücret için yüzde 30 tahmini yapmıştı. Banka asgari ücretin yüzde 30 seviyesinde artırılacağı ve herhangi bir ara ayarlama yapılmayacağı varsayımıyla, 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 25,4'e gerileyeceğini tahmin ettiklerini ifade etmişti.