Bolu’da, 78 kişinin hayatını kaybeden Grand Kartal Otel çalışanı olan ve yangın sırasında otelde bulunan Tuni Urhan, yaşadıklarını anlattı. 2 Aralık’ta otelde çalışmaya başlayan ve yangının olduğu güne kadar birçok sorunla karşılaştığını belirten Urhan, yangının çıkış saatinin söylenilenden çok daha önce olduğunu ifade etti.

“DIŞARIDA ALEVLER GÖRDÜĞÜMDE SAAT 03.00’E GELİYORDU”

Bizim kaldığımız koridorda 3 oda vardı. Bizim yanımızda kalan ve mutfakta çalışan bir kadın arkadaş bizi uyandırdı. Kapımız yumruklandı. Bu saatte kesin bir şey oldu diye açtık. Kapının yumruklandığı saati hatırlamıyorum ama dışarı çıktıktan sonra babamı aradığımda saat 3’e geliyordu. Yangın 3:30’da çıktı diyorlar ama 3:30’da çıkmadı. Çünkü babamı sürekli aradığım için saati hatırlıyorum. Biz kapıdan çıktıktan sonra 3’e geliyordu. Uyandıran arkadaş “ufak bir yangın çıktı, panik yapmayın ama odayı boşaltın” dedi. Hepimiz pijamalarla çıktık. Üzerimizi giyinme şansımız yoktu. Pencereden baktığımda kayak pisti alevlerin yansımasından kırmızıydı.

Personel merdiveninden yoğun bir duman geliyordu. Kayak odası alevlerden dolayı kıpkırmızıydı. Hatta arkadaşım arkada kaldığı için geri dönerek aldım. Kapının dışına çıkarken restoranın penceresinde alev çıkıyordu. Ufak alevler de değildi. Kapıdan çıkarken patlama oldu. Camları patlattı. Kafamızı koruyarak çıktık. O an bağırmaya başladım. “Bu yangın bu hale gelene kadar neredeydiniz” dedim. Dışarıda kimse yoktu. Neden kimse yok? dedim. Bir alarm duymadım.

Biz çıktıktan 5 dakika sonra bir patlama daha oldu. Alevlerin çıktığı yerin karşısındaydık. O patlama olunca 6’ıncı kata kadar alevler yükseldi. Hava çok rüzgarlıydı. Otelde kalan insanlar bağırmaya başladı. Bu bahsettiğim vakit 15 dakika falandır.

“BEN ARAMASAM BABAM ÖLECEKTİ”

Babam çamaşırhane de çalışıyordu. Yangın bu hale gelene kadar herkes nerede diye baktım. Babama ulaştım. Yanıyoruz çıkın dedim. Onlar 3’üncü katta kalıyorlar. O yüzden daha fazla endişelendim. Haberiniz var mı diye sordum, haberimiz yok dediler. 5 dakika geçti tekrar aradım. Hala çıkmamışlardı ısrarımla çıkarttım. Ben aramasam babamın yangından haberi yok. Odada 5 kişi kalıyorlar. Gürültü duymuşlar sadece. Kavga var zannetmişler. Ben aramasam yanacaklardı. Arka taraftan atlayan görmedim ama kurtarmak için çalışan personel arkadaşlarım “arka taraftan kimsenin kurtulma şansı yok” dediler.

OTEL MÜDÜRÜNDEN DEHŞET TALİMATLAR

Bir iki gün sonra bizim kat hizmetleri olarak whatsapp grubunda konuşulanlar oldu. Hangi arıza çıksa biz personel arasında hallederiz diyorlardı. Yangında kızgın yağdan çıkıyor. Suyla söndürmeye çalışıyorlar. Bacalar da yağdan tıkalı olduğu için donmuş yağlar alev alıyor. Otel müdürü kimseyi uyandırmayın diyor. Yangın alarmlarını kapatın. Zaten genelde kapalı oluyor. Çünkü müşteriler odalarda sigara içtiği için. Duman sensörü de yoktu. Yangın alarmını kapatıyorlar. Kimseyi uyandırmayın sadece personeli uyandırın, yarısı mutfağa gelsin, yarısı otoparka gelsin ve müşteri arabalarını çeksin diyorlar. Otel müdürü Zeki bey söylüyor. Bunları çalıştığım arkadaşlarımdan duydum. Yangını kontrol edemeyince hepsi otelden çıkıyor.

“12 ARALIK’TA DENETİMCİLER GELDİ”

Aralık ayında denetim geçirdik. Ben 2 Aralık’tan beri orada çalışıyorum. Sanırım 12 Aralık’ta bir denetim oldu. Oteldeki müdürler, şefler gergindi. Hatta denetimden yaklaşık 1 hafta önce bizim kaldığımız koridorda ağır bir mazot kokusu vardı. Şikayetini çok yaptım. Tehlikeli dedim. 1 hafta sonra denetim oldu. Gece 12.00’de bizi uyandırdılar. Denetimcilerle beraber geldiler. Odayı boşalttılar. Gaz sızıntısı var dediler. 1 hafta boyunca 2’inci katta kaldık. Denetimciler gidince tekrar odaya geçtik.

Genç karateciler kürsüye çıktı Genç karateciler kürsüye çıktı

“HERKESİ ELEKTRİK ÇARPIYORDU”

Ben girdiğim andan beri otelde hiç problem bitmedi. Personel kendi arasında şakayla karışık biz bu sezonu sağ salim kapatırsak iyidir diyordu. Yangın çıkmasaydı da bu otelde bir felaket olacaktı. Yangından 1 hafta önce herkesi elektrik çarpıyordu. Denetlemeden sonra asansöre kırmızı etiket yapıştırdılar. Kullanmak tehlikeli ve yasak dediler. Denetimden sonra asansör öyle kullanıldı. Biz kullanırken asansör katlar arasında kalıyordu. Personel kendi arasında asansör içinde zıplıyordu.

Asansörün kapısını tutuyorsunuz elektrik çarpıyor. Ben mini barcıyım odadaki ne yenildi içildi bakıyorum. Dolapları açarken elektrik çarpıyor. Müşteriler saç kurutma makinelerini fişten çıkarırken ateş çıkıyor, elektrik çarpıyor. Katçılar temizlik yaparken söylüyorlar elektrik çarptığını.

Muhabir: Faruk Çidem