BİR HASTALIĞA ÇARE BULMAK...
Toplum sistematik olarak dejenere oldu. Ahlaksızlık, hırsızlık aldı başını gidiyor, ailelerede, çok büyük sorumluluklar yüklendi. Ağır ekonomik şartlar ve sorunlar yüzünden; belliki evlatlarıyla, beklenen sevgiyi gösteremedi… Kendileri gibi fırlama insanlara takıla takıla, aynı yolun yolcuları oldular… Girilmedik mahalle, sokak bırakmadılar. Soyulan soyulana. Emniyet, ifade derken kimileri de, mahkeme kapılarında zaman kaybetmekten, gitmekten bıktı. İnanılmaz bir kirlilik kendini bakteri şeklinde gösterdi. Hastalığa çare, sadece çalışmadığını düşündüğümüz asayişle olmuyor. Burada ailelere de, büyük sorumluluklar düşmekte.
Geçenlerde bir hırsız… Tam bir fırlama. Kayıplara karışıyor. Babasına neredeyse yalvarıyorum. Ya oğlun hırsızlık damgası yemesin. Nerede oğlun. Telefon numarasını ver. Benim telefonlarıma da bakmıyor diyor demesine. Nerede oğlun? Antalya'da... Hem de yanına bir sürü arkadaşını da alarak giderken, benim oğlum nerde demeyen bir baba…
Evlatlarınıza sahip çıkınız. Sonrasını telafi etmek zor. Kızınız olsun ya da oğlunuz farketmez. Nerede olduklarını, neden geç kaldıklarını, bu süslenmelerin nedenini, kaynağını, harcamalarını kontrol edin... Edinizki yarınlar geç olmasın. Kötü arkadaş insanı rezil eder. Hırsızın yanında olan hırsız ya da çakal olur. Kötü bayanın yanında olanda... Vakit gecikmeden. Evladınız ölse haberiniz olmayacak neredeyse… Tabiki kuralcı, disiplinli, sorumluluk sahibi insanımız ailelerimiz yokmu... Tabiki var. Bizim sözümüz çakal bir nesil türemeye başladı. Bu hastalığın önüne geçelim. Lütfen...!!!