Basının yazdığına ve paylaşılan videoya baktığımda olay aynen şöyle gelişmiş;

Kadın bir yolcu İstanbul Marmaray’da, İstanbul Kart’ına para yükleyecek.

Cebinden parayı çıkarıyor, para yükleme makinesine yerleştiriyor.

O anda göklerden süzülerek bir karga gelip, kadının yanına yanaşıyor.

Ve

Kadının pardösüsünden çekiştirmeye başlıyor.

Kadın haliyle korkuyor.

Ve

Geriye doğru çekiliyor.

İşte o anda karga havalanıp, para yükleme makinesinde bulunan parayı alıp kaçıyor.

***

Kadın; ’ Kuş paramı aldı’ diyerek bağırıp, peşinden çaresiz çaresiz koşuyor

Ama

Nafile!

Karga kafa bulurcasına bazı yerlerde durup, sonra tekrar havalanıyor.

Ve

Gözlerden kayboluyor.

***

Durum şu;

Karga da kayıp, paralarda…

Benim de anlamadığım şu; bunun adı karga, yiyecek olsa eyvallah ta…

Yahu bu para!

Yani

Zekâ seviyesi yüksek olan karga eğitilmiş olabilir mi acaba?

***

Şu kargadaki gelişmeyi ve değişmeyi görüyor musunuz?

Hâlbuki bu karga daha dün, La Fontaine’nin anlattığına göre şöyleydi;

‘Karga ağaçta, ağzında peynir…
Aşağıda ise aç tilki.
Der ki tilki; ”Ne güzel sesin var bir şarkı söyle.”
Karga “gak” der,
Peynir düşer.
Karga “yalakalığı yer.
Tilki peyniri…’

Nerden nereye…

***

Artan vergiler, harçlar.

Yediğimize içtiğimize, çıkardığımıza, giydiğimize,

Bindiğimize binmediğimize,

Geçtiğimize geçmediğimize yapılan zamlar derken,

Ve

Bu zamlar ‘sen, ben, o’ demeden hepimizi olumsuz olarak etkilerken,

İyiden iyiye bunaldık.

Daraldık ta daraldık.

***

Kısacası;

‘İstanbul Kart’’ına para yüklemek isterken, parasını uyanık kargaya kaptıran kadın ne diye bağırıyordu;

‘Kuş paralarımı aldı’

Karga keşke yakalansa,

Ve

Hak ettiği cezayı da alsa…

Çünkü

‘Fakir fukaranın, garip gurabanın 3-5 kuruş parasına göz diken bu kuşların sayısı oldukça arttı’gibi geliyor bana.

09.02.2020

Muharrem Demirel