Balık sezonu açıldı. Balıkçılarımız denizlere ağlarını bıraktı. Sezon bereketli başladı ama bizi neler bekliyor. Müsilaj sorunsalı!

Suyun yüzeyindeki müsilajın görülmez olduğunu ancak dipte büyük kümeler halinde beklediğini çekilen ağların çamur gibi gelmesinden anladık. Tehlike geri döneceğe benziyor. Müsilaj oluşumuna neden olan etkenler giderilemedi. Denize deşarj edilen atıkların oluşturduğu kirlilik kaynakları, yani azot ve fosfor yükü giderilemedi.

Denizdeki manzarayı gören tüketiciler de balık almaya korkar oldu. Sadece Marmara balığına değil, tüm balıklara karşı mesafeli olan tüketici "Yediğimiz balık sağlıklı mı?" diye düşünmeden edemiyor. Henüz denize girebilecek miyiz? Sorusuna daha yeni çözüm bulmuşken şimdi akıllarda daha başka sorular…

Balık yiyebilecek miyiz?

Prof. Dr. Meriç Albay: “Müsilajın balıklara zararı ile ilgili bir tespit yapmadık. Başta Kuzey Adriyatik olmak üzere diğer denizlerde görülen müsilaj artışlarında da balığa zararı ile ilgili bir kayda rastlanmadı. Bu yüzden balık tüketimi zararlıdır diye yorum yapmak doğru bir yaklaşım olmaz. Fakat yapılan analizlerde müsilajdaki bakteri sayısının normal deniz suyuna göre bin ila 10 bin kat fazla bakteriye sahip olduğu belirlendi. Bakteri florasının içerisinde bazı patojenlerinde olduğu görüldü. Ayrıca Marmara Denizi’nde organik madde yükünün dipte daha çok birikmesi ve müsilajın deniz tabanında devasa boyutlarda yığınlar oluşturması nedeniyle dip balıkları ile kabuklular üzerindeki etkisi daha belirgin olacaktır. Bu yüzden müsilaj artışının olduğu süreçte bu balıkları tüketirken daha dikkatli olunması gerekir.

Şu anda Marmara Denizi’nde çok sayıda balık müsilajın yarattığı oksijensizlik nedeniyle öldü. Göç balıkları ise aşırı müsilaj artışı nedeniyle göçlerini tamamlayamadılar. Dolayısı ile önümüzdeki yıl avlanacak balık miktarında önemli miktarlarda düşüşün olması beklenmeli. Müsilaj artışının birkaç ay daha sürmesi durumunda balık popülasyonları daha büyük zarar görecek.” Diye konuştu.

Müsilaj denizlere verdiği zararın yanı sıra balık satıcılarını da ekonomik açıdan etkiledi. Balıkçılar insanların değil balık almak balık tezgahının yanından geçerken bile bakmadığını söylüyorlar, bir çok açıdan da haklılar.

Bir çok sağlık problemi ile savaştığımız şu günlerde, bir sağlık sorununu da düşünmek istemiyorlar. Besin açısından en değerli et olan balık, şu günlerden hepimizin aklını karıştırıyor. Bir sağlık sorunu daha yanıbaşımızda bizi mi bekliyor? İlerleyen günlerde göreceğiz…